tatil-sepeti

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank,video konferans yöntemiyle Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) ile İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen 13. İstanbul Moda Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, etkinliğin hazır giyim sektörünün tedarik stratejileri, sürdürülebilirliği ve dijitalleşmeye uyumu gibi alanlarda yeni fikirlerin tartışılmasını sağlayacağını söyledi.

Konferansta bu yıl tartışmalara gençlerin de katılacağını ifade eden Varank, sektörün gelecek dönem yol haritasında, gençlerin bakış açısı ve enerjisinin yönlendirici olacağını dile getirdi.

Varank, hazır giyim sektörününü Türk sanayisindeki önemine değinerek, "Dışa açılmaya başladığımız 1980'lerden itibaren, bu sektör,kabiliyetlerini hızla geliştirdi,değişen piyasa koşullarına çok çabuk adapte oldu,kalite ve verimlilik noktasında dünyada da iddialı bir noktaya ulaştı.Dolayısıyla hazır giyim sektörü, her türlü koşulda zamanın ruhuna seslenebiliyor ve ekonomik değer oluşturmaya devam ediyor" diye konuştu.

HAZIRGİYİM SEKTÖRÜ İHRACATTA DÜNYA ALTINCISI

Sektörüngeçen yıl 16,5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğine dikkati çeken Varank, "İmalat sanayi sektörleri arasında, en fazla ihracatı hazır giyimde yapıyoruz.Hazır giyim sektörümüz, 2019'da dünyanın en büyük altıncı ihracatçısı oldu.Bu ihracatın katma değeri de yüksek.Toplam ihracatımızın kilogram başına ortalama birim fiyatı 1,3 dolarken hazır giyim sektöründe bu fiyat 13,2 dolar olarak gerçekleşti" ifadelerini kullandı.

Sektörün istihdam performansı hakkında da konuşan Varank,1 milyonun üzerinde emekçinin doğrudan tekstil ve hazır giyim sektöründe çalıştığını, sektörde kadın istihdamı oranının yüzde 68 olduğunu kaydetti.

Sektörün gelişmesinde Bakanlıkça sunulan destekler ve hükümetçe uygulanan politikaların önemli olduğunu belirten Varank, "18 senede hazır giyim alanındaki 7,5 milyar liralık sabit yatırımı, teşvik belgelerimizle destekledik.Belgeli yatırımlar sayesinde 350 bin ilave istihdamın önü açıldı" dedi.

SEKTÖREL KÜMELENMELERİ TEŞVİK EDİYORUZ

Varank, planlı sanayileşme politikaları doğrultusunda Bolu, Bursa, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Yalova ve Kilis'te tekstil ihtisas organize sanayi bölgeleri kurup, sektörel kümelenmeleri teşvik ettiklerini söyledi.

Sektörün Ar-Ge ve inovasyon projelerini TÜBİTAK, ticarileşme ve girişimcilik faaliyetlerini KOSGEB ile desteklediklerini dile getiren Bakan Varank, şunları kaydetti: "Hazır giyimde faaliyet gösteren Ar-Ge ve tasarım merkezlerine, vergi indirimi, sigorta primi desteği, gelir vergisi stopajı gibi imkanlardan faydalanma hakkı getirdik.2017'de moda, takı ve tekstil sektörleri için tescilsiz tasarım koruma hakkını mümkün hale getirdik. Bu sayede firmalarımız tasarımları için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurmadan da üç yıl süreyle koruma elde etmeye başladı. Getirdiğimiz bu koruma, tasarım üretimi ve tüketiminde son derece dinamik bir yapıya sahip olan hazır giyim sektörümüz açısından önemli bir kolaylık sağladı."

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİNE YATIRIM ÇAĞRISI

Varank, hazır giyim sektörünün bölgesel kalkınma politikalarındaki önemli işlevine de değinerek, kalkınma ajansları, bölge kalkınma idareleri ve Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı aracılığıyla hazır giyim ve tekstil sektöründeki projelere destek sağladıklarını anlattı.

