tatil-sepeti

Türkiye’de kitap pazarı bir önceki yıla göre yüzde 12 büyüdü. Ölçek büyüten pazarın, çevrimiçi satışları da yüzde 165 oranında arttı.


Açıklanan oran, okurun kitabevinden alım tercihlerini düşürürken yayıncılar bu durumdan duydukları memnuniyetin yanında kültür çeşitliliğinin devamı için saha satışlarının sürmesi gerektiği konusunda da hemfikir. e-ticaret uzmanları ise çevrimiçi kitap satışlarının sektörün stok sorununa çare olacağını düşünüyor.

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL 

 

Türkiye Yayıncılar Birliği, 2023 yılı Kitap Pazarı Raporu’nu yayınladı. Rapora göre, Türkiye’de perakende kitap pazarının büyüklüğü geçen yıl 1 milyar 75 milyon dolara ulaştı. Bir önceki yıla göre yüzde 12 büyüyen pazar, 2016 yılının büyüklüğüne ulaşamasa da pandemiden sonra yaşanan küçülmeyi telafi etmek üzere. Sektörde en dikkat çeken başlıklardan biri de çevrimiçi kitap satışları. Pazar payını artıran çevrimiçi satışlar, toplam kitap satışlarından yüzde 38’lik pay alırken, bu oran son 4 yılın en yüksek oranı olarak kayıtlara geçti. 

 

e-ticaret uzmanlarına göre, bu tercih sektörün stok sorununa çözüm olabilir. Yayıncılar da bu durumun okuru, nadir bulunan eserler konusunda daha çok araştırma yapmaya yönlendirdiğini, ancak sabit fiyat yasası ile de okuyucunun kitabevi kültüründen kopmaması gerektiğini düşünüyor.   

 

STOK SORUNUNA ÇARE 

 

Rapora göre, çevrimiçi satışlarda yüzde 165’lik artış görüldü. Çevrimiçi satışlar, 2022 yılında bir önceki yıla göre düşmüş ve “Okur yeniden kitap kokusuna dönüyor” yorumları yapılmıştı. Bu yıl yaşanan bu tercih değişimi, konunun taraflarınca farklı bakış açılarıyla değerlendiriliyor. e-ticaret uzmanları, konu kitap dahi olsa çevrimiçi satışların daima yükseleceğini ifade ederken, okurun bu tercihinin sektörde stok sorununa çare olabileceğini de belirtiyor. Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Emre Civelek, konuyla ilgili olarak, “Kitap satışları, 1995 yılından bu yana çevrimiçi platformlara taşındı. Bu tercih, okura da geniş bir yelpaze sunuyor” değerlendirmesini yapıyor. 

 

KÜLTÜR ÇEŞİTLİLİĞİ 

 

Yayıncılar ise bu durumdan duydukları memnuniyetin yanında, kitaplara dokunulabilen kitabevlerinin kültürün tekelleşmesinin önünde bir set olacağını düşünüyor. “Kültür çeşitliliğini kitabevleri sağlayacak” diyen yayıncılar, “Sahada yayıncı kaybolmamalı” yorumunu yapıyor. 

 

Çevrimiçi satışların sektöre can suyu olduğunu, bu durumdan çok memnun olduklarını ifade eden Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Nazlı Berivan Ak, “Okurun baskı sayısı bitmiş eserlere ulaşması da bu şekilde daha mümkün. Yalnız bizler sahadaki sıcak satışın da daima var olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu da sabit fiyat getirisi sağlayan yazılı kültürü koruma kanunu ile mümkün olabilir” dedi.

 

1995 YILINDAN BU YANA 

 

Duygusal temasın çok yoğun olduğu kitap alışverişinin uzaktan da yapılabilir hale gelmesi, 90’lı yıllarda başladı. Çevrimiçi kitap satışları, ilk olarak 1995 yılında amazon.com tarafından yapıldı. Yayıncılar Birliği Raporu’na göre, geçtiğimiz yıl 11 milyon 186 bin TL’lik çevrimiçi kitap satışı gerçekleşti. En çok yetişkin edebiyat türleri uzaktan alıma konu olurken, uzaktan alım tercihlerinde en az payı ithal akademik kitaplar aldı. İthal dijital veri tabanı abonelikleri ise yüzde 370 arttı. 

