tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, İNANÇDER ile birlikte düzenlediği 4. Uluslararası Ticaret Kongresi, üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Ana teması ‘Dijitalleşen Dünyada Türkiye’nin Geleceği’ olan kongreye Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanvekili Hasan Erkesim, Rektör Prof. Dr. Nazım Ekren ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri katıldı. Bakan Tüfenkci, kongredeki konuşmasında, yeni gelişen ticari trendlerden kopmamak için, gelişmeleri yakından takip edip yeni uygulamaları hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Tüfenkci, “Artık ticaretin şekli değişiyor, yeni ticari şekiller oluşuyor. Yakında özellikle tüccarlarımızı, esnafımızı yeni gelişen ticari ağ ve trendler içinde mutlaka yapılandırmamız lazım. Bu yüzden Türkiye’deki esnafımızı da içine alacak geniş bir platform oluşturacağız” dedi.

GÜMRÜKLERDE OTOMASYON

Bakan Tüfenkci, gelişimleri duyarsız kalmadan yönetebilmenin ve bu gelişimleri insanlığın faydasına sunmanın önemini vurgulayarak, gümrüklerde gerçekleştirilen dijitalleşmenin bu amaca hizmet ettiğini söyledi. “İnsan unsurunu en aza indirerek hata oranlarını düşürmek istiyoruz” diyen Tüfenkci, gümrüklerdeki işlemleri saydamlaştırıp, izlenebilir, görünebilir, müşteri, ithalatçı ve ihracatçı tarafından denetlenebilir hale getirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Tüfenkci, şu an gümrüklerde ithalatın, ihracatın hangi safhada olduğunu SMS’lerle bildirmeye başladıklarını belirterek, şunları söyledi: “Yakında görüntülü hale getireceğiz. Şifreler vereceğiz. Her bir ithalatçı veya ihracatçı, oturduğu ofiste, internet üzerinden aşamalarını ve bazı görüntülerini görebilecek. Sahadaki muayene memurumuza veya diğer arkadaşlarımıza bilgisayar ortamında işlem yapmalarının pilot uygulamalarını yaptırıyoruz. Amacımız gümrüklerde otomasyonu sağlayabilmek. Aynı zamanda önümüzdeki yıllarda, ticaretin çok daha ağırlıklı olarak elektronik düzlemde gerçekleşeceği konusunda da hemfikiriz. Bu noktada önemli olan değişim sürecini iyi yönetmek.”

MAALİYET DÜŞECEK

“Rekabet edebilmemiz için kendimizi geliştirmemiz lazım” diyen Tüfenkci, bu anlamda çok sayıda uygulamayı hayata geçirdiklerini söyledi ve eğitim noktasındaki sorunun giderilmesi halinde Türkiye’nin dünya ile rekabet edebilir hale geleceğini hatırlattı. Dünyadan daha ileri gitmek çabasında olduklarına dikkat çeken, bu anlamda insan kaynağının değişim ve dönüşümü yönetebilmesinin önemine işaret eden Tüfenkci, şunları söyledi: “Birçok gümrük uygulamasını hayata geçirdiğimizde en çok tepkiyi, gümrük müşavirlerinden alıyoruz. Oysa biz, dış ticarette belge ve işlemleri ne kadar azaltırsak o kadar dış ticareti, ihracatı geliştiririz, maliyetleri ne kadar azaltırsak o kadar geliştiririz ki bu yönde de çalışmalarımız var. O çalışmaları bitirdiğimizde artık Türkiye’de işlem başı maliyetler dünya ortalaması ile aynı hale getirmek istiyoruz. Bunu sadece Bakanlık olarak yapmak yetmiyor. Gümrüklerde sadece biz iş yapmıyoruz. 19 bakanlığın şu ya da bu şekilde gümrüklü sahalarda yetkileri var. Çalışma yaptık, Tarım Bakanlığı ile görüştük. Gümrüklerdeki veteriner ve ziraat hizmetlerini tek bir otorite koordine etsin ve onlarda 24 saat esası üzerinden, tıpkı gümrüklerdeki gibi çalışsın istedik. Onu hayata geçirirsek biraz daha işlemleri hızlandırmış oluruz.”

