Pazar, 24 Kasım, 2024
HABER: SELAHATTİN NİZAM
Dünyaca ünlü iletişim bilimci Prof. Dr. Martin Löffelholz, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin davetlisi olarak katıldığı konferansta, iletişim biliminin geleceğine ilişkin önemli öngörülerde bulundu. Ilmenau Teknik Üniversitesi Medya ve İletişim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Martin Löffelholz, İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Bilim ve Toplum Buluşmaları’ etkinlikler dizisinin ikinci konuğu oldu. İTO Meclis Salonu’nda düzenlenen ‘İletişim Biliminde Yeni Gelişim Eğilimleri’ konulu konferansı, ağırlıklı olarak İletişim Fakültesi öğrencileri ile akademisyenler takip etti.
İletişim bilimindeki trendlerin çok çeşitli olduğunu belirten Löffelholz, iletişimde sosyal medyanın hibritleştirilmesi, sanallaştırma, algoritmalaştırma, otomasyon ve yapay zekanın önemine değindi.
15 YILLIK GEÇMİŞ
Prof. Dr. Martin Löffelholz, iletişim disiplininde karışık bir portfolyo, teori ve araştırma metodlarının olduğunu belirterek, “Günümüzde iletişim disiplininde yaşanılan sorunlar, bu teori ve metodların 20. yüzyıldaki kitle medyasına göre yapılmasından kaynaklanıyor. 20. yüzyılda yapılan bu teorilerin ve metodların, iletişim dünyasına faydalı hale getirilmesine çalışılıyor. Bu, iletişim disiplinindeki büyük mücadelelerden biri. Televizyon, gazete ve sinema gibi bütün bu gelişmelerin oluşumu yüzyıllar aldı. Fakat sosyal medya 15 yıllık bir geçmişe sahip ve sürekli gelişiyor. Üniversitelerde daha fazla esnekliğe ihtiyacımız var” diye konuştu.
YENİ BİR DÜNYA
Dijitalleşmenin yeni bir dünya yarattığını, verileştirme ile bütün verilerin dijitalleştiğini aktaran Prof. Dr. Martin Löffelholz, “Nesnelerin internetini artık her şeyin interneti olarak konuşmalıyız. Bugün her şeyi internete bağlayacak duruma geldik. Kitle medyasının stabilizasyonu bozuluyor. Eksik takip edilen bilgilerden yanlış kararlar alınabiliyor. Bu durum hem politika hem de ticaret dünyasını etkileyebiliyor” yorumunda bulundu.
BİLGİ SONRASI TOPLUM
Sanayi devrimi ile birlikte aslında Toplum 5.0’ın temellerinin atıldığını kaydeden Prof. Dr. Löffelholz, şöyle devam etti: “Endüstriyelleşmiş toplumla endüstri sonrası toplum arasındaki farklar hakkında bilgi toplumundan çok fazla mekanizma öğrenildi. İş mekanizmaları, finans, şirketler yeni trendlerle birlikte değişiyor. Buralarda politik, ekonomik, kültürel ve sosyal olarak büyük bir değişim var. Buradaki değişimler gelecekte tecrübe ettiğimiz şeylere bağlı olacak. Rekabet ve yetenek yine önem arz edecek.’’
Toplum 5.0 yerine bilgi sonrası toplumu teriminin de kullanıldığını anımsatan Prof. Dr. Löffelholz, “Ekonomide ve farklı alanlarda bilgi ve iletişim, kaynak haline geliyor. Sermaye ve insan kaynakları gibi alanlarda bilgi önem arz ediyor. Yapay zekanın gelişmesi ile insansız toplumlar mı yaratıyoruz? Yeni toplum formunu insan sonrası toplum olarak tanımlamalı mıyız? Ben buna inanmıyorum” dedi.
İLETİŞİM DENİZİNDE GEMİ YÜZDÜRMEK MAHARET İSTER
Konferansın açılışında konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, başarılı iletişim için çok yönlü olmak ve farklı kaynaklardan beslenmek gerektiğini söyledi. İTO çatısı altında çok yönlü bir iletişim kurmak zorunda olduklarını belirten Kuralay, İTO’nun 430 bin üyesiyle iletişim sağlamasının ve bunu başarılı bir şekilde sürdürmesinin büyük bir organizasyon gerektirdiğini dile getirdi. Kuralay, dünyanın her noktasına heyet ziyaretleri yaptıklarını, fuar organizasyonlarına katıldıklarını aktararak, “Bir tarafta İstanbul’daki 430 bin firmanın bilgilerini kaydedip yasal düzeyde gerekli belgeleri verirken, diğer yanda üyelerimizin sektörel bilgilerini ve deneyimlerini artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. 137 yıllık birikimi, yeni ve modern bir sistemle geleceğe taşıyoruz” diye konuştu.
İletişimin büyük bir denize benzediğine dikkat çeken İsrafil Kuralay, şöyle devam etti: “Bu denizde gemiyi yüzdürmek maharet ister. Fırtınada yapacaklarınız ayrı. Sakin sularda giderken yapacaklarınız ayrı. Suyun üstünde durmak yetmez, hedefe doğru ilerlemek de gerekir. İşin temelinde insan var; insanın zihni, duyguları, istekleri ve doğruları kadar hataları da var. İnsanın hatalarını kabullenememe dürtüsü, iletişimi yıkan, parçalayan, onu yok eden sonuçlarıyla büyük bir problem. Hem kişisel hem de kurumsal ilişkilerde bunu görüyoruz. Doğru iletişim akılcı, doğru ve gerçekçi duyguların diliyle konuştukça başarılı olur. Yeni ve modern tekniklerin başarısını belirleyecek olan da öncelikle bu insani gerçek olacaktır.”
FIRSATLARA ODAKLANALIM
Prof. Dr. Martin Löffelholz, modernleşmenin toplumun değişimi ile ilgili olumlu etkiler yarattığına, üretime katkı sağladığına işaret ederek, “Ancak modernleşme süreci riskleri de beraberinde getiriyor. İletişimin gelişimi, modernleşme, sosyal medya, sanal ağ ve iletişimin otomasyonu negatif etkiler yaratabilir ama buradaki fırsatlara bakmalıyız. Ne olacağını önceden görebilmemiz lazım. İletişim bilimi genç bir disiplin. Yüzyıllardır farklı ülkelerde farklı hızlarda gelişiyor. İletişim biliminde inovatif bir disiplindeyiz” diye konuştu.
İNSAN, MAKİNA İLİŞKİLERİ YENİ BİR BOYUTA ULAŞIYOR
İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, üniversitelerin, öğrencilerini sorgulayabilen, muhakeme edebilen, analitik düşünebilen birer insan olarak yetiştirmesinin yanında bilimsel çalışmalarıyla toplumun ilerlemesine de katkı sağlaması gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Oğurlu, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, sosyal bir sorumluluk olarak Bilim ve Toplum Buluşmaları konferansları serisini hazırladığını belirterek, “Birçok alanda olduğu gibi iletişimde de çok hızlı gelişmeler oluyor. Yapay zeka ile insan, makina ilişkileri yeni bir boyuta ulaşıyor. Bir yandan geleneksel iletişim yeni bir boyuta evrilip dönüşürken, bir yandan da yeni teknolojilerle tanışıyoruz” dedi.
04 Aralık 2019 Çarşamba
24 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi