tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Tarihi ve kültürel bağları asırlara dayanan Bosna Hersek ve Türkiye’nin ekonomik ilişkileri de her geçen yıl gelişiyor. İki ülke geçtiğimiz yıl 661 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşan ticaret hacimini önce 1 milyar dolara, ardından 2 milyar dolara çıkarmak için harekete geçti.

ÖNCELİKLİ ALANLAR

Yatırım yapılmayı bekleyen pek çok alana sahip olan Bosna Hersek’le Türkiye arasında öncelikle; metal işleme, ahşap ve turizm alanlarında işbirliği yapılması hedefleniyor. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiyi canlandırabilecek öneriler ve Bosna Hersek’te hangi alanlarda yatırım yapılabileceği konusu İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen Bosna-Hersek Yatırım ve İşbirliği Günü’nde konuşuldu.

TÜRKİYE 11. SIRADA

Bosna Hersek’e yapılabilecek doğrudan yatırımların masaya yatırıldığı toplantı, İstanbul Ticaret Odası ve Bosna Hersek Dış Yatırımları Geliştirme Ajansı (FIPA) ortaklığında gerçekleşti. Toplantıda konuşan FIPA Direktörü Gordan Milinic, Bosna Hersek’in Türkiye ile özellikle üretim yatırımları konusunda işbirliği yapmak istediğini dile getirdi. Milinic, Türkiye’nin Bosna Hersek’e 250 milyon dolarlık doğrudan yatırımı olduğunu belirterek, “Bu da Türkiye’yi Bosna Hersek’e yapılan doğrudan dış yatırımlarda 11. sıraya taşıyor” dedi. Milinic, şunları söyledi: “Türkiye ile Bosna Hersek arasında özellikle üretim konusunda çok büyük bir potansiyel var. Türkiye, Bosna Hersek’teki en büyük beş yatırımcıdan biri olmalı. Bizler bu hedefe ulaşmak için her türlü desteği Türk yatırımcılara sağlayacağız. Doğrudan yatırımlara çok açık bir ülkeyiz. Ortak çalışmak için metal, ahşap, gıda üretimi, turizm konularında işbirliği yapabiliriz. Bu bölge Avrupa’ya ihracat yapmak isteyenler için çok güzel fırsat sunabilir.”

ENERJİ ALANI

FIPA Yatırımları Geliştirme Departman Yöneticisi Nina Pobric ise Bosna Hersek’te yapılabilecek iş imkanlarını anlattı. Pobric, Bosna Hersek’de iş yapma kolaylığının giderek arttığını belirterek, “Ülkemiz 2014’te iş yapma kolaylığı açısından 130. sıradaydı ama şimdi 80. sıralarda” dedi.
Pobric, iki ülke arasında yapılabilecek işbirliği alanlarını şu şekilde anlattı: “Ülke olarak çok stabil makro ekonomik göstergelere sahibiz. Son üç yılda bölgedeki en büyük GSYİH büyümesini yaptık. Endüstri üretiminde doğrudan 1 milyar Euro’luk bir yatırımımız var. Stratejik lokasyonumuz yatırımcılar için büyük fırsat. Maliyetlerimiz çok düşük ve çok büyük enerji kaynaklarına sahibiz.”

VERGİ KOLAYLIĞI

Pobric, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) iki ülke ticaretine olumlu katkı yaptığına değindi. Pobric, şu bilgileri verdi: “Şirketlerimiz AB piyasasında çok aktif ve birçok anlaşmamız var. Türkiye ile yatırım güvenliği ve promosyon ile ilgili de anlaşmamız var. Çifte vergilendirme konusunda da anlaşma var. Bu bağlamda Bosna Hersek’e yatırım yapan şirket, çifte vergiye tabi olmayacak. Ülkemizde çok farklı alanlarda işgücü var ve yabancı dil bilen elemanımız çok fazla. Yüksek işsizlik oranımız ülkemizde yatırım yapmak isteyen firmalar için avantaj olabilir. Ülke para birimimizin riski çok düşük. Bir Bosna Markı, 0.5 Euro. Ülkemizde yatırım yapmak için yabancı bir ortak bulma zorunluluğu yok. Her türlü kazanç engelsizce aktarılabilir. Yatırımcılar herhangi bir gümrük vergisi ödemeden yatırımlarını gerçekleştirebilirler ve yüzde 10’luk bir vergi avantajından faydalanabilirler.”

