HABER: ŞEREF KILIÇLI
Dünya sanayide yeni bir dönüşüm süreci yaşarken küresel ihracat pazarından aldığı payı artırmak ve rekabet gücünü korumak isteyen ülkeler, yüksek teknoloji yatırımlarını öncelikleri arasına alıyor. Jeostratejik konumu, nitelikli insan kaynağı, güçlü lojistik ve ticaret altyapısıyla yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam eden Türkiye de ihracat hedeflerini buna göre belirlemiş durumda. Türkiye, 12. Kalkınma Planı doğrultusunda mal ihracatını 2028 yılında 375.4 milyar dolara taşımayı planlarken, yüksek ve orta yüksek teknolojili sektörlerin ihracat içerisindeki payını yüzde 50’ye çıkarmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl toplam mal ihracatı 255.8 milyar dolar olurken, yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ihracatı ise 97.2 milyar dolara ulaşmıştı. Hedef başarılırsa, yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ihracat geliri yüzde 93 artarak yaklaşık 188 milyar dolara ulaşacak.
YÜKSEK KATMA DEĞER
Yüksek teknolojili ürün özelinde ise 2028 yılında ihracatın 9.1 milyar dolardan 19.5 milyar dolara yükseltilmesi öngörülüyor. İhracatta yüksek ve orta yüksek teknolojili sektörlerin payının artmasının 2023 yılında 1.57 dolar seviyesinde olan kilogram başına ihracat değerini de yukarılara taşıyacağı kaydediliyor. Kalkınma Planı’ndaki hedefleri destekleyecek bir adım da HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı ile atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan program neticesinde; elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, çip teknolojileri, güneş hücresi, rüzgar türbinleri ve Ar-Ge alanlarında 20 milyar doların üzerinde özel sektör yatırımının 2030 yılına kadar Türkiye’de gerçekleştirilmesinin sağlanması hedefleniyor. HIT-30 Programıyla 2030 yılına kadar vergi destekleri, hibe destekleri ve pazar geliştirme desteklerini kapsayan 30 milyar dolarlık kaynak yüksek teknoloji alanlarına yönlendirilecek. HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı’nın Türkiye tarihinin en büyük ölçekli teşvik programı olduğu belirtiliyor.
KAPSAM GENİŞLEYECEK
HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı’nın açıklanan 6 alandaki çağrılarla sınırlı kalmayacağı da aktarıldı. İlave olarak; hiper ölçekli veri merkezleri, biyoteknolojik ilaçlar, yeşil hidrojen ve endüstriyel robotik sistemleri kapsayan 4 başlıkta daha çağrıların önümüzdeki süreçte ilan edileceği kaydedildi. Programda ilan edilen ilk çağrılarından biri, elektrikli araç yatırımlarına yönelik oldu. 5 milyar dolarlık teşvik paketiyle, Türkiye’de yıllık 1 milyon elektrikli araç üretimi gerçekleşmesi öngörülüyor. Böylece Türkiye, yeni nesil araçların Ar-Ge ve üretim üssü olması amaçlanıyor. En az 150 bin araç kapasiteli yatırımlar, sadece BEV ve PHEV üretimi, yüzde 51 yerli üretim planı ve Ar-Ge merkezi kurulması gibi nitelikler taşıması gerekecek yatırımlara, belirli sayıda araç için gümrük vergisi muafiyeti ve/veya yüzde 50’ye varan hibe, yüzde 80’e varan vergi teşviki sağlanacak.
BATARYA DESTEKLERİ
HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı kapsamında, batarya üretimi de desteklenecek. Toplam 4.5 milyar dolara varan desteklerle 80 gigavatsaat batarya üretim kapasitesinin Türkiye’de oluşturulması hedefleniyor. Elektrikli araçlar ve enerji depolama sektörlerinde kritik ihtiyaç olan bataryaların Türkiye’de geliştirilmesi ve üretimi için 2030’a kadar megavatsaat başına 6 bin dolara kadar hibeyi de içeren teşvikler sunulacak. Böylece Türkiye’nin, yüksek teknoloji üretim üssü olmasının önü açılacak. Programla, yüzde 25’e varan destekler, yüzde 60’a varan vergi teşviki verilecek.
ÇİPTE STRATEJİK TEŞVİK
Küresel pazar büyüklüğü geçtiğimiz yıl 600 milyar doları aşan çip, birçok sektör için stratejik bir ürün haline geldi. Programda, endüstriyel boyutta çip üretim kapasitesi inşa etme hedefiyle de çağrıya çıkıldı. Güncel üretim teknolojilerine dayalı en az bir endüstriyel ölçekli çip fabrikasının ülkeye kazandırılması için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketi devreye alınacak. Kullanım alanlarına göre farklı kapasitede yatırımlar, çip değer zinciri yatırımları ve en az 65 nanometre teknolojisi niteliği taşıyan yatırımlara yüzde 30’a kadar sermaye katkısı, yüzde 10’a varan hibe, yüzde 80’e varan vergi teşviki verilecek. Büyük teknoloji firmalarının Ar-Ge merkezlerini Türkiye’ye kazandıracak cazip ve esnek bir model de devreye alınacak.
Ar-Ge faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük ilk 1000 firmasının Türkiye’de kuracağı yeni merkezlerin personel giderlerinin yarısını 5 yıl süreyle karşılanacak. Bu yatırımlara 1 milyar dolarlık destek sağlanacak.
TEMİZ ENERJİ ENDÜSTRİSİ YATIRIMLARI DA ARTIRILACAK
Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği’ndeki Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ihracatı doğrudan etkileyecek. Sürecin Türk sanayinin rekabet gücüne zarar vermemesi için temiz enerji yatırımlarının artması da kritik önemde. Nitekim “Yeşil enerji” başlığı da HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı’nın önemli odak alanlarından biri olarak öne çıktı. Ülkede gelecek dönemde temiz enerji yatırımlarının artarak devam etmesi amacıyla güneş enerjisinde asgari 5 gigavatlık üretim kapasitenin tesisine yönelik hücre yatırımlarına megavat başına 8 bin dolara kadar hibe verilecek. Bu paketin toplamı 2.5 milyar doları bulacak. Rüzgar enerjisi alanında da kritik bileşenler ve deniz üstü türbinler gibi ürünlerin imalatının desteklenmesi ve yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa edilmesi planlanıyor. Bu yatırımlar için ise toplam 1.7 milyar dolarlık kaynak ayrıldı.
TEŞVİKLER “SÜPERŞARJ” GÖREVİ GÖRECEK
HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı’nı değerlendiren İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç şöyle konuştu: “Programda, otomotiv sektörünü ilgilendiren 2 çağrı yer alıyor. HIT-30 Elektrikli Araçlar ve HIT-30 Batarya kapsamında yer alan teşvikler, Türkiye’yi elektrikli araç üretiminde bir üs haline getirecek. Bu program bilhassa mesleki eğitim ve nitelikli iş gücünde alacağımız mesafe ve kapsamlı bir Ar-Ge altyapısıyla birleştiğinde Türkiye’nin yatırım ve istihdam bataryasını da dolduracaktır.” Avdagiç, HIT-30 Programı’nın Türkiye’nin elektrik mobiliteye geçişi için “süperşarj” görevi göreceğini de belirterek, enflasyonun gerilemesinin ve yatırım ortamının tüm unsurlarıyla istikrar kazanmasının teşviklerin hedefine ulaşması için önem taşıdığını ifade etti.