Perşembe, 07 Aralık, 2023
Coğrafi ürünlerin küresel ekonomik büyüklüğü 220 milyar dolara ulaştı. Türkiye ise bu pastadan 15 milyar dolarlık gelir elde ediyor. Türkiye’nin 14 ürünü, Avrupa Birliği’nden tescil aldı.
2023-2024 yılında onaylanması beklenen 5 ürün de sırada. Bu ürünler ise Ayaş Domatesi, Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini, Ezine Peyniri, Maraş Tarhanası ve Safranbolu Safranı. Öte yandan, Türkiye’nin AB’nin tescil sırasında bekleyen 45 coğrafi işareti daha bulunuyor.
HABER: BARIŞ CABACI
Türkiye, bereketli topraklarında binlerce hazine barındırıyor. Dört mevsimin güzelliği, zengin bitki örtüsü ve yedi bölgenin farklı iklimi, tarım ürünleri, yeme kültürü ve el sanatları ile çeşitlilik gösteriyor. Çanakkale’nin Bayramiç Beyazı, Aydın’ın İnciri, Taşköprü’nün Sarımsağı, Gemlik’in Zeytini, Antakya’nın Künefesi ve Milas’ın Zeytinyağı gibi ürünler, Türkiye’nin zengin lezzetlerini temsil ediyor. Bu coğrafi işaretli ürünlerin her birinin bir hikayesi ve duygusu bulunuyor. Çoğu yüzyıllardır varlığını sürdürüyor.
FİNİKE ÖRNEĞİ
Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı, coğrafi kaynak belirtmek, geleneksel bilgi ve kültürel değerlerle de şekillenebilen üretim metodunu ve kalitesini garanti etmek, pazarda ürünleri ayırt ederek pazarlama aracı olmak, ürün taklitçiliğiyle mücadele etmek gibi işlevlere sahip bulunuyor. Bu nedenle diğer sınai mülkiyet haklarından farklı olarak coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı, üreticilere sağladığı hakların yanı sıra yerel üretimin ve kırsal kalkınmanın desteklenmesinde önemli rol oynuyor. Örneğin, Antalya’ya coğrafi tescilli Finike Portakalı, bu isim altında başka şehirde satılamıyor.
2017’de başlayan coğrafi işaret sürecinde en büyük sorumluluğu ise ticaret ve sanayi odaları aldı. Belediyeler, ticaret borsaları ve valilikler, en fazla tescili bulunan kurumlar, ticaret ve sanayi odalarını takip ediyor. Ürün başvuruları ticaret odalarına yapılabiliyor.
AB ONAYLI 14 ÜRÜN
Coğrafi ürünlerin ticareti günden güne artıyor. Coğrafi işaretli ürün ekonomisi, 2022’de küresel ölçekte 220 milyar doları aştı. Türkiye ise 15 milyar dolarlık coğrafi işaretli ürün satışıyla bu alandaki önemli bir oyuncu durumunda. Türkiye’nin 14 ürünü, Avrupa Birliği’nden tescil aldı. 2023-2024 yılında onaylanması beklenen 5 ürün bulunuyor. Bu yıl içinde tescillenmesi beklenen ürünler ise şöyle: Ayaş Domatesi, Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini, Ezine Peyniri, Maraş Tarhanası ve Safranbolu Safranı. Öte yandan, Türkiye’nin AB’nin tescil sırasında bekleyen 45 coğrafi işareti daha var.
Bölgesel ürünlerin tescili için ticaret odalarına başvuru yapılabiliyor. Başvuru süreci için QR kodu taratınız.
1481 ÜRÜN ULUSAL TESCİLLİ
Türkiye’de 2002’de 31 olan ulusal tescilli coğrafi işaret sayısı, geçen ekim ayı itibarıyla 47 kat artışla 1481’e ulaştı. Geçen yıl en çok coğrafi işaret başvurusu yapan il 37 ile Konya olurken, en çok tescil alan il 27 ile Gaziantep oldu. Ayrıca 39 geleneksel ürün için başvuru yapıldı. Bu ürünler TÜRKPATENT tarafından değerlendiriliyor. Coğrafi tescilli ürünü en az olan şehirler sıralamasında ise Karaman bir ürünle ilk sırada, ardından iki ürünle Batman ve Ağrı geliyor. Bu illeri sadece üç ürünle Osmaniye, Kırıkkale, Şırnak, Bingöl, Muş ve İstanbul izliyor.
