Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,59 değer kaybederek günü 5.031,98 puandan tamamladı.


BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 30,00 puan azalırken, toplam işlem hacmi 52,2 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.

Bankacılık endeksi yüzde 2,00, holding endeksi yüzde 1,14 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 3,73 ile madencilik, en çok kaybettiren ise bankacılık oldu.

Analistler, küresel pay piyasalarında bankacılık sistemine ilişkin endişelerin devam etmesiyle negatif bir seyir izlendiğini bildirdi.

Almanya'nın en büyük pazar payına sahip bankası Deutsche Bank'ın hisselerinde yüzde 10'u aşan düşüş bankacılık sektörünün sağlığına ilişkin küresel piyasalardaki endişeleri artırdı.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek dönem para politikalarına yönelik belirsizliklerin de piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırdığını aktaran analistler, bankanın gelecek iki toplantıda faiz artışlarını durdurması, temmuz ayında ise faiz indirimine gideceğinin öngörüldüğünü vurguladı.

Haftaya Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantı özeti, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P) beklenen Türkiye değerlendirmesinin piyasaların odağında bulunacağını aktaran analistler, veri gündeminde yurt içinde reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı, ekonomik güven endeksi, dış ticaret dengesi, yurt dışında ise ABD'de ve İngiltere'de büyüme, Avro Bölgesi'nde ve Almanya'da enflasyon, Çin'de sanayi karları, Japonya'da sanayi üretimi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getirdi.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.000 seviyesinin destek, 5.100 ve 5.200 puanın direnç konumuna geldiğini kaydetti.

24 Mart 2023 Cuma

EPDK'ye göre, elektrikli araç şarj ağı altyapısı, çevre dostu bir ulaşım sisteminin temelini oluşturarak enerji verimliliği ve karbon ayak izi azaltım hedeflerinde kilit bir rol oynuyor.


Türkiye'nin 2035'te elektrikli araç sayısının 4 milyon 214 bin 273'e, şarj soketi sayısının ise 347 bin 934'e ulaşacağı öngörülüyor.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan Elektrikli Araç ve Şarj Altyapısı Projeksiyonu'na göre, elektrikli araç sayısı hızla artarken şarj noktasının da artması e-mobilite ekosisteminin gelişimi açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor.

 

Projeksiyonda, Türkiye'de elektrikli araç sayısının artırılması ve şarj altyapısının hızlı bir şekilde ülke genelinde yaygınlaştırılması stratejik bir hedef olarak ele alınıyor.

 

Bu araçlar, çevre dostu özelliğiyle öne çıkarken toplumsal olarak da benimseniyor.

 

EPDK'nin projeksiyonunda, elektrikli araç ve şarj altyapısı sayısına ilişkin düşük, orta ve yüksek başlıkları altında 3 senaryoya yer veriliyor.

 

Bu kapsamda, EPDK'ye göre 2025'te düşük senaryoya göre 202 bin 30, orta senaryoya göre 269 bin 154, yüksek senaryoda 361 bin 893 elektrikli araç sayısına ulaşılacak.

 

Elektrikli araç sayısında 2030'da düşük senaryoda 776 bin 362, orta senaryoda 1 milyon 321 bin 932 ve yüksek senaryoda 1 milyon 679 bin 600'e ulaşılacak.

 

2035'te ise elektrikli araç sayısı düşük senaryoda 1 milyon 779 bin 488, orta senaryoda 3 milyon 307 bin 577, yüksek senaryoda ise 4 milyon 214 bin 273'e çıkacak.

 

Öte yandan, şarj altyapısına yönelik çalışmaların geliştirilmesiyle şarj istasyon ve soket sayılarında da artış bekleniyor.

 

Şarj soketi sayısı 2025'te düşük senaryoya göre 34 bin 278, orta senaryoya göre 46 bin 70, yüksek senaryoya göre ise 61 bin 897 olarak hesaplanıyor.

 

2030 öngörülerine göre şarj soket sayısı düşük senaryoda 83 bin 543, orta senaryoda 142 bin 824 ve yüksek senaryoda 181 bin 274 olacak.

