Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, Rusya'dan deniz yoluyla taşınan dizel ve sıvı yakıt (fuel-oil) gibi çeşitli rafineri petrol ürünlerine yönelik ithalat yasağı ve bu ürünlere tavan fiyat uygulaması bugün itibarıyla başladı.


 

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin geçen yıl haziran ayında kabul ettiği Rusya'dan deniz yoluyla taşınan rafineri petrol ürünleri ithalat yasağını içeren yaptırımı, 8 aylık geçiş sürecinin sona ermesiyle bugün uygulamaya girdi.

 

Buna göre, AB ülkeleri, artık Rusya'dan dizel ve sıvı yakıt (fuel-oil) gibi çeşitli rafineri petrol ürünlerini satın almayacak.

 

5 Şubat öncesinde satılan ve gemilere yüklenen petrol ürünleri 55 günlük bir geçiş süreci boyunca yeni kısıtlamalardan etkilenmeyecek. Bu petrol ürünlerinin 1 Nisan'a kadar nihai varış noktasına ulaştırılması ve tankerlerin yüklerini boşaltması gerekecek.

 

AB ve G7 ülkeleri, Rusya'nın üçüncü ülkelere yapacağı rafineri petrol ürünleri ihracatına da sınırlamalar getirdi.

 

Bu çerçevede, Batı ülkeleri Rusya'ya yüksek değerli ve düşük değerli rafineri ürünleri olmak üzere iki farklı tavan fiyat uygulayacak. Burada ham petrolden ucuz ve ham petrolden pahalı rafineri ürünler iki sınıfa ayrıldı.

 

Rus dizeline ve gaz yağına varil başına 100 dolar, daha ucuz sıvı yakıt ve açık renkli petrol ürünlerine de varil başına 45 dolar tavan fiyat getirildi.

 

Böylece AB şirketleri, Rusya'dan üçüncü ülkelere rafineri petrol ürünleri ihracatına ancak söz konusu ürünün belirlenen tavan fiyatın altında satılması halinde taşımacılık, sigorta ve finansman gibi çeşitli hizmetleri sunabilecek.

 

DAHA ÖNCE PETROLE YASAK VE TAVAN FİYAT GETİRİLMİŞTİ

 

AB ülkelerinin Rusya'dan deniz yoluyla taşınan petrole yönelik ithalat yasağı ve varil başına 60 dolar tavan fiyat kararlarının uygulanmasına da 5 Aralık'ta başlanmıştı.

 

Bu kapsamda, Rus petrolünün üçüncü ülkelere belirlenen fiyattan daha yüksek bir seviyede satılması durumunda G7 ve AB ülkelerindeki şirketler; bu petrole nakliye, sigorta ve aracılık gibi çeşitli hizmetleri sunamıyor. Bu hizmetlerin sağlanabilmesi için Rus petrolünün tavan fiyatın altında işlem görmesi gerekiyor.

06 Şubat 2023 Pazartesi

İsrail'in 16 yıldır abluka altında tuttuğu ve 7 Ekim'den bu yana da aralıksız şekilde saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de tarım sektörünün yüzde 80'inin, sanayi sektörünün de yüzde 90'ının yok edildiği belirtildi.


 

Filistinli ekonomist Muhammed Ebu Ceyyab, İsrail saldırılarının Gazze ekonomisine etkilerini değerlendirdi.

 

İsrail saldırılarının, Gazze'de ekonomik düzeyde her şeyi yok ettiğini, bölgede tek bir üretim alanı bırakmadığını, toplumdaki ekonomik sınıfların eşitlendiğini ifade eden Ebu Ceyyab, şunları kaydetti:

 

"Saldırılar, üst ve orta sınıfı yok ederek onları da yoksullaştırdı. İsrail savaş uçakları ve tankları tarafından yok edilen sanayi sektörü, tüm iş sahiplerini ve çalışanlarını yoksul insanlara dönüştürdü. Geçmişte geçimini sanayi, üretim ve tarım alanından sağlayan orta sınıf, bugün yoksul sınıfına dahil oldu. Gazze Şeridi ekonomik altyapı, sanayi merkezleri ve üretken sektörler düzeyinde tamamen yok edildi."

