tatil-sepeti

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın raporunda, İngiltere'de iklim değişikliğiyle mücadelede "adil vergilendirme" yapılması gerektiği belirtilerek çevreyi en fazla kirletenlerden "daha fazla vergi alınması" çağrısında bulunuldu.


 

Oxfam tarafından "Gecikmiş Ödeme, İngiltere'de Çevreyi Kirletenlere İklim Adaleti İçin Ödeme Yaptırmanın Adil Yolları" başlıklı rapor yayımlandı.

 

İklim kriziyle mücadelede yapılacak harcamalara ilişkin bugün alınacak kararların, gelecek on yıllar boyunca yansımalarının olacağı vurgulanan raporda, İngiltere'de ve iklim krizi karşısındaki küresel eylemsizliğin sonuçlarına katlananların yoksullar olduğuna işaret edildi.

 

MİLYARDERLER, DAHA FAZLA SERVET BİRİKTİRİYOR

 

Raporda, İngiliz hükümetinin emisyonlardan en çok sorumlu olanları hedef alarak iklim değişikliğiyle mücadele için hızlı ve adil şekilde önemli miktarda fon toplayabileceği, aynı zamanda sorumluluğun daha az emisyona yol açan hane halklarına orantısız şekilde yüklenmesinin önüne geçilebileceği vurgulandı.

 

Bu bağlamda, fosil yakıt üreticilerine kalıcı aşırı kar vergisi getirilmesi, fosil yakıt üreticisi sübvansiyonlarının yeniden yönlendirilmesi, sık uçuş yapanlar ve yüksek emisyonlu lüks seyahatlerin adil şekilde vergilendirilmesinin gerekliliğine işaret edilen raporda, şunlar kaydedildi:

 

"Kamu finansmanı, iklim krizinin ön saflarında yer alan topluluklar için kritik bir can simididir ancak artan ihtiyaçları karşılamak için yardım bütçeleri giderek azalıyor. Bu arada milyarderler, daha fazla servet biriktiriyor ve fosil yakıt üreticileri rekor karlar elde ediyor. Toplamda İngiltere'nin 2022'de çevreyi kirletenlere ve toplumumuzdaki en zenginlere ödeme yaptırmayarak iklim eylemi için 23,1 milyar sterlini kaçırmış olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu miktar, İngiliz hükümetinin 2026'ya kadarki 5 yıl içinde önemli uluslararası iklim finansmanı için harcamayı taahhüt ettiği miktarın 2 katıdır."

 

Raporda, fosil yakıt şirketleri, zengin ülkeler ve bireylerin, iklim krizinden orantısız şekilde sorumlu oldukları ancak onlarca yıldır bu krizin sonuçlarının bedelini ödemedikleri ifade edildi.

18 Eylül 2023 Pazartesi

Suudi Arabistan, bu yıldan itibaren 2026’ya kadar bütçe açığı vereceğini açıkladı. Açığa neden olan en büyük sebebin ise büyük projelere ayrılan fonlar gösteriliyor. Bütçe açığındaki diğer bir etkenin de petrol gelirlerindeki düşüş olarak kaydediliyor.


 

NECMİ UYSAL

 

Suudi Arabistan daha önceki açıklamaların aksine bu yıldan itibaren 2026 yılına kadar bütçe açığı vereceğini açıkladı.

 

Bütçe açığının temel nedeni olarak ise petrol dışı ekonomisini büyütmek amacında olan ülkenin mega projelere ayırdığı fonlar olarak gösteriliyor. 

 

Bütçe açığının GSMH’ya oranının yüzde 2 olacağı tahmin ediliyor. 

 

PETROL GELİRLERİ DÜŞÜYOR

 

Bütçe açığının artmasında harcamaların yükselmesinin yan ısıra, gelirlerinin yüzde 90’ını oluşturan petrol gelirlerindeki düşüş de bir diğer neden.

 

Buna paralel olarak geçen yılki rekor büyüme oranından sonra bu yılki büyüme oranının ise yüzde 0.03 olacağı tahmin ediliyor. 

 

Ekonomideki yavaşlamanın bir diğer nedeninin ise artan enflasyon ve tedarik zinciri problemleri olarak gösteriliyor.

02 Ekim 2023 Pazartesi

Uluslararası Para Fonu (IMF), iklim değişikliğinin etkilerinin hafifletilmesine yönelik yatırımların finansmanında özel sektörün kilit bir rol oynaması gerekeceğine işaret etti.


 

Uluslararası Para Fonu (IMF), Küresel Finansal İstikrar Raporu'nun "Yükselen Piyasalar ve Gelişmekte Olan Ekonomilerde Özel İklim Finansmanının Ortaya Çıkarılmasına Yönelik Finansal Politikalar" başlıklı analitik bölümünü yayımladı.

 

Raporda, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak için küresel iklim yatırımlarının 2030'a kadar yıllık yaklaşık 5 trilyon dolara ulaşmasının gerekeceği, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerde ise iklim değişikliğinin etkilerinin hafifletilmesine yönelik yatırım ihtiyacının aynı dönemde 2 trilyon dolara çıkacağının öngörüldüğü kaydedildi.

 

Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerde, zorlu piyasa koşullarında sınırlı mali alan göz önüne alındığında, iklim değişikliğinin etkilerinin hafifletilmesine yönelik yatırımların finansmanında özel sektörün kilit bir rol oynaması gerekeceği belirtilen raporda, bu ülkelerdeki yatırım ihtiyacının çoğunun özel sektör tarafından karşılaması gerektiği, kamu yatırımlarındaki artışın sınırlı olmasının beklendiği aktarıldı.

 

Raporda, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerde 2030'a kadar özel sektörün iklim yatırımlarının yaklaşık yüzde 80'ini sağlaması gerekeceğinin tahmin edildiği belirtildi.

 

Yükselen piyasalar ve gelişmekte ekonomilerde özel sermaye için çekici bir ortam yaratmak amacıyla geniş bir politika karışımına ihtiyaç olduğu vurgulanan raporda, karbon fiyatlandırmasının sermaye akışlarını düşük karbonlu yatırımlara kaydırmada son derece etkili olabileceği ancak politika yapıcıların bunu ek politikalarla tamamlaması gerektiğine işaret edildi.

 

"KARBON FİYATLANDIRMASI POLİTİKA KARIŞIMININ AYRILMAZ BİR PARÇASI OLMALI"

 

Öte yandan IMF, Mali İzleme Raporu'nun "İklim Dönüm Noktası: Isınan Dünyada Maliye Politikaları" başlıklı ilk bölümünü yayımladı.

 

Net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmaya yönelik çoğunlukla harcamaya dayalı önlemlere güvenmenin giderek daha maliyetli hale geleceği vurgulanan raporda, bu durumun yüksek emisyonlu bir ülke için kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 45-50 seviyesine çıkaracağı ve borcun sürdürülemez bir seyre girmesine neden olabileceği uyarısında bulunuldu.

 

Raporda, sınırlı bir iklim eyleminin ise dünyayı küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarına maruz bırakacağı kaydedildi.

 

Emisyonları azaltmada uygun maliyetli olan ve aynı zamanda borç yükünü hafifletmek için gelir sağlayacak karbon fiyatlandırmasının uygulanabileceği vurgulanan raporda, karbon fiyatlandırmasının politika karışımının ayrılmaz bir parçası olması gerektiği ifade edildi.

02 Ekim 2023 Pazartesi