Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı olan ve 3 milyar dolarlık ihracat hacmi oluşturmayı hedefleyen İstanbul Mobilya Fuarı, 1.000’den fazla katılımcı firma ve 3 binin üzerinde markaya ev sahipliği yaptı.

Fuarda, dünyada ilk 5’e girmeyi hedefleyen sektörün, söz konusu hedefe Avrupa ve ABD’ye ihracatı artırarak ulaşabileceğine dikkat çekildi. 

 

Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı olan ve 3 milyar dolarlık ihracat hacmi oluşturmayı hedefleyen İstanbul Mobilya  Fuarı-IIFF, mobilya sektörünün önemli aktörlerini, 24-29 Ocak tarihlerinde bir araya getirdi. Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) tarafından Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (Tüyap) ve Mos Fuarcılık A.Ş. işbirliğiyle gerçekleştirilen fuar, İstanbul Fuar Merkezi (İFM) ile Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde eş zamanlı olarak 1.000’den fazla katılımcı firma ve 3 binin üzerinde markaya ev sahipliği yaptı. 


200 ÜLKEYE İHRACAT


Yaklaşık 140 bin ziyaretçinin hedeflendiği fuarın açılışında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, mobilya  sektörünün 4 milyar doların üzerindeki ihracatıyla cari açığı azalttığını belirtti. Sektörün, belirlediği hedeflerle dünyada ihracatta ilk 5’e girmeye aday olduğunu söyleyen Turagay, “Özellikle üretim, tasarım başarısıyla 200 ülkeye ihracat yapıyor. İhracat pazarlarını çeşitlendiren sektörümüzün geleceği çok parlak. Mobilya sektörünün önemli ihracat pazarları arasında olan AB’nin, dış satımdaki payı düşük. AB ülkelerine ihracatı artıracak önemli projeler devreye alınmalı. ABD pazarında da potansiyel büyük ve bu ülkeye ihracatı artırmak gerekiyor” dedi. 


E-İHRACATA ODAKLANMALI


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye’nin hemen her bölgesinde 40 bine yakın üretici bulunduğunu ve hedefin dünyanın ilk 5 ihracatçısı arasına girebilmek olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: 


“Bunun için de dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilmeliyiz. İşte, e-ticaret bunun en güzel örneği. 2026’ya kadar dünyada e-ticaret hacminin 5 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Yani çok ciddi bir pazar sektörümüzü bekliyor. Ancak Türkiye’nin e-ihracattan aldığı pay çok düşük. Mobilya sektörümüz de ‘Yeni Nesil İhracat Destekleri’ programını kullanarak sınır ötesindeki müşterilere odaklanmalı. ABD, 100 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan ve parası olan bir pazar. Dünyada ilk 5 arasına girmek istiyorsak ABD pazarına açılmadan olmaz.”


ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNDE DÖRDÜNCÜYÜZ


MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ise mobilya sektörünün son 10 yılda global pazarlarla rekabet ederek önemli bir mertebeye ulaştığını, en çok ürün çeşitliliğiyle üretim yapan ABD, Çin ve İtalya’nın ardından 4’üncü ülke konumuna yükseldiklerini bildirdi. Bu yılki ihracat hedeflerini 6 milyar dolar olarak açıklayan Güleç, “Cumhuriyet tarihinin en büyük fuarını açtık ve bir rekora imza atarak, 200 bin metrekarelik alana ulaştık. Firmalar 28 salonda son koleksiyonlarını sergileyip 2023 trendini belirleyecek. Dünya trendleri artık İstanbul’da belirlenecek” dedi.  


Güleç, mobilya sektörünü dijital olarak dünyaya açacak Heartmade Furniture (www.heartmadefurniture.com) platformunu kurduklarını ve bu platform sayesinde mobilyacıların 365 gün dünyaya ulaşabileceklerini kaydetti. 


AVRUPA’DA 100 MİLYAR DOLARLIK BİR POTANSİYEL VAR


İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Avrupa’nın en büyük fuarını açtıklarını belirterek, “Bu fuar, o kadar büyük ki, İstanbul’un iki önemli fuar merkezinde eş zamanlı düzenleniyor. Bu durum bize iki gerçeği gösteriyor. Birincisi, mobilya sektöründe yıllardan beri var olan potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirip çağın şartlarına uyarladık. İkincisi ise fuarcılık altyapımızı sektörlerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklüğe eriştirmek artık zorunluluk haline geldi” dedi.  Mobilyada Avrupa’da büyük bir potansiyel olduğuna dikkat çeken Avdagiç, şöyle konuştu: “Bizim en etkili pazarımız olan Almanya’da payımız yüzde 1.5 yani 450 milyon dolar. Hollanda ve İtalya’da da oranlar bu seviyede. Bize çok yakın bir pazar olan Avrupa’da 100 milyar dolarlık bir potansiyel var. Sektörün ortak satış ve lojistik merkezleri ile bu payı büyütmesi gerekiyor. Mobilya artık geometrik büyümeli. Bu fuar da çok yüksek miktarlı ihracata kapı açacak.”

30 Ocak 2023 Pazartesi

Altının ons fiyatı, İsrail ile İran arasındaki gerilimde mevcut durum ve Fed’in faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizliklerin etkisiyle gün içinde 2 bin 300 doların altına geriledi.


 

Orta Doğu'daki gerilim ve Fed'in faiz indirimlerine başlama zamanına ilişkin belirsizlik varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

 

İsrail'in İran'a yönelik saldırısı sonrası haftanın ikinci işlem gününde güvenli liman varlıklardan altının ons fiyatı dünkü kapanışa göre yaklaşık yüzde 1 düşerek 2 bin 295 dolara geriledi, ardından TSİ 11.00 itibarıyla 2 bin 305 dolar seviyesinde dengelendi.

 

12 Nisan'da 2 bin 432 doları aşarak rekor tazeleyen altının ons fiyatı, bu seviyeden gelen satış baskısıyla günü önceki kapanışın yüzde 1,2 altında 2 bin 344 dolardan tamamlamıştı.

 

Analistler, İsrail'in geçen hafta İran'a misilleme amaçlı saldırısının ardından Tahran'ın buna henüz cevap vermediğine işaret etti, inatçı enflasyon nedeniyle Fed'in şimdilik yüksek politika faiz oranlarıyla sıkı para politikasına bağlı kalmasının da muhtemel olduğunu belirtti.

 

Yüksek faiz oranlarının altın fiyatı üzerinde baskı oluşturduğunu ve değerli metalin sürekli bir gelir getirmediğini ifade eden analistler, ABD tahvilleri gibi güvenli kabul edilen diğer varlıklarla karşılaştırıldığında, böyle bir ortamda daha az cazip hale geldiğini söyledi.

 

Öte yandan, Fed'in cuma günü yayınladığı, Amerikan finansal sistemindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Finansal İstikrar Raporu'nun nisan sayısında, inatçı enflasyonun ve parasal sıkılaşmanın finansal istikrara yönelik en büyük risk olarak görüldüğü kaydedildi.  

 

Raporda, inatçı enflasyonun ve sıkı para politikasının etkilerinin piyasa katılımcılarının en çok dile getirdiği risk olmaya devam ettiği belirtildi.

 

Analistler, Fed'in politika faizini Temmuz 2023'ten bu yana son 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına rağmen son dönemde ABD'de açıklanan verilerin ekonomideki canlılığa işaret ettiğini, bu durumun para piyasalarındaki fiyatlamaları zorlaştırdığını söyledi.

 

Para piyasalarında, Fed'in mayısta politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, Bankanın haziranda faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 15, temmuzda başlama ihtimali yüzde 41 ve eylülde başlama ihtimali yüzde 64 ile fiyatlanıyor.

23 Nisan 2024 Salı

Tesis Yöneticileri Konfederasyonu Başkanı Yahya Sağır, “Araç şarj istasyonu kurmak isteyen kat maliklerinin, oturdukları sitelerin yönetim kurullarıyla görüşüp olağan veyahut da olağanüstü genel kurulda bu kararı aldırması gerekiyor” dedi.


 

Hem dünyada hem de Türkiye’de elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması, şarj istasyonu ihtiyacını artırıyor.

 

Bu konuda bir yandan özel sektör bir yandan da kamu kurumları çalışmalarını sürdürürken, özellikle İstanbul gibi metropollerde alternatif çözümler öne çıkıyor. Bu çözümlerden biri de büyük nüfuslara ev sahipliği yapabilen, toplu yaşam alanları olan sitelerde şarj noktası kurulması.

 

“ŞARJ İSTASYONUNUN KURULUM MASRAFI GENEL KURULDA TARTIŞILMALI”

 

Tesis Yöneticileri Konfederasyonu Başkanı Yahya Sağır, sitelerde araç şarj istasyonu kurulmasına ilişkin merak edilenleri AA muhabirine anlattı.

 

Sağır, konut sitelerinde yaşayan elektrikli araç sahiplerinin, araçlarının şarj edilmesiyle ilgili olarak site yöneticileriyle ve diğer kat malikleriyle karşı karşıya gelebildiğini söyledi.

 

Sağır, sitelerde yapılacak işler ve demirbaş giderleri Kat Mülkiyeti Kanunu gereği lüks yatırımlar konusuna giriyorsa beşte dört çoğunluğun onayının arandığını ifade etti.

 

Sağır, araç şarj istasyonlarının da bu kapsamda olduğunu dile getirdi.

 

Araç şarj istasyonu kurmak isteyen kat maliklerinin, oturdukları sitelerin yönetim kurullarıyla görüşüp olağan veyahut da olağanüstü genel kurulda bu kararı aldırması gerektiğini belirten Sağır, şu bilgileri verdi: “O kararın da şu şekilde olması gerekiyor; 100 bağımsız bölümlü bir site düşünün, bu sitede yaklaşık 20 bağımsız bölümün maliklerinde elektrikli araç var ve araçları için şarj istasyonu kurulmasını talep ediyorlar. Bunun masrafı ne? Araç şarj istasyonunun kurulum masrafını genel kurulda tartışmaları gerekiyor ve genel kurulda da beşte dört çoğunlukla kararın alınması gerekiyor. Genel yapılacak masrafa daha sonrasında faydalanacak ise diğer kat malikleri, kat maliklerine gelen misafirler, beşte dört çoğunlukla alacakları karar doğrultusunda herkesin katılacağı giderlerle bu paylaşım yapılabilir. Hayır, sadece 20 bağımsız bölüm kat maliki bundan faydalanacak deniyor ise yine aynı şekilde beşte dört çoğunluk gerekiyor.”

 

Alınan kararın tutanağa yazılması gerektiğini dile getiren Sağır, bu konuda sorun ve karışıklığın, araç şarj istasyonlarıyla ilgili durumun otopark yönetmeliği ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nda yer almamasından kaynaklandığına işaret etti.

 

“ŞARJ İSTASYONU KURMAK İSTEYENLERİN EPDK ONAYLI FİRMALARLA ÇALIŞMASI GEREKİYOR”

 

Sağır, sitelere araç şarj istasyonu kurmak isteyen yönetimlerin EPDK onaylı firmalarla çalışması gerektiğine dikkati çekti.

 

Site ya da binanın elektrik gücünün şarj istasyonu kurulması için yeterliliğinin de bu noktada çok önemli olduğunu söyleyen Sağır, kat maliklerinin kendi elektrik saatlerini bu iş için kullanmalarının yanlış olduğunu ifade etti.

 

Sağır, "Bunlar, binanın elektrik gücünün kaç kilovat olduğu bilinmediği için de çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Örneğin yangın sorunuyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Böyle bir durum olması durumunda peki yönetim ne yapıyor? Bunu eski haline getirme, söktürme yetkisi var. Çünkü hiçbir şekilde izin alınmamış. Onun için genel kuruldan mutlaka ama mutlaka beşte dörtle onay alınması gerekiyor." diye konuştu.

 

Sağır, Tesis Üreticileri Konfederasyonu olarak bu sorunların büyümemesi için TBMM'ye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığına dilekçe verdiklerini de sözlerine ekledi.

23 Nisan 2024 Salı