OTEL YATIRIMLARI

Bosna Hersek’in maliyet anlamında da çok büyük avantajlar sunduğunu dile getiren Pobric, “Tarım, metal, gayrimenkul, tekstil, otomotiv, enerji santralleri, otel, turizm, enerji gibi konularda işbirliği yapabiliriz” dedi. Pobric, şu bilgileri verdi: “Çok bağlayıcı bir mevzuatımız yok. Rüzgar enerjisi potansiyeli var. Bunun yüzde 35’ini işleyebilir vaziyetteyiz. Önemli bir güneş enerjisi potansiyeline de sahibiz. Yatırımlara açığız. Metal üretim ve oto parçası konusunda potansiyelimiz var. Temiz hava, ahududu, çilek, süt, et, sebze gibi organik alanlarda işbirliği yapabiliriz. Tekstil sektöründe de ürün kalitesi olarak iyiyiz. Bilişim sektörü de bir başka önemli alan olarak karşımıza çıkıyor.”

‘BOSNA HERSEK’İN BİZDEKİ YERİ AYRI’

İTO’daki Bosna-Hersek Yatırım ve İşbirliği Günü’nün açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Bosna Hersek’in Türkiye için özel bir anlam taşıdığına işaret etti. Avdagiç, şunları söyledi: “Saraybosna, Osmanlı ticaretinin batıya açıldığı en büyük merkezdi. Bugün de bu tarihi birlikteliği güçlendirmek lazım. İki ülke kardeş. Bu dostluk ticaretle taçlanmalı. Bosna Hersek’le 2003’de imzalanan STA ile ticari hacmimiz 6 kat artarak 2018’de 661 milyon dolara ulaştı. Bunun 420 milyon doları Türkiye’nin ihracatı iken geri kalan kısmı Bosna Hersek’in ihracatı. Türkiye, Bosna Hersek’in dış ticaretinden yüzde 7.2 pay alıyor ve Türkiye’nin Bosna Hersek’te 13 önemli yatırımı var. 2017’den bu yana STA’ya bağlı olarak gümrüklerde vergi sıfırlandı. Ancak bu STA’nın önümüzdeki günlerde hizmetler sektörünü de içine alacak şekilde genişlemesini bekliyoruz. Hedefimiz önce 1 milyar dolar, sonra 2 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak.”

ALT YAPI FIRSATLARI

Bosna Hersek Ankara Büyükelçisi Bakir Sadovic, “İkili ilişkileri güçlendirmek istiyoruz. Türkiye ile Bosna Hersek potansiyelinden çok daha fazlasını gerçekleştirebilir. İki ülke arasında STA imzalandı. Bosna Hersek’te otoyol altyapı inşaatı anlamında çok büyük potansiyel var. Ayrıca ülkemiz Avrupa’ya açılmak için de önemli bir lokasyonda” dedi.

BOSNA HERSEK’TE YATIRIM YAPAN İŞ ADAMLARI NE DEDİ?

‘En rahat ülke’

Çilek Mobilya-Muzaffer Çilek: Bosna Hersek’te inşaat, gayrimenkul, enerji ve turizm yatırımlarımız var. Bosna Hersek en kolay iş yapılabilir ülke. Avrupa’da yüzde 25’lik vergi varken, bu oran Bosna Hersek’te yüzde 10. Bürokrasi zor değil, maliyet ve vergi avantajı yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.

‘Önemli fırsatlar’

Beyaz Evler Projesi-Murat Unganer: Bosna Hersek’te turizm ve gıda alanında yatırımlarımız var. Orada kendimi evimde hissediyorum. Ağaç ürünlerinde, temiz su üretiminde, et ürünlerinde ve meyve suyu üretiminde önemli fırsatlar var.

‘32 şube’

Ziraat Bankası-Yusuf Dilaver: Ziraat Bankası’nın Bosna Hersek’te 32 şubesi var. Bosna Hersek’teki yerel bir banka ile beraber en büyük banka yatırımıyız. Türk yatırımcılara her türlü hizmeti vermeye hazırız. Yatırım yapmak isteyenlerin öz kaynağının olması şart.

24 Haziran 2019 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'dan (TCMB) yapılan duyuruya göre, Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi.


Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.


TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.


TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.



21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Merkez Bankası TL Para

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma