ABD’de Silikon Valley Bank’ın iflasının global etkilerinin geçici olması bekleniyor. Ancak bu süreçte yaşanan tecrübenin, startupların değerlemesinde ve fonlamadaki kriterlerin gözden geçirilmesine yol açması bekleniyor.


 

HABER: ADEM ORHUN 

 

Risk sermayesi yatırımlarının en büyük çalışma alanı Silikon Vadisi, önceki hafta yerel bir bankanın ‘iflasıyla’ karıştı. Startup pazarında işlem yapan ve ağırlıklı olarak risk sermayesi (VC) fonlarıyla çalışan Silikon Valley Bank’ın (SVB) sürpriz bir şekilde iflas etmesi, sadece vadideki şirketlerin sorunu olmaktan çıktı, global çapta etkiler doğurdu. 

 

Sermaye yeterliliği açısından puanı yüksek olan banka, ABD’deki bankacılık sisteminde ilk 20’de bulunuyordu. SVB, mevduat değerlendirme açısından muhafazakar yöntemleriyle ve pek risk almamasıyla tanınıyordu. SVB bu bakımdan, girişimleri sebebiyle risk alan startuplar ve yatırımcılar için güvenli banka olarak görülüyordu. 

 

ÇIKIŞ MANEVRASI

 

Ancak Covid-19 pandemisi üretimden lojistiğe birçok şeyi değiştirdiği gibi mevduat değerlendirme tercihlerini, risk algısını da etkiledi. SVB’nin, pandemiden önce 60 milyar dolardan fazla olan mevduatı pandemiden sonra yaklaşık 190 milyar dolara yükseldi. Hızla büyüyen mevduatı, şirketlere ve yatırımlara kredi olarak aynı hızda tahsis edemeyen banka, yine tutucu bir adım attı. Yatırımın bir bölümü faizleri sıfıra yakın olan devlet tahvillerine yapıldı, bir bölümü ise ipoteğe dayalı tahvillere ayrıldı. SVB’nin ipoteğe dayalı tahvillere 80 milyar dolar yatırdığı ifade ediliyor. Risk almamak için yapılan bu yatırım, Fed’in faiz artırma adımlarının etkisiyle sorunlar yumağına dönüştü. SVB’nin elindeki tahvillerin faizleri, piyasa faizlerinin altında kaldıkça banka, yatırımından zarar etmeye başladı. Zarara bir noktada son vermek isteyen banka, nakde dönmek için kritik bir karar verdi: Elindeki fonları zararına bozdurmak. Bu da piyasadaki güven algısını bozdu, hesap kapatma yarışı (Bank Run) başlayınca banka iki günde adeta bayrak indirdi. 

 

KÜRESEL SONUÇLAR

 

Bu iflasın, Lehman Brothers krizi gibi bir etki yapması beklenmiyor. Ancak SVB yerel bir banka olsa da startup ekosistemi global. Bazı Türk şirketlerinin de SVB’de hesabı bulunuyor. Hatta dünyanın dört bir yanındaki startuplar bu bankayla çalışıyordu. Gerek Silikon Vadisi’nde kurulmuş yabancı şirketler gerek orada ofisi olmayan birçok uluslararası startup bu bankada hesap sahibi. Dolayısıyla bu durum, SVB krizini yerel bir iflas olmaktan çıkardı, bu da yatırım iştahının geleceğinde belirsizliğe sebep oldu. 

Bu belirsizliğin hatırı sayılır bir süre devam edeceği tahmin ediliyor. 

 

SİSLİ DÖNEM

 

Doğal olarak girişimcilikten kaynaklanan riski göğüsleyen startuplar, yeni bir sisli alana girmiş durumdalar. Bu belirsizlik döneminde geçici bir süre de olsa startuplara yatırım ilgisinin azalacağı, likidite sıkıntısı ve istihdam krizi yaşanabileceği tahmin ediliyor. Ancak bu krizin aşılmasında elde edilecek tecrübenin bankaların yanı sıra startuplara yatırımda da yeni regülasyonlar doğurması bekleniyor. 

