İstanbul’un en eski ticaret merkezi Çarşu-yı Kebîr, 1894 depreminde ağır hasar gördü ve 3 yıl sonra aslından daha sağlam yapıldı. Prof. Dr. Fatma Ürekli, tarihteki depremlerin, deprem bölgesindeki ticari merkezlerin inşası için önemli ipuçları verdiğini söyledi.

 

HABER: BARIŞ CABACI

 

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler birçok ev gibi işyerinin de yıkılmasına neden oldu. Büyük depremlerin ardından yıkılan ticarethanelerin yeniden onarılması da bir hayli uzun sürüyor. Buna örnek ise 1894’te yaşanan İstanbul depremi. İstanbul’un tarih boyunca geçirdiği büyük deprem afetlerinde elde edilen bilgi birikimi ve tecrübe, şehrin gelişmesi ve geleceğine yönelik planlamalarda önemli bir yere sahip. Akademisyenler, İstanbul’un 1894’te yaşadığı büyük deprem sonrasında ticarethaneler için yapılan çalışmaların, Kahramanmaraş’ın yeniden inşası için önemli ipuçları verdiğini söylüyor.  

 

İLK ÖNLEM GÜVENLİK

 

İstanbul’un en eski ticaret merkezi Çarşu-yı Kebîr (Büyük Çarşı), yani Kapalıçarşı, 1894 depreminde ağır hasar gören yapılar arasındaydı. Tarihin her safhasında önemli bir ticari merkez olan Kapalıçarşı’nın ölçülemeyecek denli büyük maddi hasara uğramasının sadece başkentin değil, tüm ülkenin ekonomik hayatını olumsuz etkilediği tarihe kaydedilmiş. 1894 depreminin hemen akabinde Osmanlı hükümetinin esnafa yönelik önem verdiği hususlardan birincisi, depremde harap olan işyerlerindeki malların yağmaya maruz kalmaması için gerekli önlemlerin zamanında alınması ve güvenliğin sağlanması olmuştu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatma Ürekli, o devirde alınan diğer önlemleri ise şöyle sıraladı: “İkincisi, vakit kaybetmeden Kapalıçarşı’nın sağlam yerlerinin onarım sürecinin ardından ticarete açılması oldu. Üçüncüsü, ticaretin sekteye uğramaması amacıyla tüccar ve esnafa geçici mekanlar tahsis edildi. Bu kapsamda hükümetin planlı bir çalışmasının olmadığı, zor durumda kalan esnafın talep ve ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemeler yapıldığı anlaşılıyor. Bu düzenlemeler arasında, ekonomik sıkıntıdaki depremzede çarşı esnafı ile ticaret ve zanaat erbabının vergi ödemelerinde kolaylık sağlanması da var.”

 

TÜM SEKTÖRLERİ ETKİLEDİ

 

“Depremin en ziyade tahrip ettiği bölge Sultanahmet’ten Edirnekapı’ya kadar uzanan platodur. Bayezid, Fatih, Topkapı, Edirnekapı, Balat taraflarındaki kagir binaların çoğu yıkılmış ya da ağır hasar gördü” diyen Prof. Ürekli, şöyle devam etti: “Deprem çok sayıda işyerinin hasar görmesine neden oldu. Fırınlar dahil birçok dükkan ve handa hizmetler durdu. Cibali civarındaki Reji fabrikası (Tütün) dahil olmak üzere bazı fabrikalar ağır hasar aldı. Yalnız İstanbul’daki (Suriçi) değil, Galata ve Beyoğlu taraflarındaki esnaf da artçı sarsıntıların devam etmesi üzerine korkudan dükkanlarını kapattı. Çarşı ve çevresinde Fesciler, Kuyumcular, Yağlıkçılar, Çadırcılar ve Bitpazarı tarafı tamamen yıkıldı. Yolgeçen Hanı, Baltacı Hanı, Bodrum Hanı, Takkeci Hanı ve Sepetçi Hanı, Irgat Pazarı’nda Kahveciler içinde Çadırcı Hanı, Kürkçüler karşısındaki aşçı dükkanı ve Avrupa Hanı faaliyet gösterilemeyecek hale geldi.  Bunun yanı sıra iaşe sıkıntısı çekilmeye başlayınca halkın su ve temel gıda ihtiyacını karşılamak üzere bazı tedbirler alındı. İstanbul Belediyesi deprem sonrasında kapanmış olan hasarsız fırın ve dükkanları açtırıp, gece gündüz çalıştırarak ekmek teminini sağladı.”