 

BEŞ ASIRLIK GELENEK 

 

Bugün yüzlerce kitabevine ev sahipliği yapan İstanbul’da kitapevlerinin atasını sahaflar oluşturuyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin ardından kadim kentte ilk icraatlarından birinin çarşıların içine sahaf yerleştirmek olduğu kayıtlarda yer alırken, İstanbul’un bilinen ilk sahaf kaydı ise 1519 yılına ait. Atatürk Kitaplığı’nda yer alan arşiv belgesine göre, Kapalıçarşı’da üç kitap dükkanı bulunuyordu. Sahiplerinin ismi Hüsam, Edibi ve Alâeddin’di. İlerleyen yıllarda İstanbul’da elçilik görevinde bulunan Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed et-Temgruti ise çarşıların kitapçılarla dolduğunu ve İstanbul’a dünyanın her yerinden kitap aktığını ifade etmişti. O yıllarda geçerli olan Fatih Kanunnamesi’ne göre kitapevleri yüzde 10’dan fazla kâr edemezdi.  

 

YAYFED BANDROL VERİLERİ 

 

Yayıncı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED), nisan ayı bandrol verilerini açıkladı. YAYFED verilerine göre, 2024 yılı nisan ayında kitap üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 12 arttı. İlk dört ay 

121 milyon kitap üretimi gerçekleşirken bu rakam geçen yıl 108 milyon olarak kayıtlara geçmişti. 

 

FİYAT SABİT OLURSA TEKELLEŞME OLMAZ

 

Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Nazlı Berivan Ak: Ben hem yayıncı hem editör bakış açısıyla baktığımda çevrimiçi satışların sektöre can suyu olduğunu düşünüyorum. Okur bu şekilde baskısı bitmiş eserlere de daha çabuk ulaşabiliyor. Aslında kitaplar daha çok araştırılır oldu diyebiliriz. İnternet ortamında kurulan okuma grupları da bu satışların artmasına vesile oluyor. Web siteleri bu gruplara özel indirimler sağlıyor. Bir yandan da satışların sadece bu mecrada gerçekleşiyor olması, bağımsız kitabevi kültürünü de öldüren bir durum. Bizler kültür çeşitliliği için bağımsız kitabevlerinin daima ayakta kalmasını istiyoruz. Bu da ancak sabit fiyat uygulaması ile mümkün. Bir yayın bütün mecralarda aynı fiyatta satılırsa okur tercihini ucuz olandan yana yapmak zorunda kalmaz. Uzmanlaşmış kitabevlerinin sayısı da artar ve tekelleşme olmaz. Bu uygulama Almanya, Avusturya, Fransa, Norveç, Japonya, Güney Kore gibi ülkelerde uygulanıyor. Kiminde yüz yıllardır geçerli olan bu yasa sayesinde konunun tarafları kültürel çeşitlilik ve miras konusunda sıradan bir ürün olmayan kitap ve yayın çeşitliliğini güvence altına alıyor.

 

NADİR KİTABI BULMAK ZAMAN ALIYOR 

 

Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Emre Civelek: Kitap, elektronik ticaretin başladığı 90’lı yıllardan itibaren internette en çok tercih edilen ürün grubu. Bu tercihin temel sebebi, kitabın dokunmadan satın alma endişesinin düşük olduğu bir ürün olması. Ayrıca kitap, uzun kuyruk etkisinin yüksek olduğu bir ürün. Genelde fiziksel kitap mağazaları yer sıkıntısından dolayı en çok satılan kitapları raflarına koyuyor. Halbuki nadir bir kitabı bulmak için kitapçıdan kitapçıya dolaşmanız gerekir. İnternet ortamında stok sorunu olmadığından online kitapçılar on binlerce kitabı mağazalarına koyabilirler. Ayrıca talep üzerine yazdırılan kitapların ortaya çıkması, stok sorununu da ortadan kaldırıyor. 

10 Haziran 2024 Pazartesi

İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılında yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için burs ve indirim oranlarını açıkladı.




 


Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Ticaret Üniversitesi, ücretli kontenjanları ilk tercihine yazanlara yüzde 50 indirim bursu verecek. ÖSYM kılavuzunda yüzde 25 veya yüzde 50 burslu olarak yer alan kontenjanları ilk üç tercihine yazanlara ise yüzde 10 daha ek indirim bursu sağlayacak.


 Ayrıca, üniversitenin öğrenci ve mezunlar için kardeş indirimi ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) indirimi de bulunuyor.


Bugüne kadar 25 binden fazla mezun veren İstanbul Ticaret Üniversitesi, yeni öğretim yılında şehit yakınları, gazi çocukları ve depremzede kontenjanları hariç toplam 1751 önlisans ve lisans öğrencisi alacak. Türkiye'nin en fazla doktora öğrencisi mezun eden ilk beş üniversitesinden biri olan üniversitenin hali hazırda İşletme, hukuk, mühendislik, mimarlık ve tasarım, insan ve toplum bilimleri ve iletişim olmak üzere altı fakültesinde 29 bölümü ve meslek yüksekokulunda üç programı bulunuyor.


