Donald Trump’ın, ABD’de başkanlık seçimlerinden zaferle ayrılmasının ardından en çok merak edilen konu, yeni yönetimin radikal seçim taahhütlerini hayata geçirip geçiremeyeceği oldu. Seçim kampanyasında Meksika sınırına duvar örülmesi, ülkedeki Müslümanlar için veri bankası oluşturulması ve ticaret anlaşmalarının feshedilmesi gibi alışılmadık vaatlerde bulunan Trump, yaptığı açıklamalarla bu planlarında hâlâ kararlı olduğunu gösterdi.

RESESYON UYARISI

Birçok ekonomist, finans kuruluşu ve uluslararası şirket, yeni başkanın önerdiği ticaret politikalarının ülkede resesyona yol açacağı uyarısında bulunuyor. Ayrıca, diğer ülkelerin bu politikalara misilleme yapmasının küresel bir ticaret savaşını tetikleyebileceği ifade ediliyor.

‘ÖLÜM FERMANI’

Trump, seçim kampanyası döneminde, yürürlükte olan ve müzakere edilen tüm anlaşmaları ya yeniden müzakere edeceğini ya da tamamen feshedeceğini defalarca taahhüt etmişti.Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA), Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) için bir nevi ‘ölüm fermanı’ anlamına gelen bu vaat, Trump’ın ticaret alanındaki tek planı değil. Yeni başkan ayrıca, Çin ve Meksika’dan ithal edilen mallara sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 35 tarife uygulamayı planlıyor.

YASAL ENGEL YOK

ABD anayasası, başkana ticaret anlaşmaları ve bariyerlerini, kongrenin tasdikigerekmeden onaylama veya iptal etme yetkisi tanıdığı için Trump’ın söz konusu radikal planlarını göreve geldiği gün hayata geçirmesinin önünde yasal bir engel yok.

4 MİLYON KİŞİ İŞİNİ KAYBEDER

Moody’s Analytics ve Goldman Sachs gibi önde gelen finans kuruluşları, Trump’ın ticaret politikalarının ekonomik büyümeyi zayıflatacağı öngörüsünde bulunurken, HSBC ekonomistleri de ülkede stagflasyon (resesyona yüksek enflasyonun eşlik etmesi) yaşanabileceğini düşünüyor.

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nün (PIIE) araştırmasına göre ise Trump’ın ticaret politikaları en az 4 milyon Amerikalının işini kaybetmesine yol açabilir.

AB’NİN AYRILMASI GÜNDEME GELİR!

Moody’s Analytics Başekonomisti Mark Zandi, “Trump’ın ticaret politikalarını hayata geçirmesi global bir ticaret savaşı başlatır, küresel ticareti düşürür ve büyümeye zarar verir” dedi. Zandi, Trump’ın zaferinin yükselen milliyetçiliğin ve popülizmin bir örneği olduğunu belirterek, “Bu görüşteki liderler, gelecek yıl Avrupa’da hükümete gelirse, o zaman Euro Bölgesi ve AB’nin ayrılması gündeme gelirse, dünya ekonomisi finansal krize ve resesyona sürüklenir” diye konuştu.

05 Aralık 2016 Pazartesi

Etiketler : Dünya

Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde atıkları azaltmak için otellerdeki mini şampuan şişeleri ve marketlerdeki ince plastik poşetler gibi bazı tek kullanımlık plastik ambalajları yasaklayan yasayı onayladı.






Strazburg'da gerçekleştirilen AP Genel Kurul oturumunda, ambalajın azaltılması, yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesine yönelik yeni kuralları içeren yasa, 476 "evet" oyuyla kabul edildi.


Buna göre, AB'de ambalajların daha sürdürülebilir hale getirilmesi ve ambalaj atıklarının azaltılması için yeni önlemler alınacak.


Genel ambalajlar ve plastik ambalaj atıkları 2030'a kadar yüzde 5, 2035'e kadar yüzde 10 ve 2040'a kadar da yüzde 15 azaltılacak.


AB'de 2030'dan itibaren bazı tek kullanımlık plastik ambalaj türleri yasaklanacak. Bu kapsama işlenmemiş taze meyve ve sebze ambalajları, kafe ve restoranlarda doldurulup tüketilen yiyecek ve içeceklerin ambalajları, tek kişilik soslar, krema ve şeker porsiyonları, tuvalet ürünleri, konaklamalardaki mini şampuan ve sabun ambalajları ile 15 mikronun altındaki çok hafif plastik torbalar dahil olacak.


Gıdayla temas eden ambalajlarda "PFAS" olarak bilinen "doğada yok olmayan kalıcı kimyasalların" belirli sınırlar üzerinde kullanımı da yasaklanacak.


2029 yılına kadar tek kullanımlık plastiklerin ve metal içecek kutularının yüzde 90'ının ayrı olarak toplanması ve geri dönüştürülmesi gerekecek.


Yeni kurallar, üye ülkelerinin onayının ardından yürürlüğe girecek.

24 Nisan 2024 Çarşamba

ABD'de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı yüzde 7.24'e çıkarken, geçen yıl kasım ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü.


 

Mortgage Bankalar Birliği (MBA), 19 Nisan ile sona eren haftaya ilişkin mortgage verilerini açıkladı.

 

Buna göre, mortgage başvuruları geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla yüzde 2,7 geriledi.

 

Bu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 1, yeniden finansman başvuruları yüzde 6 düştü.

 

Ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı ise geçen hafta yüzde 7,13'ten yüzde 7,24'e çıktı.

 

Aynı dönemde, 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı da yüzde 6,64'ten yüzde 6,75'e yükseldi.

 

MBA Başkan Yardımcısı Joel Kan, 30 yıl vadeli konut kredisi faizinin Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktığını belirterek, mortgage oranlarının yükselmesinin başvuru faaliyetlerini kısıtladığını kaydetti.

24 Nisan 2024 Çarşamba