tatil-sepeti

Küresel piyasalarda, Fed Başkanı Powell'ın açıklamalarının ABD'de ekonominin "yumuşak iniş" yapabileceği beklentilerini desteklemesi risk iştahını beslese de Avrupa'da resesyon endişelerinin devam etmesi piyasaların yön bulmasını zorlaştırıyor.


Dünya genelinde enflasyonla mücadelede sona yaklaşılırken, ekonomilerin resesyona girmeden bu süreci atlatıp atlatamayacağı sorusu gündemdeki yerini koruyor.

 

Analistler, cuma günü açıklanacak istihdam raporundaki verilerin ABD ekonomisinin gidişatına ilişkin daha çok bilgi verebileceğini belirterek, söz konusu verilerin Fed'in gelecek dönem yol haritasını da somutlaştırabileceğini aktardı.

 

Dün, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Ulusal İşletme Ekonomisi Derneğinin yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, ABD ekonomisinin genel olarak sağlam durumda ve bunu korumak için Fed'in araçlarını kullanma niyetinde olduğunu ifade etti.

 

"İleriye baktığımızda, ekonomi genel olarak beklendiği gibi gelişirse, politika zamanla daha nötr bir duruşa doğru ilerleyecektir ancak önceden belirlenmiş bir yolda değiliz." diye konuşan Powell, Federal Açık Piyasa Komitesinin faiz oranlarını hızla düşürmek için acele etmediğini kaydetti.

 

Powell, İş gücü piyasası koşullarında daha fazla soğumaya ihtiyaç olduğuna inanmadığını ifade ederek, ekonomi beklendiği gibi performans gösterirse bu yıl toplamda 50 baz puanlık iki faiz indirimi daha olabileceğini söyledi.

 

Diğer Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, iş gücü piyasası zayıflarsa başka bir büyük faiz indirimine daha açık olduğunun sinyalini verdi.

 

İstihdam verilerini zayıf gelmesinin kendisini başka bir dramatik hamleye daha ihtiyaç duymaya iteceğini söyleyen Bostic, "Eğer hikaye enflasyonun düşüşünü sürdürdüğü ve iş gücü piyasasının güçlü kaldığı yönündeyse, faiz indirimleri konusunda biraz daha sabırlı olma lüksüne sahip olduğumuzu düşünüyorum. Öte yandan, iş gücü piyasası çok daha zayıf gelirse, bunun aciliyet katacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

 

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de ekonominin normalleşmesi nedeniyle Fed'in faiz oranlarını düşürdüğünü dile getirdi.

 

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonuna kadar Fed'in 75 baz puanlık indirim yapacağı beklentisi güçlü kalmaya devam ederken, kasım ayında yüzde 61 ihtimalle 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapılacağı öngörülüyor.

 

Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 3,79 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi 100,8'den haftaya başladı.

 

Altının ons fiyatı ise dün yüzde 0,9 değer kaybederken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 2.639 dolardan işlem görüyor.

 

Brent petrolün varil fiyatı güne yatay başlamasının ardından, şu sıralarda önceki kapanışın hemen altında 71,8 seviyesinde bulunuyor.

 

Dün, Dow Jones endeksi yüzde 0,04, S&P 500 endeksi yüzde 0,42 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,38 yükseldi. ABD'de endeks vadeli kontratlar güne karışık bir seyirle başladı.

 

Avrupa borsalarında dün satış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, bugün gözler Avro Bölgesinde açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksine (TÜFE) çevrildi.

 

Bölge genelinde enflasyon endişeleri yerini resesyon endişelerine bırakırken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yılsonuna kadar atacağı adımlara yönelik belirsizlikler devam ediyor.

 

Dün bölgede açıklanan verilere göre Avro Bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya'da yıllık enflasyon, sıkı faiz politikasının ve ekonomide belirsizliğin etkisiyle eylülde yüzde 1,6'ya inerek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) hedefinin çok altına düştü.

 

İngiltere ekonomisi ise yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,5 büyüdü.

 

İngiltere'de ortalama konut fiyatları eylülde yıllık bazda son iki yılın en hızlı yükselişini kaydederken, konut finansman kuruluşu Nationwide verilerine göre, eylülde konut fiyatları yıllık bazda 3,2 arttı.

 

ECB yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de devam ederken, ECB Başkanı Christine Lagarde, Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomik ve Mali İşler Komitesi toplantısında, "Son gelişmeler enflasyonun zamanında hedefe döneceğine olan güvenimizi güçlendiriyor. Bunu ekim ayındaki para politikası toplantımızda hesaba katacağız." ifadelerini kullandı.

 

Enflasyonda yüzde 2 hedefine ulaşmak için gerekli olduğu sürece politika faizlerini yeterince kısıtlayıcı tutacaklarını vurgulayan Lagarde, "Önceden belirli bir faiz oranı patikası taahhüdünde bulunmuyoruz." diye konuştu.