Firmaların büyük şehirlerde yoğunlaşmış hazır giyim yatırımlarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine taşımalarını özendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Varank, şöyle devam etti: "Bu bölgelere gittiğinizde, hem çok daha cömert bir teşvik mekanizmasından faydalanabiliyorsunuz hem de geniş bir iş gücü havuzu söz konusu.Bunlara ek olarak, yatırımcı dostu bir anlayışla bölgeye yeni üretim altyapıları da kazandırıyoruz.Tekstilkent adını verdiğimiz bu cazip alanlara, yerli ve yabancı markaların yatırım yapmasını teşvik ediyoruz.Şimdiye kadar Van, Erzurum, Bingöl, Kilis, Silopi, Muş, Bitlis, Erzincan, Hakkari ve Iğdır’da tekstilkentler kurduk.Bu illere yapılan yatırımlar, maliyet avantajı ve rekabet üstünlüğü olarak yatırımcılarımıza geri dönüyor.Yine buralarda yürütülen faaliyetler, kadınların ve gençlerin ekonomik hayata daha aktif katılmasını ve mesleki kabiliyetlerini geliştirmelerine katkı sağlıyor."

TASARIM VE MARKALAŞMA VURGUSU

Varank, Türkiye'nin hazır giyim sektöründeki üstünlüğünü daha üst basamaklara taşımak için, dünyada ses getiren, çığır açıcı işlere odaklanmak gerektiğini belirterek, sektörün gelişme alanlarını iyi okuyarak zamanındaadımlar atılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla değişime uğrayan küresel değer zincirlerinden daha çok pay alınması gerektiğinin altını çizen Varank, buna giden yolun moda tasarımı ve markalaşma odaklı hareket etmekten geçtiğini dile getirdi.

Varank, bu kapsamda stratejik bir adım attıklarına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Bilişim Vadisi bünyesinde Tasarım Kümelenmesi kuracağız. Tüm hazırlıklarımızı tamamladık, inşallah kasımda Bilişim Vadisi'nde bu merkezin açılışını gerçekleştireceğiz. Bu kümede, tasarım stüdyoları, iş geliştirme merkezi, prototip üretim atölyesi, sergi alanı gibi yapılar kurarak, tasarımla sanayiyi güçlü bir şekilde etkileşime geçireceğiz. Tasarım stüdyolarına, multidisipliner becerileri olan profesyonel tasarımcıları çekmek istiyoruz.Tekstilden hazır giyime, akıllı teknolojilerden grafiksel arayüz tasarımına kadar farklı alanlarda çözümler sunan kabiliyetleri burada sanayiyle buluşturacağız."

İş geliştirme merkezinde, ilgili bölümlerden yeni mezun olmuş tasarımcılara işlerini olgunlaştırana kadar ev sahipliği yapacaklarını anlatan Bakan Varank, "Prototip üretim atölyemizden bireysel girişimciler, lise ve üniversite öğrencileri, ürün tasarımcıları, KOBİ'ler, kurumsal firmalar faydalanabilecek.Tasarım kümelenmesi, dijitalleşme ve elektronik ticaretin sunduğu imkanlarla geliştirilen ürünlerin daha geniş pazarlara ulaşmasına katkı sağlayacak" diye konuştu.

HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜNGELECEĞİ PARLAK

Hazır giyim sektörünün, daha büyük işler başarma potansiyeline sahip olduğuna işaret eden Varank, altyapı olarak iyi bir noktada olunduğunu, dünyanın merakla takip ettiği markaları ve modaya yön veren tasarımcıların Türkiye'dençıkabileceğini belirtti.

Varank, sektörün geleceğinin parlak olduğunu ifade ederek,Bakanlık olarak sektörün yanında olmaya ve pürüzleri gidermeye devam edeceklerini bildirdi.

