tatil-sepeti

Türkiye'deki Çinli markaların otomobil ve hafif ticari olmak üzere toplam otomotiv pazarındaki payı yılın 5 aylık döneminde yüzde 8.13 oldu.


 

İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulamasına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, Ticaret Bakanlığı, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40'ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanmasına karar vermişti.

 

Kararın ardından Çin otomotiv markalarının Türkiye'deki pazar payı ve yatırım durumu gündeme geldi. Türkiye otomotiv pazarında hem adet hem de pazar payı açısından konumunu her geçen gün güçlendiren Çin markaları, yatırım konusunda "sessizliğini" korudu.

 

Sıklıkla "Türkiye'yi Avrupa'ya açılan bir kapı" olarak gördüklerini dile getiren Çin markalarının, Türkiye'de üretim yapıp yapmayacağı sık sık gündeme gelmiş ancak yatırım konusunda bir adım atılmamıştı.

 

Uzmanlar, Çin'in Türkiye'nin dış ticaret açığında önemli bir role sahip olduğunu ve otomotiv sektörünün de bu açıktaki en önemli sektörlerden biri konumunda bulunduğunu belirtiyor.

 

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, yılın ilk beş aylık döneminde otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 6 artış gösterdi. Böylece mayıs sonu itibarıyla toplamda 471 bin 743 adet sıfır araç satışı oldu.

 

Otomobil satışları, söz konusu dönemde yüzde 10,25 artışla 375 bin 97 olurken, hafif ticari araç satışları ise yüzde 7,9 azalışla 96 bin 646 adet olarak kayıtlara geçti.

 

ODMD LİSTESİNDE ÇİN MENŞELİ MARKA SAYISI 12'YE YÜKSELECEK

 

ODMD listesine yeni Çin firmalarının da dahil olmasıyla pazardaki toplam marka sayısı 54'e ulaştı.

 

Son dönemde Çin markalarının Türkiye'ye ilgisinde belirgin bir artış gözlenirken, bu durum pazara giren firma sayısına da yansıdı.

 

Türkiye otomotiv pazarında Skywell, MG, Chery, Leapmotor, Seres, Maxus, Hongqi, DFSK, BYD ve NETA ile 10 Çin menşeli marka bulunuyor. Bu listeye yakın zamanda SWM ve Jaecoo markalarının da eklenmesiyle Çin menşeli marka sayısının 12'ye yükselmesi bekleniyor.

 

DFSK ve Chery içten yanmalı motora sahip otomobilleri Türkiye pazarında satışa sunarken, MG hem elektrikli hem içten yanmalı, diğer markalar da elektrikli modelleriyle boy gösteriyor. Lüks segment otomobil satan Voyah ise ODMD'de listelenmiyor. Ayrıca DFSK ve Maxus markaları hafif ticari araç satışı da yapıyor.

 

ÇİN MARKALARININ TÜRKİYE PAZARINDAN ALDIĞI PAY

 

Çin otomotiv firmalarının Türkiye'deki toplam satışları (otomobil ve hafif ticari) yılın ilk 5 ayında 38 bin 395'e, otomotiv pazarından aldıkları pay da yüzde 8,13'e ulaştı.

 

Çin markaları arasında DFSK ve Maxus'un ticari araç satışı da bulunuyor. Bu iki markanın hafif ticari satışları hariç tutularak sadece otomobil özelinde bakıldığında Çin markalarının satış sayısı 38 bin 19'a, pazar payı ise yüzde 10,13'e yükseldi.

 

EN FAZLA SATIŞ YAPAN ÇİN MARKALARI

 

Çin otomotiv firmalarının Türkiye'de ocak-mayıs dönemindeki satış sayılarına bakıldığında, Chery 26 bin 990 satışla ilk sırada yer aldı. 9 bin 478 satış sayısına ulaşan MG ikinci, 1065 satış yapan BYD de üçüncü oldu.

 

DFSK, otomobil ve hafif ticari olmak üzere 346 satışla dördüncü, Maxus 190 satışla beşinci sırada konumlandı.

 

ŞUBAT 2023'TE SATIŞ SAYISI 1000'İN ALTINDA KALMIŞTI

 

Chery ve bazı Çin markalarının satışa henüz başlamadığı geçen yılın şubat ayına bakıldığında, Çin markalarının toplam satışları 1000 adedin altında kalmıştı. 2023'ün tamamında ise Çin markaları, toplam 967 bin 341 adetlik Türkiye otomobil pazarında, 59 bin 97 satışla yüzde 6,10 paya ulaşmıştı.

 

Böylece, Çin markalarının hem satış sayısı hem de pazar payı açısından Türkiye pazarındaki konumlarını güçlendirdiği görüldü.

 

İTHAL ARAÇLAR ARASINDA ÇİN MARKALARININ PAYI YÜZDE 11,69 SEVİYESİNDE

 

Diğer yandan, ocak-mayıs döneminde 471 bin 743 adetlik toplam pazarda yerli araç satışları 146 bin 727, ithal araç satışları ise 325 bin 16 adet oldu. Böylece toplam pazarın yüzde 68,89'u ithal araçlardan oluştu.

