HABER: DİLŞAH KEFLİOĞLU

Eskiden şişman veya zayıftık.

Bu iki kelimeyle durumu anlatabiliyorduk, ancak beden kitlesini ifade için günümüzde bunlar yeterli değil. Artık diyet, obez, sıfır beden ve baklava dilimi vücut gibi yeni tanımlamalar kullanıyoruz. Yeni teknolojilerle birlikte durum daha da karmaşık hale geliyor. Hayatımıza giren her yeni ürün ve hizmet, beraberinde yeni kelimeleri, kavramları da getiriyor.

TBMM’DE DE GÜNDEM

Şayet hayatımıza dahil olan yenilik-inovasyon yabancı kaynaklı ise bir tanımlama karmaşasını, tartışmasını da beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz hafta TBMM Çevre Komisyonu’ndaki ‘scooter’ diyaloğu, son örnek olarak kayıtlara geçti. Elektrikli scooterlar hızla hayatımıza girince, ismine öncekiler gibi Türkçe karşılık bulma arayışları da başladı. Meclis’te scooterla ilgili yasa görüşülürken milletvekilleri arasında ilginç Türkçe isim için diyalogları yaşandı. Komisyonda ‘basgit’ ve ‘bingit’ gibi birçok yerli isim önerisi geldi.

Hatta Türk Dil Kurumu’na bile soruldu. Fakat farklı öneriler gelse de ortak bir isimde görüş birliğine varılamadı. Sonuç olarak elektrikli scooter, yasal düzenlemeye Türkçe okunuşu ile yani skuter olarak girdi.

ÇEVİRİ YA DA UYARLAMA

İnovatif bir yeniliği tanımlayan kavram veya kelimenin dilimize kazandırılmasında uyarlanma veya çeviri tekniği kullanılıyor. Bazen uyarlama çevirinin yapıldığı da bir gerçek. Meclis’te gündem olan son örnekte görüleceği gibi birebir çeviriden ziyade okunuştan hareketle uyarlama yapıldığı anlaşılıyor. Orijinali scooter olan kelime, Türkçe okunduğu gibi skuter şeklinde kullanımı baz alınmış.

İLK UYARLAMA BİLGİSAYAR

Computer kelimesi ise uyarlama çeviriye bir örnek… Türkiye’ye ilk kez 1960 yılında yol yapımında gereken hesaplamaları daha hızlı yapabilmek için Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından getirilen Veri İşleme Makinesi (Data Processing Machine), ülkemizdeki ilk bilgisayar olarak gösteriliyor. Dünyada computer olarak adlandırılan ve devamında geliştirilen modellerin hepsini kategorik olarak tanımlayan kavram Türkçe’ye bilgisayar olarak uyarlandı. Kendisine işlediğimiz bilgileri istediğimizde saklayabilen, istediğimizde geri verebilen cihaz olarak da tanımlanan bilgisayar, başarılı bir uyarlama olarak kullanımını sürdürüyor. Oysa her çeviri veya uyarlama başarılı olmayabiliyor. Mesela selfie… Son yıllarda en çok kullanılan kelimelerin başında gelen bu kelime Türkçe’ye ‘özçekim’ olarak çevrildi. İngiltere’nin saygın üniversitelerinden Oxford, “Bir kişinin telefon kullanarak kendi fotoğrafını çekmesi” anlamına gelen ‘selfie’yi, 2013 yılının sözcüğü ilan etmişti.

Fakat Türkiye’de ‘özçekim’in çok da yaygın kullanıldığını söyleyemeyiz. Skuter örneğindeki gibi Türkçe okunuşuyla kullanıldığına sıklıkla şahit oluyoruz, kısaca selfi…

‘ORHUN YAZITLARI’ ÇİNİDE HAYAT BULDU

Kütahya’da yaşayan çini sanatçısı Fahri Çetinkaya, tarihte ilk Türk isminin geçtiği ve Göktürkler tarafından yazılan ‘Orhun Yazıtları’nı çini, karo ve vazolara işledi.

BAZI UYARLAMA ÖRNEKLERİ

* Emoji: Online iletişimde kullandığımız duygu ve durumları ifade eden küçük dijital ikonları simgeleyen emojiler, özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması ile hayatımızın değişmez bir parçası oldu. Emojiler, 2015 yılında Oxford tarafından yılın kelimesi seçilmişti. Orijinali ‘emogies’ olan kelime, Türkçe’de emoji olarak söylendiği gibi kullanılıyor.

* Caps: İngilizce capture (yakalamak) kelimesinin kısaltılması olarak caps diye kullanılan kavram, kişilerin genel olarak komik ya da ilginç fotoğraflarının altına eğlenceli yazılar yazarak internette paylaşmasını ifade ediyor.

* Troll: Birini sinirlendirmek için kasten, provokatif paylaşımlar ve yorumlar yapan kişi… Türkiye’de ise daha çok bazı siyasi tartışmalardaki aktif kullanıcılar için tercih edilen bir terim haline geldi.

* Lol: İngilizce’deki ‘laughing out loud’ kelime grubunun kısaltılmış hali. Dilimizde, özellikle sosyal mecralarda ‘sesli güldüm’ anlamında kullanılıyor.

* Chatbot: İnsanlarla sohbet edecek bir programa verilen isim. Oxford’un finale bıraktığı bu kelime de özellikle bilişim sektöründe oldukça sık kullanılıyor.

TÜRK EİNSTEİN’İN EN BÜYÜK BULUŞU: TÜRKÇE FARKINDALIĞI

‘Dünyanın en genç profesörü’ unvanını 26 yaşındayken alan ve Türk Einstein olarak anılan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, moleküler biyoloji, kimya ve matematik çalışmalarında özellikle Türkçe konusundaki hassasiyetiyle öne çıkmıştı. Harvard ve Yale üniversitelerinde 1961’de genç yaşta ders veren Sinanoğlu, yeni buluşlarını, verdiği dersler ve yayınlarıyla dünyaya tanıttı. Oktay Sinanoğlu, bilimsel çalışmaların yanı sıra hayatı boyunca Türkçe ve milli kültürün korunması için de çaba sarf etti. Çok sayıda konferansa katılan Sinanoğlu, buralarda Türkçe eğitimin önemine işaret ederek, kültür sömürgeciliği tehlikesine vurgu yaptı. Sinanoğlu, hayatını anlattığı bir röportajında ise “Aslında benim en büyük buluşum, İngiliz ve Amerikan numaralarıyla Türkçe’yi yok etmek üzere yola çıktıklarını anlamam. Modern dünyada bir ülkeyi sömürge haline getirmek için savaşla, topla uğraşmayacak, dilinden başlayacaksınız” demişti. Sinanoğlu, 19 Nisan 2015’te hayata veda etti.

27 Ekim 2020 Salı

Etiketler : Gündem