Kovid-19 salgınının ilk dönemlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla65 yaş üstü vatandaşlara kolonya ve maske dağıtımı yapıldığını anımsatan Varank, "Bu dönemde özel sektörümüzle yakın iş birliği içinde çalıştık ve TGSD, birçok paydaşla çok katkı sağladı. Burada 40 milyon maske dağıttık, 6 milyon yaşlımızın evine ulaştık. TGSD'ye burada sunduğu katkı için teşekkür ediyorum" diye konuştu.

08 Ekim 2020 Perşembe

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Birçok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz” dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyonun başında ister istemez birtakım yan etkiler ortaya çıktığını, bunların geçici olduğunu belirterek, “İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde iş dünyası ile bir araya geldi.

 

Orta Vadeli Programın nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme, daha adil gelir dağılımı ve kalıcı refah artışı olduğunu belirten Şimşek, bu hedeflerin makroekonomik altyapısını oluşturduklarını söyledi. En öncelikli hedeflerinin enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Şimşek, “Çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Kalıcı refah artışı için, önünüzü görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için fiyat istikrarını sağlamamız lazım.” Dedi.

 

Enflasyonun tek haneye düşürülmesi için mali disiplinin önemine dikkati çeken Şimşek, kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerektiğinin altını çizdi. Şimşek, mali alan oluşturulması halinde yapısal dönüşüme de kaynak ayırmış olacaklarını dile getirdi.

 

2025’TE ENFLASYONUN YÜZDE 20’NİN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ HEDEFLENİYOR

 

Şimşek, bu sene mayıs ayına kadar dezenflasyonda geçiş döneminde olduklarını, şimdi dezenflasyon dönemine girdiklerini belirterek, "Yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustosta yüzde 52'ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Biz büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında bir oranla kapatacağız. Gelecek sene de enflasyon hedefimiz yüzde 20'nin altı. 2026 sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Şimşek, Türkiye'nin bundan bir yıl önceki cari açığının yüksek olduğunu anımsatarak, alınan tedbirlerle açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü söyledi.

 

ULUSLARARASI TANIMA GÖRE REZERV YETERLİLİĞİNE SAHİP ÜLKE KONUMUNA GELDİK

 

Şimşek, geçen yıl rezerv yetersizliğinin de bir endişe kaynağı olduğunu hatırlatarak, net rezervlerin 95 milyar dolar civarında iyileşme kaydedildiğini ve söz konusu endişelerin ortadan kalktığını bildirdi.

 

Şimşek, uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğine sahip ülke konuma gelindiğine dikkati çekerek, “Kur korumalı mevduat (KKM) geçen yıl ağustos ayında zirveye ulaşmıştı. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesinde çıkmıştı. KKM’den çıkışı biz önceliklendirdik. KKM’de 98 milyarlık bir düşüş oldu.” Dedi.

 

Geçen sene depreme yapılan harcamaların da etkisiyle artan bütçe açığını tedbirlerle yüzde 5,2’ye çektiklerini dile getiren Şimşek, açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı.

 

“KARAMSARLIĞA HİÇ GEREK YOK”

 

Şimşek, Türkiye'nin dış finansmana erişiminin de gittikçe artmaya başladığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Şu an finansmana erişimde tabii ki zorlu bir süreç var, biz bunun farkındayız. Reel sektörünün finansmana erişimi ile ilgili serzenişlerini duyuyoruz. Ancak bunların hepsi geçici. Program sayesinde enflasyon düşüyor, daha da düşecek. Bu sayede finansman maliyetleri de düşecek. Dolayısıyla karamsarlığa hiç gerek yok.”

 

Türkiye’nin 2024 yılı içerisinde 3 ayrı uluslararası derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke olduğunu belirten Şimşek, bu durumun güçlü ve tutarlı bir şekilde uygulanan programın sonucu olduğunu söyledi.

