DOĞAN ERDOĞAN / PARİS
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil, Paris ve İstanbul’da önemli organizasyonlara imza attı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 6. kez gerçekleştirilen Türkiye milli iştiraki ile Texworld Evolution Paris’e katılan firmalar, yeniliklerini Avrupa’nın önde gelen hazır giyim, kumaş, aksesuar ve moda fuarında dünya vitrinine çıkarma imkanı buldu. Paris Expo Porte de Versailles Sergi Merkezi’nde düzenlenen fuarı, binlerce profesyonelin ziyaret ettiği kaydedildi.
TÜRKİYE KATILIMDA İKİNCİ
Kumaş ve aksesuar sektörünün dünyadaki buluşma noktalarından biri olan fuara, 76 firma İTO’nun Türkiye milli katılım organizasyonu ile iştirak ederken bireysel olarak da 21 firma katıldı. Böylelikle Türkiye, toplamda 97 firma ile 19 ülke içinde fuarın ikinci büyük katılımcı ülkesi oldu.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, fuar kapsamında yaptığı açıklamada, Texworld Paris’in moda endüstrisinden binlerce katılımcıyı yılda iki kez Paris’te bir araya getirdiğini söyledi.
Fuarın açılış programına katılan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, İTO Meclis ve Komite Üyeleri, Genel Sekreter Prof. Dr. Nihat Alayoğlu, Paris Büyükelçisi Yunus Demirer ve Başkonsolosu Serdar Belentepe ile birlikte katılımcı firmaları ziyaret ederek, değerlendirmelerde bulundu.
İLK 3 PAZARIMIZ
Türkiye’nin moda endüstrisinin en önemli tedarik noktaları arasında bulunduğunu bildiren Avdagiç, “Tekstilde Türkiye modası yükseliyor. Paris’te Türk firmalarının en kreatif ve kaliteli ürünlerini geniş bir ürün yelpazesi ile sunmalarından memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Avdagiç, Türkiye’nin tekstil ve hammaddeleri ihracatının 2023 yılında 11.6 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, “Tekstil ve hammadde ihracatımızda 27 AB ülkesinin payı yüzde 40’a yakın. Tekstilde en önemli ilk üç pazarımız ise İtalya, Almanya ve ABD” bilgisini verdi. Texworld Paris’in moda sektöründe Avrupa’nın önemli vitrinleri arasında bulunduğuna dikkati çeken Avdagiç, “Tekstil ve hazır giyim endüstrileri değer zincirinde yer alan Türk firmaları, Avrupa moda sektöründe önemli bir rol oynuyor. Bugün bulunduğumuz fuar da bu rolün altını çiziyor. Gerek İTO’nun düzenlediği Türkiye milli katılım alanında gerekse fuara bireysel katılan Türk firmaları, ilkbahar-yaz 2025 koleksiyonlarını geliştirmek isteyen küresel alıcılara, inovatif üretim uzmanlığını sergiliyor” diye konuştu.
GURURLANDIRAN UNSUR
İTO Başkanı Avdagiç, her sektörde olduğu gibi tekstil ve hazır giyimde de markalaşmanın önemli olduğunu dile getirdi.
Markalaşma ve katma değerli üretimin, ihracatçıların tek çıkış yolu olduğuna işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti: “Bizi en çok gururlandıran unsur, firmalarımızın katma değer üretebilme kabiliyetidir. Bütün kapasitemizi bu stratejiye yönlendireceğiz. Lojistik imkanımızı devreye alarak, nitelikli yatırımı ülkemize çekmeye odaklanmalıyız. Çünkü içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli özelliği, daima yenilikçilik, daima ileri teknoloji, daima yeni tasarımdır. Buna ayak uyduramayanlar, yarıştan düşecek. Son yıllarda dünyada yeşil tasarım konsepti öne çıkıyor. Yeşil tasarım bize tekstilde ve tüm sektörlerde sürdürülebilirliği mümkün kılacak bir bakış açısı kazandırıyor. Yeşil tasarım ilkelerini uygulamayı seçen şirketler, atığı azaltmanın, kaynakları yeniden kullanmanın, ürün ve malzemeleri geri dönüştürmenin yollarını bulabilirler.”
UZUN VADELİ BİR STRATEJİ
Tekstil ihracatındaki düşüşe işaret eden Şekib Avdagiç, “Ocak ayında da bir kayıp var. Bu bir yerde duracak. İhracata ilişkin diğer unsurların ihracatçıların lehine dönmesi lazım” dedi.
Kızıldeniz’de yaşanan gerilimin özellikle tedarik kaynağı olarak Çin’i ve Uzak Doğu’yu önceliklendiren firmalar için sıkıntı oluşturduğunu belirten Avdagiç, kalite, performans ve üretim anlamında bugüne kadar çok iyi performans gösteren Türk firmalarının tekrar hatırlanır olduğunu kaydetti.
Avdagiç, Türk ihracatçısının maliyet baskısını hissetmeye devam ettiğinin altını çizerek, “Bizim emek yoğun sektörlerde rakiplerimize göre maliyetlerimiz daha yüksek. Bu bir realite ve bunu dikkate alarak daha kaliteli, katma değeri yüksek, çevreye duyarlı ve teknolojik ürünler yapmalıyız. Avrupa’nın en çok üzerinde durduğu konu geri dönüşüm. Yeni regülasyonlar da geliyor. Bu süreçlere rakiplerimiz adapte oluyor ama maç devam ediyor, bu bir günlük olay değil, uzun vadeli bir strateji. Üreticilerimiz de tüketim noktasına olan yakınlıklarını dikkate alarak avantajlarını korumaya devam edecek. Bu uluslararası fuarlar hem rakiplerini görme hem müşteri beklentilerini anlama açısından önemli bir platform” şeklinde konuştu.