 

PADİŞAH EMRİYLE GÜÇLENDİRİLDİ

 

Sultan II. Abdülhamid’in, Kapalıçarşı’nın, aslına uygun şekilde eskisinden çok daha sağlam ve muntazam olarak inşası hususunun vakit kaybedilmeden müzakere edilmesini ve her türlü imkanın kullanılarak ihya edilmesini emrettiğini hatırlatan Prof. Dr. Fatma Ürekli, şunları söyledi: ”Bunun üzerine çarşının haritası düzenlenerek keşif çalışmalarına başlandı. Ziraat, Orman ve Maadin Nazırı Selim Melhame Efendi, dönemin inşaat tekniğine uyularak çarşının sağlam olması fakat aynı zamanda israftan kaçınılması kaydıyla inşaata başlanması görüşündeydi. Osmanlı payitahtının ticaret merkezi olan Kapalıçarşı’nın tarihi önemine vurgu yapan Selim Melhame Efendi, el sanatları bakımından oldukça zengin olan çarşının, imar ve iade-i itibarının kısa zamanda sağlanmasının zaruri olduğunu, tamir işlerinin mülk sahiplerinin isteklerine bırakılmayarak hükümet tarafından yürütülmesini önerdi. Padişahın uygun bulduğu bu önerilerden sonra uzman bir kadro ile Kapalıçarşı’yı ihya etme çalışmaları başladı. 3 yılda Kapalıçarşı’nın inşaatı tamamlandı. Bunun yanı sıra Osmanlı hükümeti, esnaf ve emlak sahiplerinin ödemek zorunda olduğu birikmiş vergi borçlarının inşaat sürecinde talep edilmesinden vazgeçti. Yine çarşı esnafı depremzede olduğundan, çarşının açılmasına kadar ferağ ve intikal harçları ertelendi, inşaat ve tamirat ruhsat vergisinden istisna edildi.”

 

HER YER DÖNÜŞTÜ

 


Kapalıçarşı Sahaflar Caddesi



10 Temmuz 1894 (Rûmî takvimle 28 Haziran 1310) Salı günü, öğle vakti saat 12.24’te
meydana gelen ve büyük yıkımlara yol açan deprem, tarihi kaynaklarda Büyük Hareket-i
Arz, Zelzele-i Azîme ya da Zelzele-i Müdhîşe ifadeleriyle kaydedildi



Sahaflar Çarşısı içinde dükkanları yıkılan esnaf için Bayezid Camii’nin türbe tarafındaki boş meydana dolaplar yerleştirilerek burada çalışmalara başlandığını belirten Prof. Ürekli, bu süreci şöyle anlattı: “Burada ticari faaliyetlerini sefalet içinde sürdüren Sahaflar esnafı, üç sene sonra yenilenen işyerlerine taşındı. Kendilerine geçici yerler tahsis edilerek barakalar kurulmasını, basmacı ve sahaflar esnafı da talep etmişti. Basmacı esnafının bir kısmı için Yeni Han içindeki avluda barakalar kuruldu. Yine bir kısım basmacı ve manifaturacı esnafı Hocapaşa civarındaki dükkanlara yerleşti. Ayrıca Cağaloğlu etrafında boş bir alanda kurulan barakalarda bir kısım manifaturacı ve haffaf esnafı çalışmalarını sürdürdü. Malları enkaz altında kalan ve sermayelerini kaybeden terlikçi esnafı, Sultan Ahmet Camii avlusunda kurulan barakalarda işlerine devam etti.”

 

YARDIMLAŞMA GELENEĞİ

 


Kuyumcular Caddesi (Kapalıçarşı)




Sultan II. Abdülhamid’in emriyle Şehremini Rıdvan Paşa başkanlığında merkezi bir İane Komisyonu kurularak depremzedeler için yardım kampanyası başlatıldığını söyleyen Prof. Dr. Ürekli, “İane için basılan biletler bankalara, şirketlere, vilayetlere dağıtıldı. Depremde işyerlerini kaybederek zarar gören esnaf ise ianeden muaf tutuldu. Bununla birlikte, iane verenlerin listesine bakıldığında, ekonomik durumu iyi olan pek çok esnaf ve tüccarın iane komisyonuna bağış yaptığı biliniyor. Söz konusu barakaların masraflarının bir kısmı toplanan ianeden karşılanmış; Sultan II. Abdülhamid de iane verdi. Türk toplumunun yardımlaşma kültürü atalarından geliyor” dedi.

 

TARİHİ ÇARŞILAR İÇİN 3 ÖNERİ



 


Terlikçiler Caddesi (Kapalıçarşı)




Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatma Ürekli’nin deprem bölgesinde yapılacak çarşılar için 3 önerisi ise şöyle: 

 

* Tarihi çarşıların röleveleri, fotoğrafları, plan ve krokileri, filmleri varsa bu görsellerden yararlanılmalı. Günümüz şartlarında, eskisinden daha sağlam, aslına uygun, fonksiyonel olacak şekilde restore edilebilir. Çarşının tarihi dönemlerini yansıtan süslemeleri de yansıtılmalı. 

 

* Tarihi çarşının özelliğine göre yeniden ihyası, Kültür Bakanlığı, vakıflar, belediyeler ve uzman heyetin işbirliği içinde yürütülmeli. Tamirat, dükkan sahiplerinin isteğine bırakılmamalı. Dükkan sahipleri de imkanları ölçüsünde katkı yapmalı.

 

* Konteyner çarşılar ise büyük masraflar yapılmadan, daha kullanışlı malzemelerle çarşıyı hatırlatacak ama alışveriş için kullanışlı olacak şekilde planlanmalı. Burada en önemli husus, yeni bir afet, yangın, su baskını ve diğer hususlarda korunaklı olması. Çarşının kurulacağı yerlerde muhakkak aydınlatmalar ve yangın güvenliği sağlanmalı.

03 Nisan 2023 Pazartesi