ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ticareti sarsan ek gümrük vergileri hamlesinde, birçok ülke yüksek tarifelere maruz kalırken Türkiye’nin yalnızca yüzde 10’luk bir vergiye tabi tutulması, küresel şirketlerin yatırımları için avantaj haline geldi. Ekonomistler de Trump’ın ticaret hamlesinin küresel tedarik zincirlerini yeniden şekillendirdiğine dikkat çekip, Türkiye’nin güçlü sanayi altyapısı, emek yoğun sektörlerdeki tecrübesi, üretim kalitesi ve stratejik konumuyla öne çıktığını vurguluyor.
1 MİLYON ELEKTRİKLİ ARAÇ
Türkiye’nin bu konumu nedeniyle yatırım çektiği sektörlerin başında elektrikli otomobil geliyor. Sektörde Türkiye’ye yatırım kararını önce BYD, sonra Chery açıkladı. Bu iki firmanın üretim tesisleri devreye girdiğinde yılda ortalama 350 bin araç üretilecek. Türkiye’nin serbest ticaret anlaşmaları ve Gümrük Birliği sayesinde ihracatta önemli bir avantaja sahip olduğunu vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 2030 hedefinin ise Türkiye’de yıllık 1 milyon elektrikli araç üretimi olduğunu açıklamıştı.
SADECE ÜRETİME GELMİYORLAR
Türkiye’ye yönelen yatırımlar sadece üretim tesisleriyle sınırlı değil. Ar-Ge, satış, dağıtım ve lojistik alanlarında da önemli küresel teknoloji şirketleri Türkiye’ye yatırım yapıyor. Bu alanda öne çıkan örneklerden biri, Çin’in telekomünikasyon devi Huawei. Şirket, Türkiye pazarına 2002’de girdi ve 2009’da İstanbul’da kendi bünyesinde bir Ar-Ge merkezi kurdu. Bugün Huawei’nin İstanbul’daki Ar-Ge merkezi, Çin dışındaki en büyük Ar-Ge üssü konumunda. Kuruluşundan bu yana 120 milyon doları aşkın fon alan merkez, her yıl 20 milyon dolar ilave yatırımla büyüyor. Huawei Türkiye, şu anda yüzde 85’i Türk mühendis ve uzmanlardan oluşan 1.500 kişilik bir istihdam sağlıyor.
DİĞER YATIRIMLARI DA GETİRCEK
ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının yarattığı belirsizlik ortamında, dünyanın en büyük kişisel bilgisayar üreticisi Lenovo da yeni yatırım rotasını Türkiye’ye çevirdi. Trump ile ortaya çıkan tarife gerilimi sonrası Çin dışındaki arayışlarını hızlandıran şirket, Türkiye’de bir araştırma ve teknoloji merkezi açmak için harekete geçti.
AKILLI TELEFON ÜRETİCİLERİ 2020’DEN BERİ GELİYOR
Trump’ın Çin’e uyguladığı yüksek vergiler, akıllı telefon sektöründe de Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirdi. Son yıllarda Çin merkezli birçok büyük akıllı telefon markası Türkiye’yi tercih etti. 2020’de başlayan yatırımlarda Xiaomi, TCL, Oppo ve Tecno Mobile Türkiye’de üretim yatırımlarına girişti. Bu firmalar yerli şirketlerle ortaklıkla yatırıma başladı.
* Xiaomi, 2021 mart ayında İstanbul Avcılar’da 5 milyon adet yıllık kapasiteli bir akıllı telefon fabrikasını ortak şirketi Salcomp ile faaliyete geçirdi.
* Oppo, 2020 sonunda duyurduğu yatırımıyla İstanbul Tuzla’da akıllı telefon fabrikasını kurarak 2021 başında deneme üretimine başladı.
* Tecno Mobile da benzer şekilde 2021’de 25 milyon doları aşkın yatırımla Türkiye’de üretime gireceğini açıkladı. Kısa sürede fabrikasını hazırlayan firma, ilk yerli üretim Tecno akıllı telefonlarını piyasaya sunmaya başladı.
* TCL, 2021’de Arçelik firmasıyla ortak üretime başladı. Burada telefon üretimiyle başlayan süreç panel ve ardından televizyon üretimiyle devam etti.
* Güney Kore firması Samsung bazı ürünlerini Türkiye’de üretime başlamıştı.
* Vivo, yılbaşında üretim merkezini Türkiye’de açtı.
* Singapur menşeli telefon markası Omix de Türkiye’de montaj hattını 2021’de açtı.
ÇİP, ÜLKELERİN KOZU HALİNE GELDİ
Küresel ticaret savaşlarının en stratejik cephesi haline gelen çip üretimi, günümüzün dijital dünyasında kritik bir öneme sahip. Akıllı telefonlardan otomobillere, savunma sanayinden sağlık sektörüne kadar hemen her alanda kullanılan yarı iletkenler, küresel ekonominin can damarı konumunda.
2020 yılında pandemiyle birlikte başlayan çip krizi, üretim tesislerinin kapanması ve tedarik zincirindeki aksamalar nedeniyle dünya genelinde elektronik cihaz üretiminde ciddi sıkıntılara yol açtı.
Özellikle otomotiv sektörü, çip tedarikindeki sorunlar nedeniyle üretim kesintileri yaşadı.
S&P Global Mobility’nin raporuna göre, 2021 ve 2022 yıllarında toplamda 12.5 milyon araç üretilemedi. Bu sorun tam çözülürken ikinci kez ABD Başkanı seçilen Donald Trump ticaret savaşını başlattı. Çip üretimi, karmaşık bir tedarik zinciri gerektiriyor. Çip üretiminde yüksek kapasite ve seri üretimle çalışan 25 ülke var.
EMEK YOĞUN SEKTÖRLER ÖN PLANA ÇIKACAK
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Türkiye’nin teknoloji firmalarının üretimi için en makul ülkeler arasında olduğunu belirterek, “ABD Başkanı Donald Trump’ın söylemleri dinamik olarak devam ediyor. Net olan ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının arttığı. Bu dönemde emek yoğun ve ulaşımı maliyeti fazla olan sektörler ön plana çıkacak” dedi.