3 ÜRÜNLE 100 MİLYON $
Birçok imparatorluğa başkentlik yapan ve 8 bin 500 yıllık tarihi olan İstanbul’un ise sadece 3 coğrafi işaretli ürünü bulunuyor. Bunlar Şile Bezi, Şile Kestane Balı ve Silivri Yoğurdu. Bu ürünlerin oluşturduğu ekonomik büyüklük ise yaklaşık 100 milyon dolar.
İSTANBUL’UN POTANSİYELİ YÜKSEK
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı Başkanı Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işareli ürünler hakkında şunları söyledi: “Coğrafi işaret alacak ürünün yıllardır üretilmesi, satıcısının ve alıcısının olması lazım. Coğrafi ürünün bölgeyle özdeşleşmesi gerekir. Antep Baklavası, Çorum Leblebisi gibi. Yer adı olmadan coğrafi işaret olmaz” dedi.
İstanbul’un coğrafi işaret potansiyeli en yüksek şehir olduğunu söyleyen Tekelioğlu, şehrin gastronomisi itibarıyla üç imparatorluğa başkentlik yaptığını hatırlattı. Tekelioğlu, “İstanbul, coğrafi işaret tescili en az şehirlerimizden. Saray mutfağı dahil binlerce ürünü var ama sadece üç tescili bulunuyor. İstanbul’un potansiyeli değerlendirilemiyor. Oysa coğrafi işaret alabilecek tescilleri var. Boğaz Lüferi, Çengelköy Hıyarı, Kanlıca Yoğurdu, bunlardan sadece birkaçı. Lüfer, Osmanlı’dan beri İstanbul Boğazı ile özdeşleştiriliyor. Coğrafi işaret alması için başvurularımız var.”
AB’YE 75 MİLYAR DOLAR KATMA DEĞER
Coğrafi işaretli ürünlerin markalaşmanın ilk adımı olduğunu belirten Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye’nin zengin coğrafi işaretlere sahip olduğunu vurguladı. Yamankaradeniz, şunları söyledi: “Yöresel ürünlerin tescillenmesi, korunması ve ekonomik değer kazanması, gelecek nesiller için kritik. Dünyada 10 bini aşkın coğrafi işaretli ürün bulunuyor ve pazarın büyüklüğünün 200 ila 250 milyar dolar arasında olduğu biliniyor. Ancak, bu ürünlerin yüzde 10’u gelişmekte olan ülkelerde. Fransa, İtalya ve İspanya lider konumda. Coğrafi işaretler, AB’ye yılda 75 milyar dolar katma değer sağlıyor. Türkiye’de ise markalaşma konusunda geride kalıyor. Bu da tarım kooperatiflerine önemli görev düştüğünü gösteriyor. Coğrafi işaretlerin ekonomik değere dönüşmesi, Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlayabilir. Ancak, coğrafi işaretli ürünlerin markalaşma süreci hâlâ yavaş ilerliyor. Yerel dinamiklere odaklanarak bu ürünlerin markalaşması ve standartlarının yaygınlaşması için çaba harcamak önemli.”
KASIM İTİBARİYLE YENİ KATEGORİLER AÇILDI
AB Konseyi 9 Ekim’de, mücevher, tekstil, cam ve porselen gibi zanaat ve sanayi ürünlerini coğrafi işaret statüsüne dahil etti. Söz konusu ürünlere kasım ayı itibariyle başvuru yapılabiliyor.
TESCİL NEDEN ÖNEMLİ?
Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları, belirli bir kalitenin işareti anlamına geliyor. Tescil, şu avantajları beraberinde getiriyor:
* Bölgelere özgü üretim korunarak yok olması önleniyor.
* Ürüne pazarlama gücü katıyor.
* Ürünün gerçek üreticilerini koruyarak olası kazanç kaybını önlüyor.
* Sahte üretimlerin engellenmesini sağlıyor.