 

Kurumsal tarafta Volkswagen Grubu, iki buçuk ay sonra kar tahminlerini tekrar düşürürken, şirketin borsadaki payları satış baskısına maruz kaldı.

 

Şirketin hisseleri bu yıl yüzde 15 değer kaybederken, 2021'de 129 milyar avro olan Volkswagen’in piyasa değeri ise 52 milyar avroya geriledi.

 

İngiltere merkezli spor otomobil üreticisi Aston Martin'in hisseleri de, şirketin satış ve kar tahminlerini düşürmesinin ardından yaklaşık yüzde 25 değer kaybetti. İngiliz şirket, yıllık hedeflerin düşürülmesinden tedarik zincirindeki aksaklıkları ve Çin'deki zayıf talebi sorumlu tuttu.

 

Dün, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,76, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 1,73 düştü. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar ise güne karışık bir seyirle başladı.

 

Asya piyasalarında yeni işlem gününde Çin, Hong Kong ve Güney Kore'de tatil sebebiyle işlem yapılmazken, Japonya'da pozitif bir seyir izleniyor.

 

Dün, Japonya'da iktidardaki Liberal Demokrat Partinin (LDP) başkanlığına seçilen ve başbakanlığı üstlenmesi beklenen İşiba Şigeru, 7 Ekim'de erken genel seçim yapılacağını bildirdi.

 

Geçen haftaki seçimli kongrede LDP lideri seçilen İşiba, meclis oturumu öncesi düzenlediği basın toplantısında, ülkede meclisin feshedilerek 27 Ekim'de erken genel seçime gidileceğini bildirdi.

 

"Yeni yönetimin bir an önce halkın hakemliğine tabi olması önemli" diyen İşiba, yarınki meclis oturumu sonrası kurulacak hükümet açısından bir genel seçimin "ne kadar erken olursa o kadar iyi olacağını" söyledi.

 

Bölgede açıklanan verilere göre, Japonya'da ağustos ayına ilişkin işsizlik oranı yüzde 2,5 ile beklentilerin altında gelirken, eylül ayı imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 49,7 seviyesinde gerçekleşti.

 

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,9 yükselişle alıcılı bir seyir izliyor.

 

Dün, satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,14 azalışla 9.665,78 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 34,1906'dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışın hemen üzerinde 34,2020 seviyesinden işlem görüyor.

 

Analistler, bugün yurt içinde ve dünya genelinde imalat sanayi PMI ile Avro Bölgesi'nde enflasyon ve ABD'de JOLTS açık iş sayısı verilerinin takip edileceğini belirterek, BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 puanın destek, 9.900 ve 10.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

10.00 Türkiye, eylül ayı imalat sanayi PMI

 

10.55 Almanya, eylül ayı imalat sanayi PMI

 

11.00 Avro Bölgesi, eylül ayı imalat sanayi PMI

 

11.30 İngiltere, eylül ayı imalat sanayi PMI

 

12.00 Avro Bölgesi, eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

 

16.45 ABD, eylül ayı imalat sanayi PMI

 

17.00 ABD, eylül ayı ISM imalat sanayi PMI

 

17.00 ABD, ağustos ayı JOLTS açık iş sayısı

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : Fed Avrupa piyasa Powell

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

ABD'de enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına yönelik belirsizlikler varlığını korurken, son makroekonomik veriler ve beklentilerin üzerinde gelen şirket karlılıkları ülkedeki ekonomik aktiviteye yönelik iyimserliği besliyor.

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

Dün açıklanan verilere göre ekim ayına ilişkin Richmond Fed imalat sanayi endeksi eksi 14 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Endeks geçen ay eksi 21 seviyesinde bulunuyordu.

Buna ek olarak, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını yayınlayan IMF, küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının öngörüldüğü aktararak, küresel ekonomik büyüme tahminin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 olduğunu kaydetti.

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Öte yandan, ABD'nin başkenti Washington'da süren IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantılarından gelecek haber akışı yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.

Kurumsal tarafta ise üçüncü çeyrek finansal sonuçları beklentileri aşan General Motors'un hisseleri, yüzde 10'a yakın arttı.

ABD'li savunma sanayi şirketi Lockheed Martin'in hisseleri ise beklentileri karşılayamayan satış rakamları sonrasında yüzde 6'dan fazla geriledi.

Bugün, Tesla, Coca-Cola, IBM ve Boeing'in finansal sonuçları yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 89 ihtimalle politika faizini 25 baz puan indirmesi beklenirken, bankanın yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık indirim yapması tahmin ediliyor.

Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 3 baz puan artarak 4,21 seviyesinden günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 4,23 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksi de dün yüzde 0,2 yükseliş kaydetmesinin ardından, yeni güne 104,2 seviyesinden başladı.

Fed'in faiz oranını 50 baz puan düşürmesinden sonra ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizinin arttığına ve yüzde 4,24 seviyesine kadar yükseldiğine işaret eden analistler, bu hareketin iyileşen ekonomik verilerin yanı sıra Bankanın bundan sonraki faiz indirimlerinde daha agresif olmayacağına dair beklentilerden kaynaklandığını söyledi.

