tatil-sepeti

Fed Başkanı Jerome Powell, "Dezenflasyon süreci, enflasyonu düşürme süreci başladı ve ekonomimizin yaklaşık dörtte birini oluşturan mal sektöründe başladı. Ancak daha gidilecek çok yol var. Bunlar dezenflasyonun çok erken aşamaları" dedi.

 

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, güçlü istihdam raporunun dezenflasyon sürecinin neden zaman alacağını gösterdiğini belirterek, daha fazla faiz artışı yapılması gerekeceğini ifade etti.

 

Powell, Washington Ekonomi Kulübü'nde katıldığı etkinlikte, para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) son toplantısında verilen mesajlara değinen Powell, "Dezenflasyon süreci, enflasyonu düşürme süreci başladı ve ekonomimizin yaklaşık dörtte birini oluşturan mal sektöründe başladı. Ancak daha gidilecek çok yol var. Bunlar dezenflasyonun çok erken aşamaları." diye konuştu. Powell, hizmet sektöründe ise henüz dezenflasyonun görülmediğini kaydetti.

 

Dezenflasyon sürecinin biraz zaman alacağına işaret eden Powell, sürecin pürüzsüz olmayacağını, muhtemelen inişli çıkışlı olacağını aktardı. Powell, "Daha fazla faiz artışı yapmamız gerekeceğini düşünüyoruz." dedi.

 

İSTİHDAM RAPORU İÇİN "ÇOK GÜÇLÜ" DEĞERLENDİRMESİ

 

Geçen hafta açıklanan ocak ayı istihdam raporunun "çok güçlü" olduğunu belirten Powell, "Bu kadar güçlü olmasını beklemiyorduk." değerlendirmesinde bulundu.

 

Powell, güçlü istihdam raporunun dezenflasyon sürecinin neden zaman alan bir süreç olacağını düşündüklerini gösterdiğini kaydetti.

 

Devam eden faiz artırımlarının uygun olacağını öngördüklerini yineleyen Powell, "Enflasyonu zaman içinde yüzde 2'ye indirecek kadar kısıtlayıcı bir politika duruşu elde etmeye çalışıyoruz ve bunu henüz başardığımızı düşünmüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Powell, verilerin beklenenden daha güçlü gelmeye devam etmesi halinde faiz oranlarını daha fazla artırmalarının gerekebileceğini ifade etti.

 

"2023'ÜN ENFLASYONDA ÖNEMLİ DÜŞÜŞLERİN YAŞANDIĞI BİR YIL OLMASINI BEKLİYORUZ"

 

Enflasyonun yüzde 2'ye düşmesinin gelecek yıla kadar süreceğini aktaran Powell, "2023 yılının enflasyonda önemli düşüşlerin yaşandığı bir yıl olmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Powell, sabırlı olunması gerektiğini vurgulayarak, faiz oranlarını bir süre daha kısıtlayıcı seviyede tutmalarının gerekeceğini düşündüklerini dile getirdi.

 

Fed Başkanı Powell, "İş gücü piyasası güçlü çünkü ekonomi güçlü. İş gücü piyasasının zayıfladığını görmeden dezenflasyonun başlangıcını görebilmiş olmamız iyi bir şey." dedi.

 

BANKANIN 8,4 TRİLYON DOLARLIK BİLANÇOSUNU "PASİF BİR ŞEKİLDE" KÜÇÜLTTÜĞÜNÜ SÖYLEDİ

 

Fed'in bilanço küçültme sürecine de değinen Powell, bankanın mevcut bilançosunun 8,4 trilyon dolar büyüklüğünde olduğunu kaydetti.

 

Powell, bankanın bilançosunu "pasif bir şekilde" küçültme sürecinde olduğunu ve bunun "birkaç yıl" sürmesinin beklendiğini belirtti.

 

ABD Çalışma Bakanlığının geçen cuma günü açıkladığı verilere göre, ülkede tarım dışı istihdam ocakta 517 bin kişi ile beklentilerin üzerinde artış kaydetmiş, işsizlik oranı yüzde 3,4 ile Mayıs 1969'dan bu yana en düşük seviyeye gerilemişti.

08 Şubat 2023 Çarşamba

Kızıldeniz'den konteyner gemi geçişleri bu yılın ilk çeyreğinde yarıdan fazla azalırken, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gemi geçişleri de durma noktasına geldi.


 

Uzmanlar, bölgedeki gerilimin konteyner piyasasına ilişkin öngörüleri tamamen değiştirdiğini ve uzayan seyahat sürelerinin deniz ticareti için önemli bir risk oluşturduğunu belirtiyor.

