tatil-sepeti

Çin'de elektrikli araçlar ve LNG kullanımının artması, petrol talebindeki yıllık artışı önemli ölçüde yavaşlatıyor. Bu gelişme, küresel enerji talebinin geleceğine dair tahminleri de etkiliyor.



 

NECMİ UYSAL

 

Yavaşlayan ekonomi ve elektrikli araç ve kamyon türü ticari araçlarda LNG kullanımının gittikçe artması, Çin’in petrol talebindeki artışı yavaşlatıyor. 

 

GÜNLÜK 200 BİN VARİLE GERİLEDİ

 

Kovid salgını öncesi yıllık petrol talebi artışı günlük 500-600 bin varil iken, bu rakam günümüzde 200 bin varile gerilemiş durumda.

 

BENZİNDE ZİRVE BU YIL GÖRÜLEBİLİR

 

Elektrikli araç ve LNG kullanımının artması nedeniyle dizel yakıt kullanımında belirgin bir düşüş söz konusu. 

 

Bu gelişmelerin ise Çin’de benzin kullanımında zirvenin bu yıl veya önümüzdeki yıl görülebileceği yorumlarının yapılmasına neden oluyor. 

 

DÜNYADA DÖNÜŞÜM DAHA YAVAŞ

 

Küresel olarak da Çin’in aksine enerji dönüşümünün daha yavaş olması nedeniyle 2030 yılında zirve yapması beklenen ve sonrasında düşüş eğilimine girmesi beklenen küresel petrol talebinin, bu durumun son gelişmelerle beraber daha ileri bir tarihte gerçekleşebileceği yorumlarının yapılmasına neden oluyor.

 

ÇİN’İN ROLÜ GÖZ ARDI EDİLEMEZ
 

Ancak tüm bu gelişmelere rağmen ekonomik toparlanmanın yeniden başlaması ile birlikte Çin’in küresel enerji ve petrol talebindeki rolünün göz ardı edilemeyeceği analistlerce dile getiriliyor.

13 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Çin ElektrikliAraç LNG petrol talep arz varil enerji

Dünya Bankası, Sahra Altı Afrika bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3,4'ten yüzde 3'e düşürdü.

Banka, Afrika ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Afrika'nın Nabzı" raporunu "Kapsayıcı Büyüme için Eğitimi Dönüştürmek" başlığıyla yayımladı.

Raporda, Sahra Altı Afrika'daki ekonomik büyümenin "düşük viteste" kalmaya devam ettiği bildirildi.

Bankanın raporunda, Sahra Altı Afrika bölgesindeki ekonomik büyüme hızının, 2023'teki yüzde 2,4 seviyesinden özel tüketim ve yatırımdaki büyümenin etkisiyle bu yıl yüzde 3'e ve 2025 ile 2026'da yüzde 4'e çıkmasının beklendiği kaydedildi.

Dünya Bankası, nisan ayındaki tahminlerinde bölge ekonomisinin bu yıl yüzde 3,4 büyüyeceğini öngörmüştü.

Raporda, büyüme tahminindeki düşüşün Sudan'daki silahlı çatışmanın neden olduğu ekonomik faaliyetin çöküşünden kaynaklandığı ifade edilerek, çatışmanın devlet kapasitesinin yanı sıra fiziksel ve insan sermayesini yok ettiği, gıda güvenliği üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu ve insanların zorunlu olarak yerinden edilmesine yol açtığı aktarıldı.

Azalan enflasyon ve iyi çıpalanan beklentilerin politika faizi indirimleri için gerekçeleri güçlendireceği belirtilen raporda, bölgede enflasyonun 2023'teki yüzde 7,1'den 2024'te yüzde 4,8'e gerilemesinin beklendiği kaydedildi.

Azalan küresel enflasyon ve güçlenen küresel faaliyetin bölgedeki büyümeyi desteklediğine dikkat çekilen raporda, ancak beklentilerin belirsizliğini koruduğu vurgulandı.