* Ekonomik faydalarının yanı sıra kültürün korunması açısından da yüksek öneme sahip.
AB’DEN TESCİL ALAN ÜRÜNLERİMİZ
* Gaziantep Baklavası
* Aydın İnciri
* Malatya Kayısısı
* Aydın Kestanesi
* Milas Zeytinyağı
* Bayramiç Beyazı
* Taşköprü Sarımsağı
* Giresun Tombul Fındığı
* Antakya Künefesi
* Suruç Narı
* Çağlayancerit Cevizi
* Gemlik Zeytini
* Edremit Zeytinyağı
* Milas Yağlı Zeytini
20 Kasım 2023 Pazartesi
Trabzon'da son dönemde bol avlanan hamsinin kilogramı, tezgahlarda 25 ila 35 liradan satılıyor.
Ortahisar ilçesinin Moloz mevkisindeki balıkçı tezgahlarında mezgit ve istavritin kilogramı 50 ve 75, somonun 150, tirsinin 100, çupra ve levreğin ise 200 liradan satışa sunuluyor.
Balıkçılar ve Manavcılar Derneği Başkanı Cemal Kaya Şamlıoğlu, Karadeniz'de bollaşan hamsinin bugünlerde 25 ila 35 liradan satışa sunularak piyasada rekabet oluşturduğunu söyledi.
Balıkçı Mehmet Can Örseloğlu ise son günlerde hamsinin Giresun ile Vakfıkebir ve Araklı ilçelerinde bol avlandığını ifade etti.
Bollaşan hamsinin kilogramının 25 liraya kadar düştüğünü dile getiren Örseloğlu, "Hamsi soğuk iklimi seven bir balık. Denizin biraz soğumasıyla hemen kendisini göstermeye başladı. Bol ve diri olmasıyla daha lezzetlendi. İnşallah havaların daha da soğumasıyla daha güzel hamsinin tezgahlara gelmesini bekliyoruz." dedi.
Örseloğlu, hamsinin yanı sıra tezgahlarda barbunya, çupra, levrek, sargan, çinekop ve lüfer gibi balık çeşitlerinin de olmasıyla güzel bir sezon geçirdiklerini aktardı.
Balıkçı Cem Yazıcı da satışlardan memnun olduklarını kaydederek, "Bu yıl palamut olmayınca hamsi bol çıktı. Vatandaşların da talebi oldukça fazla. Geçen yıl hamsi yoktu, o nedenle fiyatlar bu kadar düşmemişti. Bu yıl hamsi fazla olunca fiyatlar 3 ya da 4 kilogramı 100 liradan satışa sunuluyor." diye konuştu.
07 Aralık 2023 Perşembe
Türkiye'den ocak-kasım döneminde yapılan hamsi ihracatı, yüzde 20 artarak 12 milyon 202 bin 980 dolara ulaştı.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye'den 11 ayda 2 bin 479 ton hamsi ihraç edildiğini söyledi.
Söz konusu dış satımdan 12 milyon 202 bin 980 dolar gelir sağlandığını belirten Gürdoğan, bu rakamın, 10 milyon 129 bin 431 dolar gelir elde edilen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 arttığını ifade etti.
Gürdoğan, hamsinin bu dönem 25 ülkede alıcı bulduğunu vurgulayarak, "Fransa, Belçika ve Almanya en fazla ihracat yapılan 3 ülke oldu. Fransa'ya bu dönem 4 milyon 361 bin 360, Belçika'ya 3 milyon 745 bin 655 ve Almanya'ya 1 milyon 91 bin 724 dolarlık hamsi satıldı." dedi.
Geçen yılın aynı döneminden farklı Özbekistan, Irak, Moldova, Malezya ve Somali'ye de bu dönem hamsi ihraç edildiğini kaydeden Gürdoğan, havaların soğumasına bağlı hamsinin bollaşmasıyla ilerleyen günlerde ihracatın daha da artmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
07 Aralık 2023 Perşembe
07 Aralık 2023 Perşembe
07 Aralık 2023 Perşembe
07 Aralık 2023 Perşembe
07 Aralık 2023 Perşembe
07 Aralık 2023 Perşembe