 

İran'ın desteklediği Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı ticari gemilere yönelik başlattığı saldırılar sonrası bölgede geçen yılın sonuna doğru tırmanan gerilim, gemicilik sektörünü etkilemeye devam ediyor.

 

Gemicilik şirketlerinin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na kaydırması veya askıya alması nedeniyle, Kızıldeniz'deki gemi trafiğinde sert düşüşler görülüyor.

 

Gemi takip ve denizcilik analiz sağlayıcısı MarineTraffic verilerine göre, Kızıldeniz'de geçen yılın ilk çeyreğinde 7 bin 804 olan konteyner gemi geçişleri, bu yılın aynı döneminde 3 bin 464'e geriledi ve yüzde 55,6 azaldı.

 

Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gemi geçişleri ise bu dönemde yüzde 84,3 düştü ve Kızıldeniz'de LNG ticareti durma noktasına geldi.

 

Bölgeden kuru yük gemi geçişleri yüzde 20,8 ve yaş yük gemi geçişleri yüzde 21,6 azalırken, LPG gemi geçişleri yüzde 12, Ro/Ro geçişleri yüzde 46 ve karışık kuru yük gemi geçişleri yüzde 11,8 geriledi.

 

NAVLUN FİYATLARINDA İLK ÇEYREKTE KESKİN YÜKSELİŞ

 

Kızıldeniz'deki gerilimin artması ve gemilerin yönünü Ümit Burnu'na çevirmesiyle, ticaret rotaları uzadı ve bu durum navlun maliyetlerine de artış olarak yansıdı.

 

Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi (BIMCO) Baş Analisti Niels Rasmussen, Baltık Kuru Yük Endeksine göre navlun fiyatlarının bu yılın ilk çeyreğinde 2023'ün aynı dönemine göre Çin-Avrupa hattında yüzde 39, Çin-Akdeniz hattında yüzde 30 yükseldiğini ve Çin-ABD Doğu Kıyısı hattında yüzde 1 azaldığını söyledi.

 

Baltık Kuru Yük Endeksinin bu dönemde yüzde 84 arttığı bilgisini paylaşan Rasmussen, Baltık Temiz Tanker Endeksinin de yüzde 18 yükseldiğini bildirdi.

 

Rasmussen, Baltık Kirli Tanker Endeksinin ise ilk çeyrekte 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 8 düştüğünü belirtti.

 

Tüm gemi türlerinin Kızıldeniz'den kaçındığını ve Süveyş Kanalı'ndan geçişi durdurarak daha uzun bir rota olan Ümit Burnunu kullandığını ifade eden Rasmussen, şu verileri paylaştı: "Ocak 2024'te Süveyş Kanalı'ndan haftalık ortalama geçişler ton cinsinden ölçüldüğünde Ocak 2023'e göre yüzde 38 daha düşüktü. Mart 2024'te geçişler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 daha düşüktü. Martta Süveyş Kanalı'ndan geçişler, kuru yük gemileri için 2023'ün aynı ayına göre yüzde 39, ürün tankerleri için yüzde 48 ve konteyner gemileri için yüzde 85 azaldı."

 

GEMİLER DAHA HIZLI SEYAHAT ETMEK ZORUNDA KALABİLİR

 

Niels Rasmussen, Kızıldeniz'deki gerilimden önce talebin oldukça düşük olduğunu ve birçok yeni gemi teslim edildiği için konteyner talebindeki artışın karşılanmasında aksaklık yaşanmadığını söyledi.

 

Konteyner piyasası ile karşılaştırıldığında, normalde Süveyş Kanalı'ndan geçen kuru yük ve tanker gemilerinin payının oldukça düşük olduğunu anımsatan Rasmussen, "Bölgedeki gerilim nedeniyle gemilerin rotalarını Ümit Burnu'na çevirmesi, konteyner piyasasına ilişkin öngörüleri tamamen değiştirdi. Saldırılardan önce, 2024 için beklenti, arz-talep dengesi ve navlun fiyatlarının daha da zayıflayacağı yönündeydi. Ancak bunun yerine talep arttı ve daha uzun sefer mesafeleri nedeniyle arz-talep dengesi önemli ölçüde sıkılaştı." diye konuştu.

 

Rasmussen, navlun fiyatlarının Kovid-19 dönemi kadar olmasa da artış gösterdiğini ve bunun tüketici fiyatlarına da yansıma ihtimali olduğunu anlattı.

 

Şirketlerin Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu'ndan geçerek daha uzun süre seyahat etmek zorunda kalmasının deniz ticaretine ilişkin önemli bir risk oluşturduğunu da vurgulayan Rasmussen, "Durumun, tüm gemilerin Süveyş Kanalı'ndan geçişini durdurma noktasına gelecek şekilde gelişmesi halinde, büyük olasılıkla küresel gemi filosunun tüm deniz hacimlerini taşımaya devam edebilmesi için çok daha hızlı seyretmeye başlaması gerekecek. Bu da denizcilik sektörünün yol açtığı sera gazı emisyonlarını azaltma kabiliyetine önemli ölçüde zarar verecektir." ifadelerini kullandı.

