tatil-sepeti

Nanoteknoloji, son yıllarda ortaya çıkan ve gelecek yüzyılın en büyük buluşlarından biri sayılan inovasyon olarak tanımlanıyor. Nanoteknoloji ile maddenin atomik ve moleküler seviyede kontrolü sağlanıyor ve hacimsel yapılı malzemelerden çok daha farklı ve üstün özelliklere sahip malzemeler üretiliyor. Bu teknoloji ile yüksek yüzey alanına sahip ve başlangıç karakteristiğinden farklı olağandışı özellikler sergileyen ‘advanced functional materials’ olarak adlandırılan ürünler geliştiriliyor.
Söz konusu ürünlerin geniş alanda kullanılabilmesi, bu yöndeki bilimsel çalışmaları artırdı.

BİLİMİN HİZMETİNDE

Çağın gelişmelerini yakından takip eden ve bunlara hızla ayak uyduran İstanbul Ticaret Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü bünyesinde nanoteknoloji laboratuvarını kurarak bilimin hizmetine sundu. Akademisyen ve öğrenciler bu laboratuvarda çığır açacak projeler üzerinde çalışıyor.

ENDÜSTRİYEL ÜRETİM

İstanbul Ticaret Üniversitesi nanoteknoloji laboratuvarında şu anda otomotiv, mücevherat ve sağlık sektörüne yönelik üç önemli proje üzerinde çalışılıyor. Otomotiv sektörü için egzost gazlarının yol açtığı hava kirliliğini azaltacak katalitik filtre, mücevherat sektörü için kendi kendini temizleyen ve kararmayan takılar, sağlık sektörü için de antibakteriyel özellikleri bilinen altın kaplı, mikrop barındırmayan yara bantları ve sargı bezleri yakın bir gelecekte endüstriyel üretim için uygun hale gelebilir.

1. KATALİTİK FİLTRE

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç.Dr. Muhammet Ceylan, otomobillerden kaynaklanan hava kirliliğinin önüne geçmeyi amaçlayan katalitik filtre projesini şu sözlerle anlattı: “Kıymetli metaller, özellikle de platinyum, katalizör olarak kullanılmaya en uygun metal. Üniversitedeki projelerimizden biri platinyum nanotüp üretimi. Elektrospinning yöntemiyle üreteceğimiz nanofiber ile karıştırılarak kompozit nanotüp elde edilecek. Kompozit nanotüpten de gerekli ebat ve delik çapına göre elektrospinning ve vakum yöntemi ile katalitik filtre sentezlenecek. Katalitik filtre; 1940 yılının başlarından itibaren otomotiv üretiminin ve insan nüfusunun artması ile her geçen gün gelişen endüstriyelleşmenin sonucunda oluşan hava kirliliğini azaltmak için üretilecek. Bu proje kapsamında platinin katalizör olarak kullanılmasındaki özellikleri, platin nanotüp haline gelmesi ile daha da artırılacak. Bunun sonucunda yüksek yüzey alanlı, düşük yoğunluklu, daha fazla katalitik özelliğe sahip homojen platin nanotüp (PtNTs) elde edilecek. Ayrıca nano boyutta platin kullanımı ile değerli metalin kullanım miktarı azalacağından, maliyetini de minimum düzeye indirmiş olacağız.
Bu proje ile katalitik filtre üretmek için ilk kez nanofiber ile platin nanotüp kullanılmış olacak. Bunun sonucunda da hem filtrenin emme gücü artırılarak kirlilik azaltılacak hem de değerli metal olan platinin üretim maliyeti düşürülecek.”

2. KARARMAYAN TAKILAR

Nanoteknoloji laboratuvarında üzerinde çalıştıkları bir başka projenin Sol-Gel yöntemi ile sentezlenen nano titanyum dioksit üretimi olduğunu belirten Yrd. Doç Dr. Muhammet Ceylan, “Metallerin (altın, gümüş, çelik) kaplanması için dip-coating teknolojisi kullanılıyor ve kaplama kalınlığı tespit ediliyor. Bütün bu işlemler yapıldıktan sonra metallere kazandırılan mekanik özellikler incelenip ilk haliyle son hali arasındaki farkları yorumlayacağız. Bu projede kendi kendini temizleyen, hidrofobik ve oksitlenmeyen kompozit maddeler oluşturulması amaçlanıyor. Projeyle mücevherat sektörüne yönelik kararmayan ve uzun yıllar kirlenmeyen takılar üretilmesi hedefleniyor” dedi.

3. NANO-ALTIN ÜRETİMİ

Laboratuvarda üzerinde çalışılan üçüncü büyük proje ise sağlık sektörüne yönelik. ‘Bakteri barındırmayan tıbbi malzemeler’ olarak tanımlanabilecek proje kapsamında önce nano-altın üretiliyor. Nano-altın üretimi projesi kapsamında iki farklı kimyasal yöntemle altın sentezleniyor ve bu iki yöntemden farklı nano boyutlar elde ediliyor. Bakteri hücrelerinin bulunduğu ortama, farklı boyuttaki altın nanopartiküller eklenip antibakteriyel etkisi gözlemleniyor. Mikroskobik görüntüler sonucu bakteriler üzerindeki antibakteriyel davranışlar yorumlandıktan sonra nano kompozit üretimi yapılıyor. Nano kompozit, nano-altın partiküllerinin ve polimerlerin kullanılması ile oluşturuluyor. Üretilen nano kompozitler bakteriyel ortama konulup test ediliyor. Tüm bu deneyler sonucunda nano-altın ve nano kompozit malzemelerin antibakteriyel ortamdaki davranışları gözlemlenerek iki farklı malzeme arasındaki farklar ortaya konuyor. Bu çalışmadan elde edilecek yara bandı, sargı bezi gibi antibakteriyel ürünler, bakteri üreme olasılığı bulunan yaraların sarılmasında ve hızlı iyileşme sağlanmasında kullanılacak.

09 Ağustos 2017 Çarşamba

Etiketler : Üniversitemiz