DİJİTALLEŞEN TİCARETTE DE ÖNCÜ

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren de kongrede, üniversitenin dış ticaret ve ticaretin dijitalleşmesi alanındaki çalışmalarını anlattı.
Prof. Dr. Ekren, “Üniversite olarak bizlerin böyle bir etkinlikte yer alması birkaç açıdan önem taşıyor. Çünkü yükseköğretim kurumları ya da üniversitelerin, sadece öğrencilerine akademik bilgi ve beceri kazandırmak değil, toplumun, şirketlerin hatta devlet kurumlarının uluslararası düzeyde rekabet edebilir konuma gelmelerine katkı sağlamaları gerekir” dedi.

Prof. Dr. Ekren, “Üniversitelerin kurumsal ve sosyal sorumluluk görevleri de bulunuyor. Bu çerçevede İNANÇDER’le kurduğumuz ilişkilerin ortaya çıkarttığı bir sonuç olarak, 4. Uluslararası Ticaret Kongresi’nin de konu başlığı olan dijitalleşme veya dijitalleşen dünyada Türkiye’nin geleceği konusu; sadece uygulama yapan birimlerin değil, akademisyenlerin de eğitim öğretim kurum-larının da üzerinde durması ve emek vermesi gereken önemli konulardan biri” diye konuştu.

İLKLERİN ÜNİVERSİTESİ

Bu çerçevede iki önemli adım attıklarına değinen Prof. Dr. Ekren, Türkiye’de başka hiç bir üniversitede bulunmayan enstitü ve programları anlattı. Prof. Dr. Ekren, şunları söyledi: “Türkiye’de başka hiçbir üniversitede bulunmayan Dış Ticaret Enstitüsü’nü kurduk. Bu enstitüde yüksek lisans ve doktora eğitimleri veriyoruz. Lisans düzeyinde de uluslararası ticaret bölümünü açtık. Bugün tartıştığımız konularla ilgili olarak da yine Türkiye’de ilk defa üç önemli lisansüstü eğitim programı başlattık. Sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız işbirliğinin ortaya çıkarttığı bir sonuç bunlar. Bunlardan biri, dijital ekonomi ve pazarlama konusunda Türkiye’deki ilk yüksek lisans programı. İkincisi yine son derece önemli, oldukça kritik bir konu, ne var ki Türkiye’de çok gündeme gelmeyen bir konu olan Ticari Diplomasi Yüksek Lisansı’nı da başlattık. Bu programda hem devletimizin hem şirketlerimizin yurtdışında uluslararası ticari ilişkilere girerken, ticari ilişki oluştururken üzerinde durulması gereken konuların neler olduğunu sadece akademik bazda değil uygulama bazında da tartışıyoruz. Dijital ekonomi ve pazarlama elbette hayatımızı kolaylaştıracak. Ekonomik yapı ve ilişkiler sisteminin iyi işlemesine yardımcı olacak. Ama ciddi bir güvenlik sorununu da beraberinde getirecek. Bunu da dikkate alarak siber güvenlikle ilgili yüksek lisans programını başlatmış olduk. Bu üç yüksek lisans programı entegre yapı içinde birbirini tamamlıyor, birbirine sinerji sağlıyor. Ayrıca TİM ve Eximbank’la birlikte Türkiye’de ilk olan Dış Ticaret Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin üniversite bünyesinde oluşturmuş olduk.”

RİSKLERE DİKKAT

Dijitalleşmenin felsefesin de tartışmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ekren, “Dijitalleşmenin felsefesini tartışmazsak bir takım risklerle karşılaşabiliriz. Dijitalleşmenin felsefesi başka bir boyut ama dijitalleşmenin ekonomi politiği dediğimiz bizim işimizi kolaylaştıracak, yetkinliğimizi, verimliliğimizi artırıp alternatif maliyetimizi azaltacak işlerle ilgilenmek ayrı bir boyut” dedi.

31 Ekim 2017 Salı

Etiketler : Üniversitemiz