 

BİRÇOK ÜLKE İÇİN İTHALAT MALİYETLERİ ARTIŞ GÖSTERDİ

 

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da dış ticaret bakımından Süveyş Kanalı'na en fazla bağımlı olan ülkelerin Sudan, Yemen, Cibuti, Suudi Arabistan ve Seyşeller olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Bu ülkeler, dış ticaret hacimlerinin 5'te biri ila 3'te biri arasında Süveyş Kanalı'na bağımlı ve bu ülkeler için ticaret maliyetleri artış gösterdi. Mısır da Süveyş transit gelirini kaybettiği ve aktarma limanları artık nakliye yollarının kavşağında olmadığı için olumsuz etkilendi. Aynı şekilde, Türkiye de dahil olmak üzere Doğu Akdeniz'deki tüm ülkeler, gemiler artık Süveyş Kanalı'ndan geçmeyip Güney Afrika ve Cebelitarık Boğazı'ndan geçmek zorunda kaldıkları için kendilerini birdenbire Asya'dan gelen tüm ticaret için bir çıkmazda buldu ve bu da maliyetleri artırdı."

 

Hoffmann, şu an için ithalat maliyetlerinin arttığını ancak bu durumun devam etmesi halinde uzun vadede talebin değişen fiyatlara uyum sağlayacağını ve ticaret modellerinde de değişimlere yol açacağını anlattı.

 

Hali hazırda artan ithalat maliyetlerinin tüketicilere yansımasının zaman alacağını kaydeden Hoffmann, sözlerini şöyle tamamladı: "Kovid-19 sırasında, yüksek navlun fiyatlarının yaklaşık 1,5 puanlık enflasyona yol açtığını tahmin etmiştik ancak bu kez durum farklı. Kızıldeniz gerilimi tüm ticaret rotalarını etkilemedi ve navlun fiyatları da salgın döneminde olduğu kadar yükselmedi. Aynı zamanda salgında arz çok düşüktü ancak şu anda birçok yeni konteyner gemisi devreye giriyor."

18 Nisan 2024 Perşembe

UND Yönetim Kurulu Başkan Aras, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak'a yapacağı ziyaretin, dünyaya alternatif, güvenli ve hızlı transit koridorunun açılması ve duyurulmasında önemli bir fırsat niteliği taşıdığını bildirdi.


 

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkan Şerafettin Aras, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak'a yapacağı ziyaretin, dünyaya alternatif, güvenli ve hızlı transit koridorunun açılması ve duyurulmasında önemli bir fırsat niteliği taşıdığını bildirdi.

 

Aras, son dönemde yaşanan çatışmalar ve gerginlikler nedeniyle gündeme taşınan ulaşım koridorlarına ilişkin değerlendirme yaptı.

 

Kalkınma Yolu Projesi'nin başlatılmasının önemine dikkati çeken Aras, Türkiye'nin gerek Irak gerekse bu ülke üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt ve Umman gibi Körfez ülkeleriyle yaptığı ticaretin gelişimi açısından bu hattın kritik önem taşıdığına işaret etti.

 

Aras, Irak üzerinden söz konusu ülkelere yönelik yıllık 200 bini aşan kara yolu seferi gerçekleştirildiği bilgisini vererek, şöyle konuştu: "Irak'ın güney tarafında süregelen güvenlik sorunlarının çözülmesi halinde, özellikle İsrail-İran çatışmasının boyut değiştirmesi durumunda Kalkınma Yolu Projesi, etkin bir alternatif koridora dönüşebilecek. Irak'ın Mart 2023'te küresel transit sistemi olan TIR Sözleşmesi'ne katılmış 78. ülke olması, Habur Sınır Kapısı'ndan geçişlerde sorunların çözümüne yönelik Irak tarafının Türk tarafına sağladığı destek, özellikle salgın sürecinde geçişlerin durmaması için Türk ve Irak makamlarının etkin işbirliği yürütmesi önemliydi. Türkiye ile Irak arasında pozitif seyreden siyasi ilişkiler, bu açıdan olumlu ancak olası bir İsrail-İran savaşı durumunda Irak'ın da müdahil olmasının yaratacağı güvenlik risklerini ve bölgede halihazırda ciddi güvenlik sıkıntıları yaratmakta olan terör örgütü faaliyetlerini de dikkate almak zorundayız."

