tatil-sepeti

Türkiye’nin dört bir yanında yapılan arkeolojik kazılar, binlerce yıllık tarihi gün ışığına çıkararak Anadolu’nun zengin kültürel mirasını ortaya koyuyor.


Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde 12 aya yayılan arkeolojik kazılarda, dünyanın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapan Anadolu'nun tarihi ve kültürel zenginliğini gösteren örneklere ulaşılıyor.

 

Türkiye'nin çeşitli illerindeki ören yerleri ve su altı kazı alanlarında görevli ekipler, binlerce yıl öncesini anlamak için adeta iğneyle kuyu kazıyor.

 

Bu yıl yürütülen kazılarda bugüne kadar gün ışığına çıkarılan ve özellikleriyle dikkati çeken eserleri derledi.

 

Buna göre, Kahramanmaraş'taki Direkli Mağarası'nda yürütülen kazı çalışmalarında, kemikten yapılmış dikiş iğnesi ve toplu iğneye ulaşıldı. 13 bin yıllık olduğu tahmin edilen dikiş malzemeleri, "kentteki tekstil ve konfeksiyona yönelik bugünkü yapının arkeolojik yerleşim yerlerindeki temelleri" olarak değerlendirildi.

 

Şanlıurfa'daki Karahantepe'de, 2024 kazı çalışmaları kapsamında taş üzerine kazınmış koşan yaban eşeği figürü ortaya çıkarıldı. Neolitik döneme ait "T" biçiminde 250'nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Karahantepe'de bulunan figür, yapı tabanlarında benzerlerine rastlanmış olsa da hareket halindeki bir yaban hayvanını betimleyen ilk figür olarak benzerlerinden ayrıldı.

 

Antalya'nın Kumluca ilçesi açıklarında arkeolog dalgıçlarca Girit-Minos uygarlığına ait 3 bin 600 yıllık gümüş perçinli tunç hançer bulundu. Akdeniz'in derinliklerinde saklı kalmış uygarlıkların izleri sürülerek titiz çalışmalar sonucu hançerin çıkarılması, sadece Türkiye'nin değil, dünya su altı arkeolojisinin de en önemli keşifleri arasında yer aldı.

 

Demre'deki Myra Antik Kenti'nin liman mahallesi Andriake'de sürdürülen kazılarda Millefiori (binçiçek) tekniğiyle yapılmış yapı iç dekorasyon levhaları gün yüzüne çıkarıldı. Bu teknikte cam kullanımına Türkiye'de ilk defa, klasik çağdan Roma'ya ve başkent olduğu Bizans dönemine kadar Likya'nın en önemli metropollerinden biri olan Myra Antik Kenti ve limanı Andriake'de ulaşıldı.

 

Serik'te, Pamfilya'nın en görkemli şehirleri arasında yer alan, antik tiyatrosuyla ünlü Aspendos Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda da 2 bin yıllık Zeus ve Afrodit heykelleri bulundu. Yaklaşık 50 santimetre yüksekliğindeki, zarif işçilikleriyle göze çarpan heykeller, Roma döneminde alanın bir heykel işleme bölümünün olabileceğinin göstergesi olarak değerlendirildi.

 

HATAY'DA 3 BİN 500 YILLIK ÇİVİ YAZILI TABLET ÇIKARILDI

 

Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük'te yürütülen kazılarda 3 bin 500 yıllık Akadca çivi yazılı tablete ulaşıldı.

 

Orta ve Geç Tunç Çağ dönemlerinde Mukiş Krallığı'nın başkentliğini yapan "Eski Alalah" olarak bilinen Aççana Höyük'te bulunan çivi yazılı tablette, bölgenin idari ve ekonomik yapısı hakkında bilgiler dikkati çekti. Yaklaşık 28 gram ağırlığındaki, çok iyi korunmuş tablette, döneminde yüklü miktarda mobilya alışveriş listesine ilişkin kayıtlara rastlandı.

 

Roma döneminden 20. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşim yeri olan Mersin'deki Silifke Kalesi'nde yürütülen arkeolojik çalışmalarda, Bizans Dönemi'nde yapı ya da mezarı kötülükten koruması amacıyla yapıldığı değerlendirilen "tılsımlı mezar tableti" gün yüzüne çıkarıldı. Mezar tableti, Bizans Dönemi'nin "nazar boncuğu" olduğu değerlendiriliyor.

 

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesindeki Tavşanlı Höyük'te yapılan arkeolojik kazılarda, 3 bin 750 yıllık fayans silindir mührün bulunması arkeologları heyecanlandırdı. Fayanstan yapılmış nadir bir buluntu olan, üst ve alt hattı çizgilerle sınırlandırılmış mührün, iç kısmında ise iç içe ikili ve üçlü gruplar halinde yerleştirilmiş "V" motifleri yer alıyor.

 

ÇANAKKALE'DE KURŞUN SAPAN TAŞI BULUNDU

 

Çanakkale'nin Eceabat ilçesindeki Maydos Kilisetepe Höyüğü'nde yürütülen arkeolojik kazıda 3 bin 900 yıllık silindir mühür ve yaklaşık 3 bin 400 yıllık kurşun sapan taşı çıkarıldı. 

 

Genellikle taştan ve pişmiş topraktan üretilen sapan taşlarının kurşundan olanlarına nadiren rastlanması buluntuyu benzerlerinden ayırdı.

 

Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırlarında yer alan Troya Antik Kenti'ndeki kazılarda, 3 bin 500 yıllık hem av hem de savaş için kullanılan ok uçları, misketin atası olarak bilinen aşık oyununda kullanılan aşık kemiği ile kumaş deri delme aparatı olan "bız"lar gün ışığına çıkarıldı.

 

AYDIN'DA "KOLOSAL ZEUS BAŞI" ÇIKARILDI

 

Aydın'daki Aphrodisias Antik Kenti'nde yürütülen kazılarda, Roma İmparatorluğu döneminin en iyi heykeltıraşlık örneklerinden biri olarak nitelenen "kolosal Zeus başı" bulundu.

 

Mimari bir konsol ya da konsolun parçası olarak kabartma şeklinde oyulmuş 66 santimetre yüksekliğindeki sakallı kolosal mermer baş, yüksek kalite ve tarihi öneme sahip bir buluntu olduğu değerlendirildi.

 

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Denizli'deki Laodikya Antik Kenti'nde de antik dönemde temizlik ve sağlık tanrıçası olarak bilinen Hygieia'ya atfedilen heykele ait baş bölümü bulundu. İnce işçiliğiyle öne çıkan heykel başı, ticaret kenti olarak bilinen Laodikya'nın aynı zamanda bir tıp okuluna sahip olduğu tezini güçlendirdi.

 

MALAZGİRT SAVAŞI'NDAN KALAN OK VE MIZRAK UÇLARI BULUNDU

 

Türklere Anadolu'nun kapılarını açan 1071'deki Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı alanın tespiti için Muş'un Malazgirt ilçesinde yürütülen kazılarda, savaşa ait çatışma izlerini taşıyan çok sayıda ok ucuna ulaşıldı.

 

Bu yıl Afşin Kazı Alanı ve Malazgirt Tarihi Müslüman Mezarlığı'nda yürütülen kazılarda, Bizans İmparatoru Romanos Diogenes'e ait baskı mührü, altın ve bronz sikkeler ile savaşa ait ok ve mızrak uçları ortaya çıkarıldı.

 

Van'daki Ayanis Antik Kenti'ndeki kazılarda Urartuların baştanrısı Haldi'ye ithaf edilen 3 bronz kalkan ile bronz miğfer bulundu. Eserlerin Urartu metal işçiliğinin zenginliğini ve seviyesini yansıtması bakımından önemli olduğu değerlendirildi.

 

Kars'taki Ani Ören Yeri'nde bu yılki kazı çalışmalarında, Büyük Selçuklu dönemine tarihlenen bir erzak deposu ve Orta Çağ mitolojisinde cenneti sembolize eden tavus kuşu motifli bir kase parçasına ulaşıldı. Taş deponun içindeki pişmiş topraktan yapılmış 8 seramik küp dikkati çekti.

12 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : Kültür sanat kazı arkeoloji Anadolu

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 30 Eylül 2024'te başlayan 2024-2025 eğitim öğretim yılı karşılıksız burs başvuruları için son gün! Burslardan faydalanmak isteyen öğrencilerin bugün içerisinde başvurularını tamamlaması gerekiyor. İşte burs için başvuru şartları…

Dünyanın en büyük ticaret odalarından İstanbul Ticaret Odası (İTO), iş dünyasına yönelik faaliyetlerinin yanı sıra eğitim ve öğretim hayatına da dokunmaya devam ediyor. 800 bini aşkın üyesiyle öğrencilerin iş dünyasına ilk adımında da yanında olan İstanbul Ticaret Odası, bu bağlamda öğrencilere yönelik karşılıksız burslar veriyor. 30 Eylül 2024'te başlayan 2024-2025 eğitim öğretim yılı karşılıksız burs başvuruları için bugün son gün.

 

KARŞILIKSIZ BURSTAN KİMLER FAYDALANABİLİYOR?

 

İstanbul Ticaret Odası'nın 2024-2025 eğitim öğretim yılı karşılıksız burs başvurusuna bu özelliklere sahip herkes başvurabiliyor:

 

- İstanbul il sınırları içindeki devlet üniversitelerinde öğrenim gören yükseköğrenim (lisans) öğrencileri (çift ana dal, yan dal programları ile açık öğretim ve uzaktan öğretim hariç) ile vakıf üniversitelerine ÖSYM tarafından yüzde 100 burslu olarak yerleştirilen yükseköğrenim (lisans) öğrencilerine veriliyor.

 

Öte yandan lisans burslarında, öğrenim gördüğü program türü çift ana dal (ÇAP) veya yan dal olan ve bu program için burs başvurusu yapan veya açık ve uzaktan eğitim alan öğrencilerin başvuruları değerlendirmeye alınmıyor.

 

İŞTE KARŞILIKSIZ BURS İÇİN İSTENEN BELGELER

 

Lisans programlarında öğrenim gören öğrencilerden;

 

- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan,

- Yükseköğrenim hazırlık ve birinci sınıfında 22, ikinci sınıfında 24, üçüncü sınıfında 25, dördüncü sınıfında 26 yaşından büyük olmayan,

- Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca verilen öğrenim bursu da dahil olmak üzere herhangi başka bir kurumdan karşılıksız burs almayan,

- Herhangi bir firma veya kuruluşta tam zamanlı olarak çalışmayan,

- Okunulan programın normal öğrenim süresi içerisinde bulunan,

- Ara sınıf başvurularında yıllık genel başarı ortalaması 4 üzerinden en az 2,50 veya 100 üzerinden en az 65 olan.

 

YÜKSEK LİSANS BURSLARI

 

İstanbul il sınırları içinde bulunan devlet üniversitelerinde öğrenim gören tezli yüksek lisans (master) öğrencileri (tezsiz programlar, formasyon programları hariç) ile sadece İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğrenim gören tezli yüksek lisans (master) öğrencilerine veriliyor.

 

YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARINDA ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLERDEN İSTENEN ŞARTLAR

 

- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan,

- Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca verilen öğrenim bursu da dahil olmak üzere herhangi başka bir kurumdan karşılıksız burs almayan,

- Herhangi bir firma veya kuruluşta tam zamanlı olarak çalışmayan,

- Lisans bitirme veya yüksek lisans genel not ortalaması 4 üzerinden en az 3 veya 100 üzerinden en az 76,66 olan tezli yüksek lisans öğrencileri burslara başvurabiliyor.