 

Şarj soket sayısının 2035'te ise düşük senaryoya göre 146 bin 916, orta senaryoya göre 273 bin 76, yüksek senaryoya göre ise 347 bin 934 olması bekleniyor.

 

TÜRKİYE, SOKET BAŞINA DÜŞEN ELEKTRİKLİ ARAÇ SAYISI BAKIMINDAN İYİ DURUMDA

 

Türkiye'deki elektrikli araç kullanımı, gelişimi ve şarj altyapısına yönelik hazırlanan projeksiyonda elektrikli araçlardan kaynaklı toplam elektrik tüketiminin 2035'te 3,98- 9,39 teravatsaat arasında değişeceği öngörülüyor.

 

Elektrikli araç ekosisteminin hızla geliştiği ve elektrikli araçların gündelik hayatta çok daha sık görünür hale geldiği bir döneme tanıklık ediliyor.

 

EPDK'ye göre, elektrikli araç şarj ağı altyapısı, çevre dostu bir ulaşım sisteminin temelini oluşturarak enerji verimliliği ve karbon ayak izi azaltım hedeflerinde kilit bir rol oynuyor.

 

Ayrıca, Türkiye'de yenilenebilir enerji potansiyelinin yanı sıra gelişmiş enerji altyapısı, elektrikli araçların yaygın kullanımını desteklemek için önemli bir fırsat sunuyor.

 

Geçen yılbaşında Türkiye'de 14 bin 896 elektrikli araç mevcut iken bugün itibarıyla bu sayı 93 bin 973'e ulaştı.

 

Öte yandan, EPDK'den lisans alan şarj ağı işletmecileri tarafından yapılan yatırımlar sonucunda, 2023'ün başında Türkiye çapında 3 bin 81 şarj noktası hizmet verirken nisan başı itibarıyla 11 bin 412 yavaş şarj (AC), 5 bin 821 hızlı şarj (DC) olmak üzere toplam 17 bin 233 şarj noktası sayısına ulaşıldı.

 

EPDK'ye göre bu oran Avrupa ülkelerinde ortalama 13,75 olup Türkiye'de soket başına düşen elektrikli araç sayısı bakımından iyi durumda bulunuyor.

23 Nisan 2024 Salı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Milletimiz, Türkiye Yüzyılı'nda da toplumumuzun geleceği olan çocuklarımızla yükselecek, onlara emanet edeceğimiz bu cennet vatan; çocuklarımızın heyecanı, yenilikçiliği ve geleceğe güveniyle güçlenecektir." ifadesini kullandı.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Hür bir toplum ve bağımsız bir ülke olabilmenin temelinin eğitim ve her alanda kalkınma olduğuna olan inançla hareket eden milletimiz, Türkiye Yüzyılı'nda da toplumumuzun geleceği olan çocuklarımızla yükselecek, onlara emanet edeceğimiz bu cennet vatan; çocuklarımızın heyecanı, yenilikçiliği ve geleceğe güveniyle güçlenecektir." ifadesini kullandı.

 

Yılmaz, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, bugünün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde millet iradesinin tecelligahı olarak "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" ilkesi ile Kurtuluş Savaşı'nı veren TBMM'nin kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlattı.

 

Bundan tam 104 yıl önce ortaya konan birleştirici ruhun, bugün de en büyük dayanak olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

 

"Milli Mücadelemizin millet iradesi ile gerçekleşmesi için 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk halkının sesi, nefesi ve mücadele simgesi oldu. Zaferle taçlanan Milli Mücadelemizin ardından kurulan ve bugün asırlık bir çınara dönüşen Cumhuriyetimizi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu ile güçlü yarınlara adım adım taşımaya devam ediyoruz.

 

Hür bir toplum ve bağımsız bir ülke olabilmenin temelinin eğitim ve her alanda kalkınma olduğuna olan inançla hareket eden milletimiz, Türkiye Yüzyılı'nda da toplumumuzun geleceği olan çocuklarımızla yükselecek, onlara emanet edeceğimiz bu cennet vatan; çocuklarımızın heyecanı, yenilikçiliği ve geleceğe güveniyle güçlenecektir. Bu vesileyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlar, daha nice güzel bayramları hep birlikte kutlamayı temenni ederim."

23 Nisan 2024 Salı