Sudan’daki iç savaş Türkiye’yi de ilgilendiriyor

İstanbul Ticaret Üniversitesi’ndeki panelde, Sudan’daki iç savaşın kökenleri ve barış için atılması gereken adımlar ele alındı. Diplomatlar ve hukukçular, Sudan’daki krizin bölgesel ve uluslararası etkilerini değerlendirirken, Türkiye’nin muhtemel desteğinin potansiyel faydalarına dikkat çekti.

Giriş: 09.09.2024 - 10:05
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

ERTAN ERYILMAZ

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ‘Sudan İç Savaşı ve Barışın Tesisi İçin Gerekli Adımlar’ konulu panel düzenlendi. Önceki hafta gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını, Afrika’da büyükelçilik yapmış olan Prof. Dr. Ahmet Kavas gerçekleştirdi. Sudan’ın Afrika’daki konumu ve ilişkileri sebebiyle çok önemli bir ülke olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kavas, “Sudan’daki kriz, kamuoyu oluşturularak ve devletin kurumlarına bilgi sağlayarak çözüme kavuşturulabilir” dedi. Savaşın küresel etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Kavas, uluslararası toplumun Sudan’daki krizle daha etkili bir şekilde ilgilenmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ise üniversitenin ‘Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin önemine dikkat çekti. Sudan hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını hatırlatan Dr. Kuralay, düzenlenen panelin bu bakımdan da önemli olduğunu belirtti. 

 

15 MİLYONU AŞTI 

 

Akademisyenlerin yanı sıra iş adamlarının da takip ettiği panelin konuşmacılarından Büyükelçi Sanaa Hamad Alawad, Sudan’ın uluslararası müdahalelere maruz kaldığını söyledi. Sudan’daki iç savaşın, sadece iki taraf arasında değil, 17 ülkeden gelen milislerle daha karmaşık bir hale dönüştüğünü belirten Alawad, “Milislerin liderlerinin yeterli askeri rütbesi ve deneyimi yok. Bu eksiklikler, sivil alanlarda kayıpları ve yıkımı artırıyor” dedi. Alawad, savaşın gıda ve su güvenliğiyle ilişkisine, özellikle Mısır ve Etiyopya üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekti. Savaş nedeniyle yerinden edilmiş mülteci sayısının 15 milyona ulaştığını hatırlatan Alawad, Batı’nın Sudan’daki barış sürecini desteklemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi.

 

BÖLGESEL SAVAŞ

 

Askeri, Siyasi ve Strateji Alanı Uzmanı Amir Hasan Abbas da konuşmasında, sömürge döneminde İngilizlerin uyguladığı kapalı bölge politikalarının, mevcut durumların ortaya çıkışında etkili olduğunu kaydetti. Abbas, Sudan’daki çatışmanın sadece iç savaş değil, aynı zamanda sınır ötesi ve bölgesel bir savaş haline geldiğini belirtti. Abbas, milislerin geniş alanlarda etkili olmaya çalıştığını, ancak kontrolü tam olarak elde edemediğini söyledi. Savaşın tarım alanlarını ve sanayi tesislerini yok ettiğini belirten Abbas, “Milislerin üye sayısı 250 bine ulaştı. Sudan’ın uluslararası desteğe ve yardıma ihtiyacı var” dedi. 

 

DESTEĞE İHTİYAÇ VAR

 

Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Aydın Özkan’ın gerçekleştirdiği panelde konuşan hukukçu Yasir Yusuf İbrahim ise savaşın sona ermesi için gerekenler hakkında bazı öngörülerin sunumunu yaptı. Savaşın, Sudan milli ordusu ile milisler arasında geçtiğini hatırlatan İbrahim, savaşın uzamasının Sudan ordusu için mali ve operasyonel zorluklar oluşturduğunu kaydetti. İbrahim, Sudan ordusunun desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etti. 

 

TÜRKİYE İÇİN POTANSİYEL

 

Panelin son konuşmacısı, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mayada Kemal Eldeen oldu. Türkiye’nin daha önce Somali ve Azerbaycan gibi ülkelerde başarılı yeniden yapılanma projeleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Dr. Eldeen, Sudan’ın da benzer yardımlardan yararlanabileceğini ifade etti. Dr. Eldeen, Türkiye’nin Sudan’a siyasi, askeri ve ekonomik açıdan destek verebileceğini, bu desteğin savaş sonrası yeniden yapılanma sürecinde kritik rol oynayacağını vurguladı. Dr. Eldeen ayrıca, uluslararası medyanın Sudan’daki durumu daha fazla gündeme getirmesi gerektiğini kaydetti.