Üniversite, İTO üyelerine ve üye çocuklarına yüzde 15 indirim sağlıyor. İTO tarafından kurulan liseler, anlaşmalı liseler indirimi ve esnaf ve sanatkarlar odası üyeleri indirimi gibi iş dünyasına çeşitli kategorilerde burslar ve indirimler veriliyor. YKS'de ilk 100'e giren adaylara 20 bin lira, ilk 1000'e 15 bin lira, ilk 5 bine 10 bin lira, ilk 10 bine 7 bin 500 lira, ilk 25 bine girerek İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni tercih eden adaylara aylık 5 bin lira ödeme yapılıyor. Başarı bursları, öğrenim süresi boyunca her yıl dokuz ay boyunca aylık ödeniyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde ilk tercihine ücretli bir kontenjanı yazan aday öğrencilere yüzde 50 indirim bursu veriliyor. Hukuk ve ingilizce destekli psikoloji bölümlerinde ise bu indirim bursu yüzde 25 olarak uygulanıyor.


 Yüzde 25 ve yüzde 50 burs sağlayan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kontenjanlarını ilk üç tercihi arasına yazanlara da ek yüzde 10 indirim bursu veriliyor.


 Mezunların kardeşlerine, milli sporculara, şehit yakınları ve gazi çocuklarına da indirimler sağlanıyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi Eğitim Bilimleri bölümü, üniversitenin diğer bölümlerine pedagojik formasyon eğitimi sunuyor.


 Matematik, sosyoloji, psikoloji (yüzde 30 İngilizce), havacılık yönetimi, iktisat (İngilizce), iktisat, işletme (ingilizce), işletme, lojistik yönetimi, uluslararası ticaret (İngilizce), yönetim bilişim sistemleri (ingilizce), görsel iletişim tasarımı, halkla ilişkiler ve reklamcılık, medya ve iletişim, hukuk, bilgisayar mühendisliği (yüzde 30 ingilizce), mekatronik mühendisliği (ingilizce), yazılım mühendisliği (ingilizce), endüstriyel tasarım, iç mimarlık ve çevre tasarımı (yüzde 30 ingilizce) bölümlerinde okuyan öğrenciler isteğe bağlı olarak pedagojik formasyon eğitimi alabiliyor.

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl İngiltere, İtalya ve ABD'den iadesi sağlanan 19 eserin Türkiye'nin kültürel hazinesine yeniden kazandırıldığını bildirdi.


 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, eser iade çalışmaları Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlıyor.

 

Yürütülen çalışmalarla 2002'den bu yana Türkiye'ye iade edilen eser sayısı 12 bin 139'a, 2018'den bu yana ise 7 bin 823'e ulaştı.

 

Bu yıl ise süreçte elde edilen başarıların altını çizen önemli bir yıl oldu. Bakanlığın çalışmaları ve uluslararası işbirlikleri sayesinde, Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerleri ülkeye kazandırıldı, İngiltere, İtalya ve ABD'den 19 kıymetli eser yurda getirildi.

 

Yurda döndürülen eserlerden birisi "Mustafa Dede'nin Kur'an-ı Kerim'i" oldu. 2017'de İngiltere'de satışa çıkarılan ve Mustafa Dede tarafından istinsah edilen Kur'an-ı Kerim, yasa dışı yollarla ülkeden kaçırıldığı tespit edilerek Türkiye'ye geri getirildi. Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan bu eser, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde muhafaza altına alındı.

 

Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz İmparator Heykeli de New York'ta Christie's Müzayede Evi tarafından 2011'de satışa çıkarıldı. Heykelin Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarıldığı ABD ve Türkiye tarafından sürdürülen bir araştırma sonucu belirlendi.

 

Eseri elinde bulunduran kişiyle irtibata geçilerek deliller sunuldu, heykelin kökeninden bu yolla haberdar olan koleksiyoncu, iyi niyetli yaklaşım sergileyerek eserin Türkiye Cumhuriyeti devletinin malı olduğunu kabul etti. Türkiye'ye iade edilen heykel, 2 Şubat 2024'te Antalya Müzesi'nde kamuoyuna tanıtıldı.

 

Yurda kazandırılan bir diğer eser Milet Kökenli Kore Torsosu, Christie's Müzayede Evi'nin 2021 tarihli müzayedesinde satışa sunuldu. Mermer Kore Torsosu, uzman incelemeleri sonucunda Türkiye kökenli olduğu belirlenerek iade edildi. Eser, 26 Ocak 2024'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alındı.

 

Floransa Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Türkiye'ye ait olduğu belirlenen 11 pişmiş toprak eser de bilimsel raporlar ve hukuki süreçler tamamlanarak 24 Ocak 2024'te Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğince teslim alındı.

 

Bu yılın iade edilen eserleri, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Antalya Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi müzelerde sergilenmeye devam ediyor.

21 Temmuz 2024 Pazar