 

"KALKINMA YOLU PROJESİ ÖNEMLİ BİR FIRSAT"

 

Mevcut tedarik zinciri koridorlarında yaşanan ani gelişmeler ve çatışmalar nedeniyle ülkelerin sınır noktalarını güçlendirdiğine dikkati çeken Aras, alternatif güzergahların açılmasının küresel ekonomi açısından önemli hale geldiğini dile getirdi.

 

Şerafettin Aras, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak'a yapacağı ziyaretin önemine işaret ederek, "Bu ziyaret, dünyaya alternatif, güvenli ve hızlı transit koridorunun açılması ve duyurulması için önemli bir fırsat olabilir." dedi.

 

İran ile İsrail arasındaki gerilime değinen Aras, ulaşımda İran-Türkmenistan güzergahının, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda kapanan Kuzey Koridoru ve Gürcistan'dan başlayarak Hazar Denizi geçişiyle Orta Asya'ya devam eden Orta Koridor üzerindeki maliyetlerin ve transit sürelerinin uzunluğu nedeniyle Türkiye için alternatif temel güzergahlardan biri olduğunu anlattı.

 

Aras, gerginliğin artması veya savaşa evrilmesinin, İran'a yönelik taşımaların ötesinde Orta Asya bölgesine yönelik ticaret ve taşımalar için de önemli bir transit koridorunu yitirmek anlamına gelebileceğini belirterek, şöyle konuştu: "2023 itibarıyla İran'a yönelik yaklaşık 3,3 milyar dolar değerindeki ihracatın yüzde 86'sı kara yoluyla gerçekleştiriliyor. Yıllık yaklaşık 88 bin ihracat seferiyle Türkiye'den İran'a ağırlıklı olarak makine ve makine aksamı, yedek parçaları ve motorlu taşıt parçaları, plastikler ve çeşitli kimyasal ürünler, tarım ürünleri (özellikle işlenmiş) ve metal cevherleri ihraç ediliyor."

 

"ZENGEZUR KORİDORU ÖNEMLİ İHTİYAÇ"

 

Aras, muhtemel savaş halinde, Orta Asya bölgesine yönelik Gürbulak ve Esendere sınır kapılarından çıkarak İran üzerinden transit taşıma yapan 29 bini Türk plakalı olmak üzere yaklaşık 34 bin aracın olumsuz etkileneceğini bildirdi.

 

Bu araçların diğer doğu sınır kapılarına yönelmesiyle Türkiye'nin Gürcistan ile sınır kapılarında sorun yaratan yoğunlukları artıracağına dikkati çeken Aras, Orta Asya bölgesine yönelik ticaretin lojistik maliyetlerindeki yükseliş ve transit sürelerindeki artışlarla beraber ticarette ve tedarik zincirlerinde ciddi aksamalara yol açabileceğini dile getirdi.

 

Rusya-Ukrayna Savaşı ve Süveyş Kanalı krizinin etkisiyle Avrupa-Orta Asya bağlantılı uluslararası tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği için "Hazar Geçişli Uluslararası Taşımacılık Koridoru"nun giderek önem kazandığını belirteren Aras, "Koridordaki maliyetlerin, güzergah üzerindeki ülkelerin transit taşımalarda uyguladığı ücretler ve vergiler, ayrıca Hazar Denizi üzerinden gerçekleşen taşımalarda, Ro-Ro kapasitesinin yetersizliğinden kaynaklı sorunlar nedeniyle bir türlü düşürülememesi, son birkaç yıldır gündemde olan Zengezur Koridoru'nu önemli bir ihtiyaç olarak önemli kılıyor." diye konuştu.

 

"ZENGEZUR KORİDORU İLE ALTERNATİF, ETKİN BİR KORİDOR KAZANDIRILABİLİR"

 

Zengezur Koridoru'nun etkin kullanımı için taşımacılıkta uygulanan ücretlerden sınır beklemelerine kadar bazı konularda adım atılması gerektiğini vurgulayan Aras, 2023 yılı itibarıyla 19 bini Türk plakalı olmak üzere toplam 30 bine yakın aracın Dilucu Sınır Kapısı'nı kullandığını ifade etti. Aras, Nahçıvan'a açılan sınır kapısında yapılacak bazı süreç iyileştirmeleri ve modernizasyon projeleri ile kurulacak Tek Pencere Sistemi'nin önem taşıdığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu uygulamaların hayata geçirilmesi ve gereksiz ücret/vergi uygulamalarının da kaldırılmasıyla İran transit koridoruna alternatif, etkin bir koridor kazandırılabilir. İsrail-İran gerginliğinin artması veya savaş durumunda Zengezur Koridoru'nun güvenliğinin sağlanması ve bir an önce hayata geçmesi de ayrıca önem kazanacak."

18 Nisan 2024 Perşembe