 

Şimşek, enflasyondaki düşünün sadece baz etkisi kaynaklı bir düşüş olmadığını ifade ederek, “Ciddi ve kalıcı bir şekilde dezenflasyon sürecindeyiz. Kararlılıkla bu programı uygulayacağız. Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki desteği çok güçlü ve desteğini net bir şekilde her fırsatta ifade ediyor.” Dedi.

 

“ENERJİDE DÖNÜŞÜM ZARURETTİR”

 

Şimşek, amaçlarından birisinin de sanayide katma değeri yükseltmek olduğuna dikkati çekerek, orta-yüksek ve yüksek teknoloji bileşenini yukarı çekmek için de programlarının olduğunu bildirdi.

 

Enerjide dönüşümün kendileri için öncelikli konularından birisi olduğunu ifade eden Şimşek, "Yenilenebilir enerji, yerel petrol ve doğalgaz kaynaklarının harekete geçirilmesi, mevcut kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması başta olmak üzere enerjide dönüşüm bizim için bir zarurettir." dedi.

 

Şimşek, dünyada yeni trendin yapay zeka olduğuna işaret ederek, bu konuda da gerekli yatırımları yapacaklarını ve yapay zekanın sağlayacağı verimliliği etkin bir şekilde kullanacaklarını bildirdi.

 

"TOPYEKÜN KALKINMA SAĞLAYACAĞIZ"

 

"Biraz sabırlı olun" diyen Şimşek, esnafın, çiftçinin, çalışanların yanında olduklarını söyledi. Enflasyonu indirerek emeklinin çalışanın kalıcı şekilde alım gücünü arttıracaklarının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Bizden de beklenen bu. Hayat pahalılığı ve enflasyon önemli bir sorun. Enflasyonu kalıcı bir şekilde indirerek topyekün kalkınma sağlayacağız. Öngörülebilirliği artıracağız. En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025 yılı 2024’ten daha iyi olacak. 2026’da 2025’ten çok daha iyi olacak. Neden? Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Bir çok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz.”

 

Şimşek, uygulamakta oldukları programın sonuç vermeye başladığını, sabır ve kararlılıkla bu programı uygulamayı sürdüreceklerini söyledi. Program hedeflerini tutturmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Şimşek, OVP’nin devlet için bağlayıcı, özel sektör için rehber niteliğinde olduğunu ifade etti.

 

“YÜKSEK BÜYÜMENİN TEMELLERİNİ ATIYORUZ”

 

Şimşek, "Dezenflasyonun başında ister istemez bir takım yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi geçici. İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz. Programdan sonuç aldıkça bütün sıkıntıların kaybolduğunu, rekabete, daha rahat ve uzun vadeli finansmana erişime ve daha güçlü bir yapıya doğru evrildiğine hepimiz şahit olacağız." diye konuştu.

 

AK Parti hükümetleri döneminde birçok alanda yapılan yatırımlara da değinen Şimşek, Kırıkkale'ye yapılan kamu yatırımları ve buradan sağlanan olumlu geri dönüşleri de anlattı.

 

Öte yandan, Bakan Şimşek, Valilik ziyaretinde Vali Mehmet Makas, vali yardımcıları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı, AK Parti il başkanı Engin Pehlivanlı ve il protokolü tarafından karşılandı. Şimşek, daha sonra AK Parti İl başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü.

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Mehmet Şimşek enflasyon bütçe disiplin

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçıların Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar Euro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacağını bildirdi.



 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın konuya ilişkin paylaşımını alıntılayarak sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

 

Bakanlık olarak küresel ticaretteki dönüşüme uyum hedefleri doğrultusunda dijital ekonomi ve yeşil dönüşüme büyük önem verdiklerini belirten Bolat, bu süreçte ihracatçıları desteklemeyi sürdürdüklerini ifade etti.

 

Bolat, şunları kaydetti: "Türk Eximbank, yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçılarımızın Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar avro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacak. İhracatçılarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlık olarak, Türkiye'mizin küresel ticaret pazarındaki rekabet gücünü artıracak plan ve programları hayata geçirmeye, ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz."

27 Eylül 2024 Cuma