tatil-sepeti

Faiz oranlarındaki artışlar ve parasal sıkılaştırmaya yönelik tedbirler, nakit akış koridorunda da daralmaya sebep oluyor. Bu durum nedeniyle özellikle iç piyasaya mal satan firmaların, bazı alacaklarında tahsilat riskinin artabileceği belirtiliyor.


 

Önümüzdeki dönem için tahsilatın öneminin arttığını vurgulayan uzmanlar; konkordato ihtimalini de düşünerek, alacak sigortası yaptırılmasını tavsiye ediyor. 

 

HABER: ADEM ORHUN

 

Parasal sıkılaştırmaya yönelik tedbirlerin ve faiz artışının devam edeceği açıklanırken, iç piyasada bazı istenmeyen durumların yaşanmasının da muhtemel olduğu uyarısı yapılıyor. Bu gelişmeler hem uzun vadeli alışverişleri hem de tüketim harcamalarını aşağı yönde etkilerken, işletmeler de benzeri bir dar koridora giriyor. Birçok işletme sahibi, limitlerini aştığını ve ticari kartlarının dolduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yapan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç de konuya şöyle dikkat çekmişti: “Kredi kartında hem alıcı hem satıcı açısından efektif bir süreç var. Şirket kredi kartlarının limitlerinin güncellenmesine ve uzun vadeli taksitli kredili sürece ihtiyaç var. Özellikle şirket kredi kartlarıyla ilgili hem limit hem de taksit kısıtlaması geldikten sonra, karşılıksız çek oranlarında artışlar yaşandı. Ödeme zincirinin daha sıhhatli çalışması için şirketlerin kredi kartı limitlerinin ve taksitlendirme paketinin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”  

 

ÖDEME GÜÇLÜĞÜ

 

İmkanları daralan firmaların ödeme güçlüğü yaşayabileceğine dair uyarılar da artmaya başladı. İhracat yapmayan firmaların, faiz artışı ve sıkılaştırma adımlarıyla birlikte zor durumda kaldığını belirten ekonomi uzmanları, taksitlerin sınırlandırılmasının da nakit akışı sıkışık durumdaki işletmeleri zora sokacağını vurguladı. Tüketimi azaltmaya yönelik tedbirler de yine iç piyasada satış hacmini düşüreceği için bu durum işletmelerin cirolarını olumsuz etkileyecek. Uzmanlar, böyle muhtemel bir durumda da ödemelerde aksama ve konkordato başvurularının artmasının bekleneceğine dikkat çekti. 

 

Konu hakkında değerlendirme yapan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Yavuz, artık çok kontrollü döneme girildiğini belirterek, şunları söyledi: “Ekim ayında konkordatoya başvurup geçici mühlet ve kesin mühlet kararı alanların sayısı arttı. Aralık ve ocakta da birçok firmanın konkordato ilan edeceğini tahmin ediyoruz. Böyle bir riske karşı firmaların daha aktif olması, yeni müşteriler bulmaya odaklanması gerekiyor. Ayrıca kredi faizleri artacağı için uzun vadeli satış yapılmasını önermiyoruz. Eğer mümkünse firmaların alacak sigortası yapmasını tavsiye ediyoruz. Buna göre bütçeyi gözden geçirmelerini ve ihracat yapmalarını öneriyoruz.”

 

Ekonomi uzman-larının dikkat çektiği Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS), risk yönetiminde güven arayanlar için önemli çözüm yollarından biri olarak gösteriliyor. KOBİ’lerin yurt içi vadeli satışlarına ait ticari alacaklarını teminat altına alan bir sigorta ürünü olan DDAS, yurt içi vadeli satışlardan doğan ticari alacakların ödenmemesi durumunda oluşan zararları karşılıyor. Bu alacak sigortası teminat altına alınmış alıcıların iflas, konkordato, tasfiye vb. hukuki durumlarla temerrüde düşen ticari alacakları için teminat sağlıyor.

 

Güncel rakamlara göre DDAS  kapsamında 50 bin işletmeye yaklaşık 15 milyar TL teminat sağlandı. Bu, bir bakıma 15 milyar liralık ticaret hacminin DDAS güvencesiyle gerçekleştiği anlamına geliyor. 

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

 

Bu sigorta ürününe başvurmak isteyen KOBİ’nin, basit usul dışında vergi mükellefi olması ve en az 2 yıl önce kurulması gerekiyor. Temel şartları karşılayan ve Özel Riskler Yönetim Merkezi (ÖRYM) tarafından yapılacak risk değerlendirme kriterlerini sağlayan tüm KOBİ’ler, Devlet Destekli Alacak Sigortası ile ticari alacakları için teminat elde edebiliyor. 