 

İthal araçlar arasında ise Çin markalarının payı, yüzde 11,69 seviyesinde kayıtlara geçti.

 

TÜRK OTOMOTİV SEKTÖRÜ ÇİNLİLERDEN İTHALAT DEĞİL, YATIRIM BEKLİYOR

 

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, nisan ayındaki son OSD toplantısında, Çinlilerin Türkiye'ye ithalat değil, yatırım yapmaları gerektiğini ifade etmişti.

 

Eroldu, önceki açıklamalarında da Türkiye açısından bakıldığı zaman, Çin'in otomotiv sanayi dışında ülke içinde ticaret dengesi açısından da bir sorun teşkil ettiğini, Çin'den gelen elektrikli otomobillere ilişkin uygulanan bazı kuralların içten yanmalı araçlar için de uygulanması gerektiğini belirtmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "Bizim açıkçası ülke sanayine, yalnızca otomotiv değil, diğer sanayilerle birlikte yaratacağı bir risk olarak görüyoruz bu durumu. Bu da bizce 2024 yılında yönetilmesi gereken bir diğer konu çünkü yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor. Biz Çinli araçlara otomotiv sanayi olarak karşı değiliz ama gelip yatırım yapmaları lazım. Yani biz de Çinlileri yatırım yapmaya davet ediyoruz ki zaten Bakanlığın da bu yönde yaptığı çalışmalar var. Çinli yatırımcıların gelip Türkiye'de yatırım yapmaları lazım. Otomotiv sanayi olarak rekabeti olumlu buluyoruz ama yalnızca ithalatla bu pazarın kaybedilmesi doğru bir şey değil."

11 Haziran 2024 Salı

İstanbul Erkek Berberleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Akyüz, pazar tatilinin, berber esnafının yüzde 93'ünün Türkiye genelinde yıllardan beri istediği bir uygulama olduğunu belirtti.




 


Akyüz, pazar günü kuaför ve berberlerin kapalı olması uygulamasına ilişkin yaptığı basın açıklamasında, sabah erken saatten geç saatlere kadar berber esnafının dükkanında bulunduğunu ve müşterilerine hizmet verdiğini söyledi.


Akyüz, "Tabii 7 gün böyle olunca esnafın ailesine, çocuklarına ayıracağı bir vakit olmadığından dolayı biz Ticaret Bakanlığımıza müracaat ettik." açıklamasında bulundu.


Pazar tatilinin, berber esnafının yüzde 93'ünün Türkiye genelinde yıllardan beri istediği bir uygulama olduğunu belirten Akyüz, şunları kaydetti: "Gerek İstanbul olarak gerek federasyon olarak biz haftada bir gün tatil istiyoruz. İstanbul'da veya farklı yerlerde haftada bir günü belirlemek için bir anket yaptık. Bu ankette her ilde ne isteniyorsa onlar uygulamaya kondu ve bizim pazar günüyle alakalı erkek kuaförlerinin yüzde 93 oranında bir pazar tercihi söz konusu oldu. Biz de bunu İstanbul Valiliği'ne bildirdik. Valiliğin de 2 yıl önce yürürlüğe giren bir kanunu 2 yıldır ertelemesi söz konusuydu. 1 Temmuz 2024 itibarıyla ertelenmedi ve hayata geçirildi. Ama sanki Ticaret Bakanlığımız bu konuda berberi, kuaförü zorla kapatıyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. İnsanların aileleri var, çocukları var, anneleri babaları var. Haftada bir gün onlarla beraber olmak yani bunu çok mu görüyorlar?"


İstanbul Kadın Kuaförleri Manikürcüleri Odası Başkanı Ali Yatkın ise iş yerlerine yönelik kapanma durumu olmadığını, pazar gününün tatil günü olduğunu ifade etti.


Yatkın, "Bu mevzuat mesleğimizde 30 yıldan beri var. Yeni çıkan bir şey değil. Yani burada hiçbir esnafımız mağdur olmadığı gibi bilakis desteğimizdeki eksik kalanları, yanlış çalışanları bir düzene sokmak amacımız." diye konuştu.


Birçok kayıtlı kuaför olmasına rağmen bir o kadar da Türkiye'nin her tarafında kaçak kuaförler olduğunun altını çizen Yatkın, öncelikle kaçak kuaförlerin bir şekilde kayıt altına alınmaları gerektiğini kaydetti. 


Haftanın 7 günü çalışılması durumunda harcanan elektrik ve yapılan masrafın esnafı kurtarmadığını ayrıca pazar günü iş yerini kapatan esnafa yönelik haksız rekabet olduğunu dile getiren Yatkın, şöyle devam etti:

"Öncelikle buna 'pazar tatili' adını koymak lazım, asla kapatmak değil. Üyelerimize mesaj attık. Yaptığımız ankette yüzde 65 pazar tatili tercihi çıktı. Zaten bu biliniyordu ancak biz bunu resmileştirdik. Hiçbir esnafımız mağdur olmuyor. Pazar günü gelin başı bile olsa pazar günü için randevu alıyorsunuz internetten. Rahatlıkla çalışabiliyorsunuz. Ticaret Bakanımız Ömer Bolat gerçekten yanımızda oldular. Bize bu imkanı sağladılar. Ayrıca biz bu imkanları esnafımızla istişare yaparak beraber aldık. Bu kararları uygularken de kendi başımıza hiçbir zaman hareket etmedik. Mesleğimizin geleceğini düşünerek aynı zamanda katkı olacağını düşünerek doğru kararlar verdiğimize inanıyorum."

26 Temmuz 2024 Cuma

Ülke hayvancılığının geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması, etkinliğin artırılması, üretim planlamasına katkı verilmesi, yerli üretimin teşvik edilmesi, üretim, verimlilik ve kalitenin artırılması amacıyla hazırlanan karar Resmi Gazete’de yayımlandı.


Karara göre, büyükbaş hayvancılık destekleri kapsamında programlı aşıları tamamlanmış, 4 ay ve üzeri yaşta buzağı ve malaklar için hastalıktan ari işletmeler hariç 500 baş ile sınırlı olmak üzere 1000 lira temel destek ödenecek.

 

Küçükbaşta Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğine (TÜDKİYEB) üye yetiştiricilere, (Birlik olmayan illerde bu şart aranmayacak) yıl içinde doğan ve doğduğu işletmede en az 4 ay kalan oğlak ve kuzular için 200 lira temel destek ödemesi yapılacak.

 

Ayrıca, atık desteği kapsamında Bakanlıkça programlanan aşı uygulamaları sonrasında oluşan atıklar için hayvan sahiplerine, büyükbaş hayvan atıkları için hayvan başına 5 bin lira, küçükbaş hayvan atıkları için 1000 lira destek sağlanacak.

 

ARICILIK VE IPEK BÖCEĞI DESTEKLERI

Arıcılık desteği kapsamında, Arıcılık Kayıt Sistemi'ne kayıtlı üretici/yetiştirici örgütlere üye üreticilere arılı kovan başına 100 lira, üye olmayanlara ise 80 lira temel destek ödemesi yapılacak.

 

İpek böceği desteği çerçevesinde, ürettiği yaş kozayı Kozabirlik kooperatifleri veya faaliyet alanı kozadan flatürle ipek çekimi ve işleme olan tüzel kişilik vasıflarına haiz işletmelere satan üreticilere kilogram başına 1000 lira temel destek verilecek.

 

DIĞER DESTEKLER

Ürettiği çiğ sütü 1 Ocak 2025'ten itibaren süt işleme tesislerine satan ve bir tarımsal amaçlı örgüte üye veya ortak olan üreticilere, manda, koyun, keçi ve niteliğine, pazarlama şekline göre inek sütü için Bakanlığın belirleyeceği dönemler ve kriterler ile üretim maliyeti dikkate alınarak belirlenen birim tutarlar üzerinden temel destek ödemesi yapılacak.

 

Besilik erkek sığır (karkas) desteği kapsamında, Hayvancılık Bilgi Sistemi'ne kayıtlı, yurt içinde doğmuş, en az 200 kilogram karkas ağırlığa ulaşan erkek sığırlarını (manda dahil) mevzuata uygun kesimhanelerde kestiren yetiştiricilere, en fazla 200 baş ile sınırlı olmak üzere hayvan başına 500 lira temel destek ödemesi sağlanacak.

 

Ürettiği tiftiği, Tiftik ve Yapağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine (Tiftikbirlik), Tiftikbirlik'e bağlı kooperatiflere, TÜDKİYEB'e bağlı birliklere veya Bakanlığa kayıtlı yün işleme tesislerine satan üreticilere, kilogram başına 80 lira destek ödenecek.

 

Su ürünleri alanında alabalık ve sazanda 350 tona kadar kilogram başına 1,2 lira, yeni türler için kilogram başına 3 lira ve midye için kilogram başına 1 lira temel destek ödemesi yapılacak.

 

KADIN ÜRETICILERE ILAVE DESTEK

Ayrıca, temel destek şartlarını sağlayan kadın veya son takvim gününde 41 yaşından gün almamış ve birinci derece tarımsal amaçlı örgütlere üye olan yetiştiricilere ilave destekler sağlanacak. Ari işletmelerde doğan dişi hayvanlar için de yetiştiricilere ilave destek verilecek.

 

Desteklerden, çiğ süt piyasasının düzenlenmesi uygulaması hariç kamu kurum ve kuruluşları yararlanamayacak.

 

Çiğ süt desteğiyle küçük ölçekli balıkçılık desteğine ilişkin hükümler 1 Ocak 2025'te yürürlüğe girecek, diğer hükümler 1 Ocak 2024'ten geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

 

26 Temmuz 2024 Cuma