 

GİRİŞİMCİLER DE GEMİYİ TERK ETTİ

 

SVB, startupları fonlayan risk sermayesi şirketlerine (VC) kredi veriyordu. Ayrıca VC şirketleri fonladıkları startuplara da ‘paranızı bu bankaya yatırın’ diyordu. Ancak güvenin bozulduğu günlerde hem şirketler hem startuplar paralarını çekme yarışına girişti. Bankayı iflasa götüren sebeplerden biri de bu oldu. 

 

DEĞERLEMEDE YENİ DÜZENLEMELER

 

ABD’de bankacılık sistemiyle ilgili makalelere göre pek çok girişimin gelir çarpanları, piyasaya göre yüksekti ve değerlemeler şişiriliyordu. Bu durumun fark edilmesiyle bir süredir yeni başlayan girişimler daha düşük bir fiyatla değerlendiriliyor. Bu da yatırım fonlama turlarında daha düşük tutarların oluşmasına yol açıyor. Ancak olumsuz gibi görünen bu durumun daha sağlam temeller atılmasını destekleyeceği belirtiliyor. SVB krizinin de bu açıdan değerlemelerin daha titiz bir şekilde yapılmasına, dolayısıyla yeni kriterlerin belirlenmesine yol açacağı ifade ediliyor. 

 

DEVLET MESELESİ OLDU

 

ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), 10 Mart’ta piyasalarda düşüşe neden olan SVB’ye kayyum atadı. SVB’nin iflası, 2008 küresel finansal krizinden bu yana ABD’de kayıtlara geçen en büyük banka iflaslarından biri oldu. İngiltere Merkez Bankası (BoE), SVB’nin İngiltere’deki iştirakinin HSBC tarafından satın alınması konusunda tarafların anlaşmaya vardığını duyurdu. İsrail ise teknoloji şirketlerini korumak için pozisyon aldı. İsrail Başbakanı, Maliye Bakanı, Ekonomi Bakanı ve Merkez Bankası Başkanının yer aldığı bir masada atılacak adımlar görüşülürken “Krize karşı gerekirse, İsrail’deki yüksek teknoloji şirketlerinin ve çalışanlarının sorumluluğu dışında, operasyonları İsrail merkezli olan İsrail şirketlerinin, likidite krizini aşmalarına yardımcı olacak adımlar atılacak” denildi. 

 

AR-GE STARTUPLARI DAHA FAZLA ETKİLENİR

 

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, SVB krizini İstanbul Ticaret’e değerlendirdi. Türkiye’deki ‘küresel doğan’ (dış yatırımcıya açılan) startupların bu durumdan etkilenebileceğine dikkat çeken Elbaşı, “Bunlar da sermaye anlamında kısa süre likidite sıkıntısı yaşarlar. Özellikle Asya, Ortadoğu startupları daha fazla etkilenecek; çünkü onların daha fazla bağlantısı var. Ancak asıl problemi Ar-Ge startuplarında göreceğiz. Çünkü bu alandaki şirketler sürekli para harcayan, yani araştırma ve harcama yapanlar, dolayısıyla sürekli likit eritiyorlar. Likit sıkıntısının yaşandığı bir ortamda en çok sıkışacak olanlar da Ar-Ge startupları olacaktır” diye konuştu. 

 

SVB’nin iflasından direkt olarak etkilenen birkaç Türk şirketi olduğunu belirten Elbaşı, “Onlar likidite anlamında problem yaşasalar da maaş hesapları başka bankalarda olduğu için kriz yaşamadılar” dedi. 

 

Elbaşı ayrıca, likit sermayeye bağlı olarak çalışanların dışında kripto varlıklar sayesinde geleneksel bankacılıktan uzaklaşan startuplar için SVB krizinin sebep olduğu baskının ciddi seviyede olmadığını söyledi.  

20 Mart 2023 Pazartesi