Tapu kaydının anavatanı da Anadolu

Tapu Kadastro II. (İstanbul) Bölge Müdürü Dr. Cengiz Yıldırım’ın, kendisini ziyaret eden İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Yakup Köç’e takdim ettiği tablet, tapu kayıt kültürünün anavatanının Anadolu olduğunu kanıtlıyor.

Takdim edilen tablet, Anadolu’daki ilk tapu senedi olarak biliniyor. Tapu senedi, Milattan Önce 7. yüzyılda bugünkü Mardin ili sınırları içinde yer alan bir bağ ve bahçenin bedeli karşılığında ve tanıkların şahitlik etmesiyle gerçekleştirilen satış işlemini anlatıyor.  

3 MÜHÜR

Yakup Köç’e takdim edilenler arasında yer alan mühür ise Osmanlı döneminde yazışma ve kayıtları güvenli hale getirmek ve resmileştirmek amacıyla kullanılırdı. Mühür üzerine baskı yapılarak belgelerin geçerliliği sağlanırdı. Özellikle stratejik öneme sahip işlemler, en az üç devlet görevlisi tarafından onaylanırdı. 

Mühür, üç parçaya ayrılır ve her parça farklı bir kişide korunurdu. Bu üç parça, bir araya gelmeden mühür basılamazdı; bir araya gelmeleri güç ve karar birliğini temsil ederdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim ve idari süreçlerinde bu mühür sistemi önemli bir rol oynardı.

EN ESKİ KADASTRO BELGESİ

Dr. Cengiz Yıldırım’ın takdim ettikleri arasında, 19. yüzyılın sonlarında Irak’ta keşfedilmiş bir belge de bulunuyor. M.Ö. 1900 ile 1600 arasında Eski Babil dönemine ait olan bu belge, dünya üzerinde arazi sınırlarını tanımlamak için kullanılan en eski kadastro belgesi olarak biliniyor. 

Belge; karakteristik kama şeklindeki çivi yazısı kullanılarak oluşturulmuş, matematiksel yöntemle belirlenmiş arazi ölçüşleri olan arazi parçaları ile bataklık alanların yanı sıra harman yeri ve yakınında yer alan bir kuleyi içeren alanı tanımlamış.

07 Ağustos 2023 Pazartesi