 

LİMİT ARTACAK

 

Devlet Destekli Alacak Sigortası Sistemi’nden, bir önceki mali yılda, yurt içi satışlardan elde ettiği cirosu 250 milyon TL’den az olan KOBİ işletmeleri yararlanabiliyor.  

 

Ancak, mayıs ayında KOBİ tanımıyla ilgili limitler güncellenerek tavan 500 milyon TL’ye çekildi. Alacak sigortası açısından da üst limitin bu seviyeye yükseltilmesi için tebliğ çalışmaları sürüyor.

 

FAYDALARI NELER?

 

* DDAS, KOBİ’lerin nakit akışlarının kesintiye uğramasını engelliyor ve böylece likiditenin korunması için yardımcı oluyor. 

 

* KOBİ’lerin alacak yönetimlerine katkı sağlayarak, tahsilata dayalı risklerden korunmalarını sağlıyor ve kredibilitesini de korumuş oluyor. 

 

* KOBİ’lerin alıcılarının, risk izleme ve değerlendirmeleri düzenli olarak yapılarak, sağlıklı bir risk yönetimi imkanı da sağlıyor.

 

* DDAS ayrıca, alıcı ve alacaklar ile ilgili tahsilat süreçlerinde sulh, arabuluculuk ve hukuk desteği sunarak, alacak yönetimini de destekliyor. 

 

KOBİ ÜSTÜNE DE VAR

 

Ayrıca KOBİ’den daha büyük işletmeler için de alacaklara teminat imkanı bulunuyor. Sermayesinin tamamı Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait olan Türk Reasürans Anonim Şirketi, KOBİ üstü işletmeler için de alacak sigortası hizmeti sunmaya başladı. 

 

Devlet Destekli Alacak Sigortası’na, sisteme dahil olan sigorta şirketleri üzerinden başvurulabiliyor. 

 

Konu hakkında ayrıntılı bilgiye şu adresten ulaşılabilir: https://alacaksigortasi.com.tr

 

DDAS İLE FİNANSMAN İMKANI DA VAR 

 

Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal, Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS) paralelinde ayrı bir kazanım daha olduğunu söyledi. İstanbul Ticaret Gazetesi’nin konuyla ilgili sorularını cevaplayan Canal, şunları söyledi: “DDAS poliçesinin banka ve finans kurumları nezdinde teminat kabul edilebilmesi için uzun süredir çalışmalarımız sürüyordu. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK),  Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile yürütülen çalışma ve istişareler neticesinde ‘DDAS-Finansman’ ürününü hayata geçirdik. Çok temel ifadeyle KOBİ’lerin doğmuş alacaklarını temlik etmeleri suretiyle finansmana ulaşırken temlik edilen fatura veya faturaların, DDAS kapsamında sigortalanması ve bu sayede alacağın artık daha muteber ve kabul edilebilir bir teminat olması sağlanıyor.”

 

SİGORTANIN PRİMİ TAKSİTLE ÖDENEBİLİYOR

 

Devlet Destekli Alacak Sigortası’nda (DDAS) prim tutarı, başvuran işletmenin toplam vadeli alacak tutarına ve vade süresine bağlı olarak değişiyor. Prim tutarının en az yüzde 25’i peşin ödendiğinde, geri kalan tutar 5 taksit halinde ödenebiliyor. Prim ödemeleri, EFT/havale, kredi kartı veya benzeri başka düzenli ödeme yöntemleriyle yapılabiliyor. Peşin ödemede yüzde 10 indirim sağlanıyor.

 

İHRACATÇIYA DA TÜRK EXİMBANK TEMİNATI

 

Türk Eximbank’ın da ihracatçılar için alacak sigortası programı bulunuyor. Türk Eximbank, yurt dışına satışlardan doğan riskli alacakları, ticari ve politik risklere karşı sigorta kapsamına alıyor. Türk Eximbank’ın uygulamaya dahil ettiği ülkelerdeki alıcılara yapacağı 360 güne kadar vadeli tüm sevkiyatları, alıcı firmalara tahsis edilen limitler çerçevesinde sigortalanıyor. 

 

Türk Eximbank’ın alacak sigortası programları kapsamında şu çözümler sunuluyor: 

 

* Kısa Vadeli Alacak Sigortası

 

* Spesifik İhracat Kredi Sigortası

 

* Sevk Öncesi İhracat Kredi Sigortası

06 Kasım 2023 Pazartesi