Tekstilde markalaşarak Mısır tehlikesini aşabiliriz

Türk hazır giyimciler, son dönemde tekstil yatırımlarının yöneldiği Mısır’da düşük ücret avantajına karşı katma değeri yüksek üretim, markalaşma ve etkin tanıtım öneriyor. Sektörün en büyük gücü ise 150’den fazla ülkede 3 bin 500 mağazalık bir ağa sahip olmak.

Giriş: 02.05.2025 - 09:47
Güncelleme: 02.05.2025 - 09:47
Tekstilde markalaşarak Mısır tehlikesini aşabiliriz

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, katma değerli üretimi, istihdamı ve ihracatıyla Türkiye ekonomisi için stratejik önemde. Türkiye, küresel hazır giyim ihracatının yaklaşık yüzde 3.5’ini gerçekleştiriyor. Dünyanın 6’ncı, Avrupa Birliği’nin (AB) ise 3’üncü büyük tedarikçisi olan Türkiye, güçlü üretim altyapısı ve bilgi birikimine sahip. 


Ancak son dönemde gerek girdi maliyetleriyle kur arasındaki dengesizlik, gerekse ucuz işgücü, hazır giyimcilerin yatırımlarını Mısır’a yoğunlaştırmasına neden oldu. Türk hazır giyim üreticileri bir yandan soruna çözüm beklerken, bir yandan da ikiz dönüşüm olarak adlandırılan dijital ve yeşil dönüşüm sürecine uyum sağlamaya çalışıyor. 


PAHALI HALE GELDİK  

Türkiye; geri dönüşüm, karbon ayak izinin azaltılması, dijitalleşme ve sosyal uygunluk konularında Avrupa standartlarında üretim yapıyor. Bu gelişmelerin orta ve uzun vadede Türkiye’nin moda endüstrisi için önemli hamleler olduğunu belirten hazır giyimciler, küresel talebin iki yıldır zayıf seyretmesinin tüm tedarikçileri olumsuz etkilediğini söylüyor. Sektör temsilcileri, “Girdi maliyetleriyle kur arasındaki dengenin bozulması, Türkiye’yi maliyetler açısından Vietnam, Bangladeş ve Hindistan gibi ülkelere göre yüzde 50-60 daha pahalı hale getirdi” diyor. 


Yatırımların bu nedenle Mısır’a yöneldiğini söyleyen hazır giyimciler, şu uyarıyı yapıyor: “Öncelikle girdi maliyetleriyle kur arasındaki denge sağlanmalı. Mısır tehlikesine karşı katma değeri yüksek ürünler üreterek, markalaşma ve reklama da özen gösterilmesi, bu süreci olumlu etkileyecek. Ayrıca, üretim yapan firmalar desteklenmesi gerekiyor.” 


NEDEN MISIR’A GİDİYORLAR?  

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, son yıllarda Mısır’ın yatırımlarda öne çıkmasının nedenlerini şöyle anlattı: “Mısır’da maliyetler ülkemize göre çok daha düşük. Örneğin işçilik maliyeti Türkiye’nin beşte biri. Asgari ücretli bir işçinin işverene maliyeti Türkiye’de 1000 doları geçerken, Mısır’da 200 dolar civarında. Dolayısıyla bu zorlu dönemi bir şekilde atlatmaya çalışan firmalarımız üretimlerinin en azından bir kısmını Mısır gibi ülkelere kaydırıyor. Firmalarımız Mısır’da ürettikleri ürünün bir kısmını Türkiye’ye getiriyor. Bu nedenle Mısır’la hazır giyim özelindeki dış ticaretimiz eksiye döndü. Diğer taraftan ABD ve AB ile ticaret anlaşmaları bulunan Mısır, bu büyük pazarlara erişimde de firmalara avantaj sağlıyor.” 


