tatil-sepeti

Dünya Ticaret Örgütü'nün 2024 Dünya Ticaret Raporu, küresel ticaretin yoksulluğu azaltmada tek başına yeterli olmadığını vurguluyor. Sosyal önlemler ve uluslararası işbirliği, ekonomiler arasındaki eşitsizlikleri azaltmada kritik öneme sahip.


 

 

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), "2024 Dünya Ticaret Raporu"nu yayımladı.

 

Raporda, küresel ticaretin birçok ülkede yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunduğu, fakat bunun tek başına yoksullukta mücadeleye yardımcı olmadığı belirtildi.

 

Küresel ticaretin fırsatlar sunduğu ifade edilen raporda, ticaretin yanında yoksullukta mücadele ve ekonomiler arasındaki uçurumun kapanması için sosyal önlemlerin ve uluslararası işbirliğinin gerekli olduğu aktarıldı.

 

Raporda ayrıca küresel ticareti daha kapsayıcı hale getirmek için mesleki eğitim, tüketicilerin daha düşük fiyatlardan yararlanmasını sağlamak için rekabet politikası, güvenilir altyapı ve iyi işleyen finansal piyasalar gibi destekleyici iç politikaları içeren kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

 

DTÖ'nün raporunda, 2022 Küresel Eşitsizlik Raporu'na atıfta bulunularak, mutlak anlamda küresel gelir eşitsizliğinin 110 yıl önceki kadar yüksek olduğuna dikkat çekildi.

 

Rapora göre, 1910'da dünya nüfusunun en zengin yüzde 10'luk kesiminin geliri, en alttaki yüzde 50'lik kesimin gelirinden 41 kat daha fazla olurken, bu oran 2020'de 38 kat oldu.

 

Ayrıca yoksul ülkelerin, uluslararası ticarete daha az katılma, daha az doğrudan yabancı yatırım alma ve yurt dışından ticari eşyalara daha fazla bağımlılık eğiliminde olduğu aktarıldı.

 

Ek gümrük tarifeleri gibi küresel ticarete yönelik kısıtlayıcı önlemlerin genellikle düşük gelirli hane halkları, kadınlar ve küçük şirketler üzerinde orantısız bir etkiye sahip olduğu ortaya konulan raporda, zengin ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki eşitsizlikleri azaltmak ve yoksul ülkelere yardım etmek için daha fazlasına ihtiyacın olduğuna işaret edildi.

 

DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, rapora ilişkin değerlendirmesinde, rapordan çıkarılabilecek belki de en önemli sonucun, ticaretin, yoksulluğun azaltılması ve ortak refahın oluşturulmasında dönüştürücü rolünün yeniden teyit edilmesi olduğunu dile getirdi.

 

Okonjo-Iweala, "Ancak ikinci en büyük çıkarım, ticaretin ve DTÖ'nün son 30 yıllık küreselleşme sürecinde geride kalan ekonomiler ve insanlar için daha iyi çalışmasını sağlamak üzere yapabileceğimiz çok şey olduğudur." ifadesini kullandı.

09 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : DTÖ ticaret KüreselTicaret eşitsizlik

Çin, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'den ithal elektrikli araçlara ek gümrük tarifelerini onaylamasının ardından AB ülkelerinden ithal konyaklara geçici gümrük vergileri getireceğini bildirdi.


Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, AB ülkelerinden ithal konyağın Çin'de kaynak ülkelerden daha ucuza satıldığının belirlendiği belirtilerek, ağustos ayında yürütülen soruşturmanın sonuçları yinelendi.

 

Bakanlık, Avrupalı üreticilerin düşük fiyatla satma (damping) davranışının Çin'deki yerel endüstriyi tehdit ettiği ve zarara yol açtığı gerekçesiyle 200 litreyi aşan konyak ithalatına tedbir amaçlı geçici gümrük vergisi getirileceğini belirtti. Bakanlığın yayımladığı listede, farklı markalar için uygulanacak yüzde 30 ile yüzde 39 arasında gümrük vergisi oranları sıralandı.

 

Bakanlık, ağustos ayında yürüttüğü soruşturmada AB ülkelerinden ithal konyağın düşük fiyatla satıldığı sonucuna varmış fakat "geçici olarak" herhangi bir tedbir alınmayacağını bildirmişti.

 

Vergi artışı, AB ülkelerinin 4 Ekim'de yapılan oylamada Çin yapımı elektrikli otomobillere yüzde 35'e varan oranlarda ilave gümrük vergisi uygulanmasına onay vermesinin ardından geldi.

 

AB Komisyonu, Ekim 2023'te Çin'den ithal elektrikli araçlara sübvansiyon soruşturması başlatmıştı.

 

Komisyon, soruşturma sonunda geçici olarak ek gümrük vergileri getirme kararı almıştı.

08 Ekim 2024 Salı

Dünya Bankası, emlak piyasasındaki kalıcı zayıflık, düşük tüketici ve yatırımcı güveni ile yaşlanan nüfus ve küresel gerginlikler gibi yapısal zorlukların etkisiyle Çin'in ekonomik büyüme hızının yavaşlayarak bu yıl yüzde 4,8'den gelecek yıl yüzde 4,3'e düşeceğini öngördü.


 

Banka, Doğu Asya ve Pasifik ekonomilerine ilişkin raporunu, "İşler ve Teknoloji" başlığıyla yayımladı.

Raporda, gelişmekte olan Doğu Asya ve Pasifik bölgesi ekonomisinin, bu yıl dünyanın geri kalanından daha hızlı büyümeye devam ettiği ancak büyüme hızının pandemi öncesine kıyasla daha yavaş olduğu aktarıldı.

 

Bankanın raporunda, Doğu Asya ve Pasifik bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 4,8 ve gelecek yıl yüzde 4,4 büyüyeceğinin tahmin edildiği belirtildi.

 

Bölgenin en büyük ekonomisi Çin'in emlak piyasasındaki kalıcı zayıflık, düşük tüketici ve yatırımcı güveni ile yaşlanan nüfus ve küresel gerginlikler gibi yapısal zorluklarla karşı karşıya olduğu ifade edilen raporda, ülkenin ekonomik büyüme hızının yavaşlayarak bu yıl yüzde 4,8'den gelecek yıl yüzde 4,3'e düşmesinin beklendiği bildirildi.

 

Raporda, Çin'deki son mali desteğin kısa vadeli büyümeyi artırabileceği ancak uzun vadeli büyümenin daha derin yapısal reformlara bağlı olacağı kaydedildi.

 

Çin'in büyümesinin otuz yıldır komşularına faydalı şekilde yansıdığı ancak bu ivmenin boyutunun artık azaldığı belirtilen raporda, bu nedenle bölgenin uzun süredir ertelenen daha derin reformları hayata geçirerek büyümenin iç dinamiklerini güçlendirmesinin gerekeceği vurgulandı.

 

Bölgenin Çin'de yavaşlayan büyümenin yanı sıra değişen ticaret ve yatırım ile artan küresel politika belirsizliği gibi zorluklarla da karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen raporda, ABD ile Çin arasındaki son ticari gerginliklerin, Vietnam gibi ülkelerin küresel değer zincirlerindeki rollerini derinleştirmeleri için fırsatlar yarattığı aktarıldı.

08 Ekim 2024 Salı