 

"TOPLUMUN TÜM FERTLERİ YOKSULLAŞTI"

 

Ebu Ceyyab, tarım ve sanayi sektöründe oluşan hasara ilişkin şunları söyledi: "İsrail'in yıkım üslubu, Gazze Şeridi'ndeki tarımsal üretimin yüzde 80 ila 90'ının işlevsiz hale gelmesine yol açtı. Sanayi sektörü tamamen durdu, endüstriyel altyapı, fabrikalar, enerji ve diğer bileşenlerin yüzde 90'ından fazlası yok edildi."

 

Toplumun genel durumuna işaret eden Ebu Ceyyab, "Filistin toplumundaki tüm farklılıklar aşındı, artık ekonomik sınıflar kalmadı. Toplumun tüm fertleri yoksullaştı, ihtiyaç sahibi haline geldi." diye konuştu.

 

Ebu Ceyyab, sanayi, tarım ve üretim sektörlerini yeniden ihya etmek, ekonominin alt, orta ve üst sınıflarını yeniden inşa etmek için uzun yıllar alacak sıkı bir çalışma, yeniden yapılanma ve on milyarlarca dolar gerektiğini vurguladı.

 

GAZZE'DEKİ KRİTİK ALTYAPILARA VERİLEN ZARARIN MALİYETİ 18,5 MİLYAR DOLAR CİVARINDA

 

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), şubat ayının başlarındaki açıklamasında, Gazze Şeridi'nin sosyal ve ekonomik koşullarını saldırılar öncesindeki duruma getirilmesinin on yıllar alacağını ifade etmişti.

 

Nüfusun yüzde 80'inin uluslararası yardıma bağlı olduğu Gazze'de oluşan ekonomik yıkım döngüsünün acilen kırılması gerektiği vurgulamıştı.

 

Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası'nın nisan ayı başındaki ortak raporunda da Gazze'nin altyapısındaki hasarın yaklaşık 18,5 milyar dolara olduğu belirtilmişti.

 

Raporda, Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 2,3 milyonluk nüfusun yarısından fazlasının açlığın eşiğinde olduğu, nüfusun tamamının ciddi gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğu aktarılmıştı.

23 Nisan 2024 Salı

Avrupa Parlamentosu (AP), hassas tarım ürünleri dışında Ukrayna'dan ithal edilen bütün ürünlerdeki gümrük vergilerinin 1 yıl daha askıya alınmasına onay verdi.


 

Strazburg'da düzenlenen AP Genel Kurul oturumunda, Ukrayna'yı ekonomik olarak desteklemek için hazırlanan özerk ticaret tedbirlerinin uzatılması, 428 "evet" oyuyla kabul edildi.

 

Buna göre, Ukrayna'nın AB'ye ihracatına ilişkin ithalat vergileri ve kotalarının askıya alınması 5 Haziran 2025'e kadar uzatılacak.

 

Böylece, AB'nin Ukrayna'ya verdiği ekonomik destek sürecek.

 

AB çiftçilerinin Ukrayna ürünleri nedeniyle yaşadıkları sorunlar dikkat alınacak. Bu çerçevede, AB iç piyasasındaki hassas bazı ürünler için tedbir uygulanacak.

 

Ukrayna'dan AB'ye kümes hayvanları, yumurta, şeker, yulaf, mısır, kabuksuz tahıl ve bal gibi ürünlerin ithalatı, 2021'in ikinci yarısı ile 2022 ve 2023'teki ortalama miktarlara sabitlenecek. Bu ürünlerin Ukrayna'dan ithalatı belirlenen seviyeleri aşarsa, gümrük vergileri yeniden yürürlüğe girebilecek.

 

AB Komisyonu, Ukrayna'dan hassas ürünlerin ithalatını takip edecek. Komisyon, belirlenen seviyelerin aşılması halinde hızla tedbir alacak.

 

Düzenleme, bu aşamadan sonra üye ülkeler tarafından resmen onaylanmasının ardından AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanarak yürürlüğe girecek.

 

Avrupa ülkelerinde çiftçiler son dönemde yoğun protestolar düzenliyordu.

 

Çiftçiler, artan üretim maliyetleri karşısında tarımsal ürünlere daha yüksek fiyat ödenmesini istiyordu.

 

Ukrayna ve diğer ülkelerden gelen ucuz tahıl ürünleri de Avrupa'daki çiftçileri rahatsız eden konular arasında yer alıyordu.

23 Nisan 2024 Salı