Artan borç yükünün mali konsolidasyondaki ilerlemeye zarar verdiğine işaret edilen raporda, çatışma ve iklim değişikliğinin bölgenin büyüme beklentilerini kısıtladığı aktarıldı.

Raporda, ekonomileri istikrara kavuşturmanın ve bölgenin büyüyen iş gücünün daha güçlü temel becerilerle ve pazara uygun uzmanlıkla donatılması için eğitimin dönüştürülmesinin kapsayıcı büyüme için önemli iki faktör olduğu ifade edildi.

 

DÜNYANIN EN YOKSUL 26 EKONOMİSİ 2006'DAN BU YANA HİÇ OLMADIĞI KADAR BORÇLU

Öte yandan Dünya Bankası tarafından dün yayımlanan bir başka raporda, en yoksul ekonomilerin son 20 yılın en zorlu koşullarıyla karşı karşıya olduğu aktarıldı.

"Düşük Gelirli Ülkelerdeki Mali Kırılganlıklar" raporunda, günde 2,15 dolardan az gelirle yaşayan insanların yaklaşık yüzde 40'ına ev sahipliği yapan dünyanın en yoksul 26 ekonomisinin, 2006'dan bu yana hiç olmadığı kadar borçlu ve doğal afetler ile diğer şoklara karşı giderek daha savunmasız hale geldiği bildirildi.

Raporda, dünyanın geri kalanı büyük ölçüde toparlanmış olsa da bu ekonomilerin bugün ortalama Kovid-19 salgını öncesine göre daha fakir olduğu kaydedildi.

Bu ekonomilerin neredeyse yarısının ya borç sıkıntısı içinde ya da yüksek borç riski altında bulunduğu belirtilen raporda, kamu borcunun   GSYH'ye oranının ortalama yüzde 72 ile 18 yılın zirvesinde olduğu vurgulandı.

14 Ekim 2024 Pazartesi

Avrupa Parlamentosu (AP) komitesi, G7 taahhüdü kapsamında Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının getirilerini teminat göstererek Ukrayna'ya 35 milyar Euro kredi vermesini kabul etti.

Brüksel'de gerçekleştirilen AP Ticaret Komitesi toplantısında Rusya'nın dondurulan varlıkları ile Ukrayna'nın desteklenmesine yönelik girişim görüşüldü.

Komite üyesi milletvekilleri, yaklaşık 45 milyar avroluk G7 taahhüdü kapsamında AB'nin Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının getirilerini teminat göstererek Ukrayna'ya 35 milyar avro kredi sağlanmasını 4 "hayır", 31 "evet" oyuyla kabul etti.

RUSYA'NIN DONDURULMUŞ VARLIKLARINDAN SAĞLANACAK GELİR AKIŞI KULLANILACAK

Öte yandan, Ukrayna'nın acil finansman ihtiyacına destek olmak üzere hazırlanan girişim kapsamında AB ve G7 ortaklarından sağlanacak kredilerin geri ödemelerinde Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından sağlanacak gelir akışı kullanılacak.

Girişimin 21-24 Ekim'de yapılacak AP Genel Kurul oturumunda oylanması bekleniyor.

G7 ülkelerinin liderleri, haziran ayında Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen karları teminat olarak göstererek Ukrayna'ya 50 milyar dolar kredi sağlanmasında anlaşmıştı.


300 MİLYAR DOLARLIK RUS VARLIĞINI DONDURULDU

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana Batı ülkeleri yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus varlığını dondurdu. Bu tutarın yaklaşık 200 milyar doları AB ülkelerinde bulunuyor.

Dondurulan varlıklar, her yıl milyarlarca dolar faiz geliri sağlıyor. Başta ABD olmak üzere G7 ülkeleri bu geliri Ukrayna'yı desteklemek için kullanmak istiyor.

14 Ekim 2024 Pazartesi