 

DOKTORA BURSLARI:

 

Doktora bursları, sadece İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul il sınırları içerisinde bulunan devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilere veya yurt dışında bulunan yükseköğrenim kurumlarında öğrenim gören doktora öğrencilerine veriliyor.

 

DOKTORA PROGRAMLARINDA ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLERDEN

 

- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan,

- Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca verilen öğrenim bursu da dahil olmak üzere herhangi başka bir kurumdan karşılıksız burs almayan,

- Yüksek lisans bitirme veya doktora genel not ortalaması 4 üzerinden en az 3 veya 100 üzerinden en az 76,66 olan doktora öğrencileri burslara başvurabiliyor.

 

Başvuru için ilgili link:

 

https://ito.org.tr/tr/duyurular/detay/2024-2025-egitim-ogretim-yili-karsiliksiz-burs-basvurulari-baslamistir

14 Ekim 2024 Pazartesi

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde düzenlenen basın toplantısında, Nobel Ekonomi Ödülü'nün kazananları açıklandı. 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'ne, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James Robinson layık görüldü.

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde düzenlenen basın toplantısında, Nobel Ekonomi Ödülü'nün kazananları açıklandı. Açıklamada, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nü, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Türk Prof. Dr. Daron Acemoğlu, İngiliz Prof. Dr. Simon Johnson ve İngiliz Prof. Dr. James Robinson'un kazandığı bildirildi.


BAKAN ŞİMŞEK'TEN ACEMOĞLU'NA TEBRİK

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2024 yılı Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan ekonomist Daron Acemoğlu’nu tebrik etti. Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: "Kurumların oluşumu ve refaha etkisine yönelik çalışmalarıyla 2024 yılı Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan değerli ekonomist Sayın Daron Acemoğlu’nu yürekten tebrik ediyoruz."


YENİ BİR LİTERATÜR

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan da Daron Acemoğlu'nu tebrik eden isimler arasında yer aldı. Karahan sosyal medya hesabından yaptığı tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kurumların oluşumu ve ekonomideki rollerine yönelik çalışmalarıyla yeni bir literatür oluşturan, 2024 yılı Nobel Ekonomi Ödülü'nün sahibi olarak bizleri gururlandıran Daron Acemoğlu'nu canıgönülden tebrik ediyorum.”

2023 Nobel Ekonomi Ödülü'nü, kadınların iş gücündeki yerine ilişkin çalışmalarından dolayı Harvard Üniversitesinde görevli Amerikalı Profesör Claudia Goldin kazanmıştı.


NOBEL ÖDÜLLERİ HAKKINDA

İsveçli Alfred Nobel'in vasiyeti üzerine ölümünden sonra 9 Haziran 1900'de kurulan Nobel Vakfının insanlığa hizmette bulunanlara verdiği ödüller, dünyada en saygın ödüller olarak kabul ediliyor.

Nobel Ödülleri, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından fizik, kimya, edebiyat, barış ve tıp olmak üzere 5 dalda en başarılı kabul edilen kişiler veya kuruluşlara veriliyor. Bunlara ek olarak, Nobel Ekonomi Ödülü, 1968'de İsveç Merkez Bankasının Alfred Nobel'in anısına ekonomi dalında da ödül verilmesini kararlaştırmasıyla, ilk kez 1969'da verildi.

Nobel Ödülleri, her yıl Alfred Nobel'in ölüm yıl dönümü olan 10 Aralık'ta düzenlenen törenle sahiplerine teslim ediliyor. Öte yandan ödüllerin 1901'deki başlangıcından bu yana verilmediği birkaç yıl oldu. Toplamda 49 defa yapılan ödül iptallerinin çoğu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sırasında gerçekleşti.

Ödül törenleri, Kovid-19 salgını nedeniyle 2020 ve 2021'de de yapılamamıştı.

14 Ekim 2024 Pazartesi