Altının ons fiyatı ise merkez bankalarının güvercin duruşu ve devam eden jeopolitik gerilimlerle dün yüzde 1,1 yükselişle 2 bin 748,91 dolardan kapanırken, yeni işlem gününde rekor tazeleyerek bir önceki kapanışın hemen üzerinde 2 bin 750 dolar seviyesinde bulunuyor.

Bununla beraber, gümüşün ons fiyatı dün yüzde 2,7 artışla 34,70 seviyesinden kapanarak yükseliş eğilimini üst üste altıncı iş gününe taşırken, yeni işlem gününde yüzde 0,3 azalışla 34,74 dolardan işlem görüyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 2,1 yükselişle 75,29 dolardan kapanırken, bugün yüzde 0,3 artışla 75,61 dolar seviyelerinde bulunuyor.

Bu gelişmelerin yanı sıra, bugün Kanada Merkez Bankasının (BoC) para politikası kararları takip edilirken, Banka'nın 50 baz puanlık faiz indirimine gitmesi bekleniyor.

New York Borsası'nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,02 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,05 değer kaybederken, Nasdaq endeksi yüzde 0,18 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir hakim olurken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın bugün yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti.

 

Lagarde, dünkü açıklamalarında, enflasyonu yendiklerini henüz söyleyemeyeceğini belirterek, "2025 yılı içerisinde bu hedefe sürdürülebilir bir şekilde ulaşacağımızdan kesinlikle eminim." ifadelerini kullandı.

IMF dün açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısında Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürüldüğü ve gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirildiği belirtilen raporda, Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 1,1'e çıkarıldığı, gelecek yıl için ise yüzde 1,3'ten yüzde 1,1'e düşürüldüğü bildirildi.

Raporda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Analistler, Avro bölgesinde resesyon sinyallerinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, ECB'nin parasal gevşeme hızında ekonomik aktiviteye yönelik veri akışının etkili olabileceğini söyledi.

Bu gelişmelerle, dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,20, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,01 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,64 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,14 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Asya tarafında yeni işlem gününde Japonya hariç pozitif bir seyir öne çıkıyor.

IMF'in, dünkü raporunda Asya'nın iki önemli ekonomisi olan Çin ve Japonya'nın 2024 yılı için büyüme beklentileri düşürüldü.

Raporda, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 5'ten yüzde 4,8'e düşürüldüğü, gelecek yıl için yüzde 4,5'te sabit bırakıldığı belirtildi.

Japonya ekonomisinin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 0,7'den yüzde 0,3'e düşürüldüğüne, gelecek yıl için yüzde 1'den yüzde 1,1'e çıkarıldığına işaret edildi.

Dolar/yen paritesi dün yüzde 0,2 artışla 151,1 seviyesinden kapanırken, yeni işlem gününde de yüzde 0,7 yükselişle 152,1 seviyesinde seyrediyor.

Analistler Japonya'da yapılacak genel seçimlerin ülkedeki pay piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirterek, seçim öncesinde risk iştahının törpülendiğini söyledi.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 düşerken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,7 yükseldi.

Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 2,13 değer kazanarak 8.838,60 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 34,2550'den kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışa paralel 34,2550'den işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise ABD'de mortgage başvuruları, ikinci el konut satışları ve Fed'in bej kitap raporu, Avro Bölgesi'nde ise tüketici güven endeksi ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı açıklamaların takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.900 ve 9.000 seviyelerinin direnç, 8.600 ve 8.490 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

10.00 Türkiye, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

14.00 ABD haftalık mortgage başvuruları

 

17.00 ABD, eylül ayı ikinci el konut satışları

 

17.00 Avro Bölgesi, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

17.00 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması

 

21.00 ABD, Fed'in Bej Kitap raporu

23 Ekim 2024 Çarşamba

Uluslararası Para Fonu (IMF), Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürdü.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını, "Politika Değişikliği, Artan Tehditler" başlığıyla yayımladı.

Fonun, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken gelecek yıl için yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye düşürüldü. Raporda, Hindistan, Çin ve ABD’nin küresel ekonominin büyümesinde itici güçleri olmaya devam ettiği belirtildi.

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşüren IMF, gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirdi.

IMF raporunda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Bu da Almanya'nın yeniden "Avrupa'nın hasta adamı" olup olmayacağı tartışmasına yeniden kapı araladı.

Öte yandan, IMF’nin Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise Alman ekonomisinde büyüme sorunu nedeniyle bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

 

ALMAN EKONOMİSİ YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Öte yandan Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel rüzgarlar ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

Almanya Merkez Bankası 3. çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) de 3. çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

Alman ekonomisi, 3. çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste 2 çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor.

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

22 Ekim 2024 Salı