İSTİHDAMA ETKİSİ  

Paşahan, Türkiye’nin Asya ülkelerinin yanı sıra Avrupa’daki bazı ülkelerden bile pahalı hale geldiğini, bu tablonun ihracata ve istihdama olumsuz yansıdığını belirterek, şu bilgiyi verdi: “2022’de 21.1 milyar dolarla zirveye çıkan hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, 2023’te 19.2 milyar dolara, 2024’te ise 17.9 milyar dolara geriledi. 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 7.6 gerileyen hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımız 4.2 milyar dolarda kaldı. Buna karşın hızla artan ithalat, 2024 yılında 4 milyar dolara dayandı. Bu durum hem üretimimize hem de istihdamımıza olumsuz yansıdı. İrili ufaklı yüzlerce üretim tesisi kapandı ya da kapasitesini küçülttü. 2022 sonunda 738 bini aşan istihdamımız, Ocak 2025’te 564 bine altına geriledi. Bu tablo, iki yılda 174 bin istihdam kaybı anlamına geliyor.”  


MARKA ÇIKARACAK EN İYİ SEKTÖR

Türkiye’nin 50 yılı aşkın süredir küresel moda markaları için üretim yaptığını hatırlatan Paşahan, bu sorunun da fırsata çevrilebileceğine dikkat çekti. Paşahan, “Moda endüstrimiz uzun yıllara dayanan birikimin de katkısıyla Türkiye’de en çok marka çıkaran sektörler arasında ilk sırada yer alıyor. Markalarımız sadece yurt içinde değil, dünyanın dört bir yanında başarıyla temsil ediliyor. Hazır giyim markalarımızın 150’ye yakın ülkede 3 bin 500’ü aşkın mağazası ve binlerce satış noktası bulunuyor. Moda endüstrimizin küresel ölçekte marka çıkarmaya en yakın sektör olduğunun da altını çizmek istiyorum” dedi.   


1600 DOLARLIK İŞGÜCÜNE GÖRE ÜRETİM YAPMALIYIZ

Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Gürbüz Oruç, Mısır’ın tekstile yeni giren ve ihtiyaç duyan bir ülke olduğunu belirterek, buradaki ucuz işgücüyle mücadele etmenin zor olduğunu söyledi. Bu nedenle marka değeri yüksek ürünlerin piyasaya sürülmesi gerektiğinin altını çizen Oruç, şöyle konuştu: “Mısır süreci, bize bir hayırlı bir sonuç olarak dönecek. Mısır’da nitelikli işgücünün maliyeti 200 dolar iken Türkiye’de 1500-1600 dolar. Bu durumda bizim de 1600 dolarlık işgücü maliyetine göre katma değerli ürün üretmemiz gerekiyor. Dünya piyasasında tüm markalar nitelikli ve kaliteli ürünü Türkiye’de üretiyor. Firmalarımız neden tercih edilmesi gerektiğini iyi kavrayıp, ona göre ürün üretmeli. Ayrıca ürünler hitap ettiği kitleye de uygun olmalı. Katma değerli üretimden sonra da reklam, bu işin olmazsa olmazı. Zira dünya markaları kârının yüzde 80’ini reklama ayırıyor.”


ÜRETİCİ FİRMALARA DESTEK VERİLMELİ

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği eski Başkanı Ramazan Kaya, Mısır’ın iki avantajı şöyle açıkladı: “Birincisi, Mısır’la ABD arasındaki vergi anlaşması, ikincisi de maliyetlerin düşük olması. Üreticiler, fiyat odaklı işleri Türkiye’de yapamayacağı için mecburen Mısır’a gidiyorlar. Bu yüzden üretim yapan firmaları burada özellikle güçlendirmemiz lazım. Devlet, işçi maliyetlerini destekleyerek, firmaların önünü açmalı. İstihdam desteği de verilmesi gerekir.”


1600 DOLARLIK İŞGÜCÜNE GÖRE ÜRETİM YAPMALIYIZ

Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Gürbüz Oruç, Mısır’daki ucuz işgücüyle mücadele etmenin zor olduğunu söyledi. Bu nedenle marka değeri yüksek ürünlerin piyasaya sürülmesi gerektiğinin altını çizen Oruç, şöyle konuştu: “Mısır süreci, bize bir hayırlı bir sonuç olarak dönecek. Mısır’da nitelikli işgücünün maliyeti 200 dolar iken Türkiye’de 1500-1600 dolar. Bu durumda bizim de 1600 dolarlık işgücü maliyetine göre katma değerli ürün üretmemiz gerekiyor. Katma değerli üretimden sonra da reklam, bu işin olmazsa olmazı.”