Çarşamba, 29 Mart, 2023
Çin Merkez Bankası (PBoC), banka ve kredi kuruluşlarının zorunlu karşılık oranlarını düşürdü.
Çin Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, zorunlu karşılık oranının 27 Mayıs'tan itibaren 25 baz puan azaltılacağı bildirildi.
Piyasaya daha fazla likidite sağlamayı ve kredi piyasasını rahatlatmayı hedefleyen kararın, yaklaşık 500 milyar yuan (yaklaşık 72,6 milyar dolar) nakit varlığı serbest bırakacağı tahmin ediliyor.
Çin Merkez Bankası, kararın ardından ülkedeki finans kuruluşlarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarının ağırlıklı ortalamasının yüzde 7,6'ya ineceğini belirtti.
Karar, zorunlu karşılık oranı halihazırda yüzde 5 olan kuruluşları kapsamayacak. Dolayısıyla bu, ülkedeki asgari zorunlu karşılık oranı olacak.
Banka, karara dair açıklamasında, ihtiyatlı para politikası izleneceği, para politikası araçlarının daha etkin kullanılacağı, piyasada yeterli likidite bulunmasının sağlanacağı, para arzının ve sosyal finansmanın nominal ekonomik büyümeye paralel artacağı ve aşırı parasal genişlemeden kaçınılacağı mesajları verildi.
Açıklamada, "reel ekonominin kilit sektörlerine ve zayıf halkalarına daha iyi destek sağlanacağı" da kaydedildi.
PBoC, 2022'nin nisan ve aralık ayalarında, iki kez zorunlu karşılık oranını 25 baz puan azaltmıştı.
Çin'de 2018 yılında yüzde 15 olan zorunlu karşılık oranı, son 5 yılda 15 kez azaltılarak bugünkü seviyesine geldi.
PBoC, ABD Merkez Bankası'ndan (Fed) farklı bir yol izleyerek kısmi parasal genişlemelerle Kovid-19 kısıtlamaların durgunluğa sürüklediği ekonomiyi canlandırmaya çalışıyor. Banka, faizleri sabit tutarken, zorunlu karşılık oranını azaltarak piyasaya yeni likidite aktarmayı hedefliyor.
17 Mart 2023 Cuma
ABD Merkez Bankası (Fed) Finansal Kuruluşlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr, ABD'deki banka iflaslarının ardından 100 milyar doların üzerinde varlığa sahip bankalar için sermaye ve likidite standartlarını güçlendirme ihtiyacını öngördüğünü belirtti.
ABD Senatosu Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi, son banka iflasları ve federal düzenleyicilerin müdahalesine ilişkin oturum düzenledi.
Fed Başkan Yardımcısı Barr, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) Başkanı Martin Gruenberg ve ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Nellie Liang, oturumda komite üyelerinin sorularını yanıtladı.
Bazı komite üyeleri, düzenleyici kurumların bankaya yönelik denetimini eleştirirken, düzenleyiciler banka iflaslarının ardından attıkları adımları savundu.
Fed'in SVB'deki riskleri gözden kaçırıp kaçırmadığın sorulması üzerine SVB yönetimini sorumlu tutan Barr, "Temel olarak banka iflas etti çünkü yönetimi açık faiz oranı ve net likidite risklerini uygun şekilde ele alamadı." değerlendirmesinde bulundu.
Barr, banka yönetiminin iş modelinden kaynaklanan risklere ilişkin bilgilendirildiğini belirterek, ancak SVB yönetiminin sorunları çözmek için gerekli adımları atmadığını söyledi.
Fed'in gelecekte benzer banka iflaslarını önlemek için daha güçlü bankacılık düzenlemelerine ihtiyaç olup olmadığını değerlendirdiğini dile getiren Barr, 100 milyar doların üzerinde varlığa sahip bankalara yönelik likidite kurallarını gevşeten 2018'deki yasa değişikliğinin yeniden gözden geçirilebileceğinin sinyalini verdi.
Barr, 100 milyar doların üzerinde varlığa sahip bankalar için sermaye ve likidite standartlarını güçlendirme ihtiyacı öngördüğünü ifade etti.
Barr ayrıca, bankacılık anlayışının değişen teknolojiler ve ortaya çıkan riskler ışığında geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
FDIC Başkanı Martin Gruenberg de banka iflaslarının yayılmasını önlemek amacıyla SVB ve Signature Bank'taki mevduat sahiplerini korumak için adımlar atıldığını anlattı.
Gruenberg, düzenleyicilerin bir bankanın risk profilini hesaplarken sigortasız mevduatlara nasıl baktıklarını yeniden değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti.
ABD Hazine Bakanlığının Yurtiçi Finanstan Sorumlu Müsteşarı Nellie Liang da federal hükümetin, halkın ABD bankacılık sistemine olan güvenini güçlendirmek ve Amerikan ekonomisini korumak için kararlı adımlar attığını vurguladı.
Liang, Hazine Bakanlığının Fed ve FDIC ile düzenli olarak istişare ederek iflasların daha geniş bankacılık sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek için çalıştığını kaydetti.
28 Mart 2023 Salı
ABD'de S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, ocakta yıllık bazda yüzde 3,8 artarak önceki aylara kıyasla yavaşlama kaydetti.
S&P CoreLogic Case-Shiller, ocak ayına ait ulusal konut fiyat endeksi verilerini yayımladı.
Buna göre, ABD'de ulusal konut fiyat endeksi, ocakta bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,8 arttı.
Konut fiyatlarındaki artışın önceki aylara kıyasla yavaşlamaya devam ettiğine işaret eden endeks, geçen yıl aralıkta yıllık bazda yüzde 5,6 artış kaydetmişti.
Ulusal konut fiyat endeksi, ocakta aylık bazda ise mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 0,2 azaldı.
ABD'nin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de ocakta piyasa beklentileri doğrultusunda yıllık yüzde 2,5 arttı.
Kasım 2019'dan bu yana en düşük yıllık artışı kaydeden endeks, geçen yıl aralıkta yüzde 4,6 yükselmişti.
Söz konusu dönemde endeks, aylık bazda ise mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 0,4 düştü.
Endeksteki 20 kent arasında konut fiyatlarının en fazla yükseldiği kentler; yüzde 13,8 ile Miami, yüzde 10,5 ile Tampa ve yüzde 8,4 ile Atlanta oldu.
Aynı dönemde konut fiyatları San Francisco'da yüzde 7,6, Seattle'da yüzde 5,1, San Diego'da yüzde 1,4 ve Portland'da yüzde 0,5 azaldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen S&P DJI Genel Müdürü Craig Lazzara, ABD'de konut fiyatlarının art arda 7 aydır düşüş kaydettiğini bildirdi.
Bankacılık sektöründe bu ay yaşanan dalgalanmaları anımsatan Lazzara, buna rağmen ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyonu düşürmeye odaklanmaya devam ettiğini, bunun da faiz oranlarının kısa vadede yüksek kalmaya devam edebileceğini gösterdiğini kaydetti.
Lazzara, mortgage (konut kredisi) finansmanı ve ekonomik zayıflık beklentisinin en azından gelecek birkaç ay boyunca konut fiyatları için bir "ters rüzgar" oluşturmaya devam edeceğini belirtti.
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı