tatil-sepeti

ASELSAN'ın net karı yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 artarak 1,2 milyar TL oldu.

ASELSAN'dan yapılan açıklamayla, yılın ilk çeyrek finansal sonuçları paylaşıldı.

Buna göre şirket, salgın döneminde yaşanan küresel ekonomik daralmaya rağmen dönemi istikrarlı büyüme ve yüksek karlılıkla tamamladı.

ASELSAN'ın 3 aylık cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 büyüyerek 3,2 milyar TL'ye ulaşırken, şirketin brüt karı, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 24 seviyesinde arttı.

Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karı (FAVÖK) geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23 artış göstererek 761 milyon TL'ye yükselirken, FAVÖK marjı şirketin yıl sonuna ilişkin paylaştığı öngörü olan yüzde 20-22 aralığının üstüne çıkarak yüzde 24 olarak gerçekleşti.

ASELSAN’ın net karı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 artarak 1,2 milyar TL seviyesine ulaştı, şirketin özkaynaklarının aktife oranı yüzde 56, bakiye siparişleri toplamı da 9 milyar dolar olarak gerçekleşti.

"Ülkemize uygulanmaya çalışılan ambargolar savunmada kendi kendine yetebilirliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi"
Açıklamada görüşlerine yer verilen ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Prof. Dr. Haluk Görgün, 2021 yılın ilk çeyreğinin dünyanın salgınla mücadelesinin ikinci yılına girdiği, ülkelerin salgının ekonomik hasarlarını asgari seviyeye indirmek için tüm yöntemleri denediği bir dönem olduğunu aktardı.

ASELSAN olarak Türkiye için üstlendikleri sorumluluğun tam bilinciyle faaliyetlere yine kesintisiz devam ettikleri bir çeyreği geride bıraktıklarını belirten Görgün, şunları kaydetti:

"Müşterilerimizden çalışanlarımıza, tedarikçilerimizden toplumumuza her bir paydaşımızı gözeterek, her türlü sağlık tedbirini istisnasız alarak her zamanki disiplinimizle çalıştık. Bunun sonucunda 2021 yılının ilk çeyreğinde büyüme ve karlılık göstergelerimizde belirgin bir ivmelenme yaşadık. 2021 yılının ilk ayları ASELSAN'ın kuruluş misyonunun, var olma nedeninin bir kez daha görünür olduğu bir dönem oldu.

Ülkemize doğrudan veya dolaylı yoldan uygulanmaya çalışılan ambargolar savunmada kendi kendine yetebilirliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. ASELSAN tarafından geliştirilip üretilen CATS Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sisteminin kullanıma alınması 45 yılı aşkın süredir devam ettirdiğimiz bağımsızlık mücadelesinin en güncel örneği oldu."

"2021 YILINDA TEDARİKÇİLERİMİZİ FİNANSAL OLARAK DESTEKLEME ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRDÜK"

Görgün, Savunma Sanayii Başkanlığı'nın vizyonu ile Türkiye'nin teknolojik bağımsızlık mücadelesinde her geçen gün büyüyen tedarikçi ekosisteminin önemli bir parçası olduklarının altını çizerek, oluşturdukları güç birliği şemsiyesi altında 2021 yılında tedarikçileri finansal olarak destekleme çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.

Bu kapsamda sadece ilk çeyrekte 4 bini aşkın tedarikçiye 4 milyar TL'ye yaklaşan ödeme yaparak finansal katkı sağladıklarını aktaran Görgün, "Tedarikçi ağımızı daha etkin yönetmek, millileştirme çalışmalarımıza ivme kazandırmak ve uluslararası arenada rekabet gücümüzü arttırmak amacıyla direktörlük seviyesinde olan Sanayileşme ve Tedarik Direktörlüğümüzü, Tedarik Zinciri Yönetimi Genel Müdür Yardımcılığı olarak yapılandırdık. Hayata geçirdiğimiz yeni organizasyonla başta millileştirme olmak üzere savunma sanayine yeni firma kazandırılması konularında çok daha proaktif olacağız." ifadelerini kullandı.

"FİNANSAL TEKNOLOJİLERE ODAKLANIYORUZ"

Görgün, ASELSAN’ın savunma dışı alanlardaki hakkında da bilgi verdi.

2020 yılının zorlu koşullarında milletin ihtiyacına çözüm bulabilmek amacı ile başlatılan solunum cihazı üretim seferberliğinde, üzerlerine düşeni yaparak on binlerce solunum cihazını Sağlık Bakanlığı'nın hizmetine sunduklarını hatırlatan Görgün, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2021 yılı ilk çeyreğinde ani kalp durmalarında kritik müdahaleyi gerçekleştirecek Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazımızın Fransa ve İtalya’ya ihracatlarını gerçekleştirdik. Finans sektöründe yaşanan hızlı değişimleri gözeterek, finansal teknolojilerde yaşanan gelişmeleri takip etmek ve bu alandaki iş geliştirme fırsatlarını değerlendirmek amacıyla organizasyonumuzu yapılandırdık.

Finansal teknolojilere odaklanıyoruz Güçlü finansal yapımız ve deneyimimiz ile finansal teknolojiler alanında da önemli bir teknoloji sağlayıcısı olmayı hedefliyoruz. Ciddi mühendislik yeteneği gerektiren bu alanda milli teknolojiler geliştirmek için gece gündüz çalışacağız."

Görgün, ikinci yılına giren küresel salgın ve beraberinde gelen ekonomik sıkıntıların, şirketlerin güçlü finansal yapıya sahip olmasının önemini ortaya çıkardığının altını çizdi.

Güçlü özkaynakları, düşük borçluluk oranları ve kuvvetli bilançoları ile 2021 yılının kalan döneminde de aynı çalışma azmiyle ilerlemeye ve bunu finansal sonuçlara aktarmaya devam edeceklerini belirten Görgün, "Savunma sanayiinde edindiğimiz deneyimin sivil birçok alana aktarılması sürecinde bizleri her zaman cesaretlendiren ve bu yolda liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bu başarıda emeği geçen 9 bine yakın çalışanımıza teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.

28 Nisan 2021 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa