tatil-sepeti

Avdagiç, “Elbette kültür-sanat, tek başına hiçbir ekonomik sorunu çözmez ama gerekli yakıtı sağlar ve en önemlisi vizyonu ortaya koyar. Hep milli ve yerli bir teknolojiden bahsediyoruz ya işte, onu da sağlayacak olan kültürdür, sanattır, edebiyattır” diye konuştu.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, kültür ve sanatın, sürdürülebilir ve alternatif bir ekonomi için giriş kapısı olduğunu söyledi. Ekonomik kalkınmada kültür ve sanatın önemine işaret eden Avdagiç, “Kültürel hafızası olanların ve ancak kitapla, sanatla iç içe olanların iktisadi kalkınma için gerekli vasfı oluşturduklarını görebiliyoruz. Gerçekten kültür ve sanat, sürdürülebilir ve alternatif bir ekonomi için giriş kapısı” dedi.

VİZYON KAZANDIRIR

İTO tarafından yayın hayatına kazandırılan ‘İstanbul’un Kültürel Yüzü Cağaloğlu, Sultanahmet, Beyazıt’ adlı kitabın tanıtımı için video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda konuşan Avdagiç, kültür ve sanatın ekonomiyi teşvik ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Biz İTO camiası olarak, kültür ve sanat ile ekonomiyi adeta ‘bir kuşun iki kanadı’ gibi görüyoruz. Kültür ve sanatın ekonomiyi teşvik ettiğine inanıyoruz. Elbette kültür-sanat, tek başına hiçbir ekonomik sorunu çözmez ama gerekli yakıtı sağlar ve en önemlisi vizyonu ortaya koyar. Hep milli ve yerli bir teknolojiden bahsediyoruzya işte, onu da sağlayacak olan kültürdür, sanattır, edebiyattır. Bunlar bir şeyi nasıl yapacağımızı adeta öğretir. Bununla yetinmez, bunun için gerekli olan ruhu da bize verir.

NIETZSCHE OLMASAYDI

Nietzsche olmasaydı, Alman kalkınmasından söz edebilir miydik? İngilizler gerekli sosyal ve kültürel ortama sahip olmasalardı sanayi devrimini gerçekten hayata geçirebilirler miydi? Özetle, ekonomik kalkınma için gerekli yeni fikirleri sağlayacak olanın genişölçekli kültürel ve sanatsal ortamın tesisi olduğunu düşünüyoruz.
İçinde bulunduğumuz Tarihi Yarımada, dün üç kıtaya hükmeden bir imparatorluğun, bugün ise Türkiye ekonomisinin kalbi olmuşsa bunu kültürle, sanatla, edebiyatla iç içe yaşamasına borçlu olduğunu düşünüyoruz. Kapalıçarşı’nın yanında Süleymaniye ve Fatih külliyeleri yükseldi. Ticaretin kalbi Sultanhamam’ın yanında gazeteler ve yayınevleri hep var oldu. Eğitim ve kültür-sanat, Tarihi Yarımada’da ticaretle, üretimle, ekonomiyle yan yana bulundu ve birbirini besledi.”

TÜRKİYE’NİN EN ESKİ YAYIMCISIYIZ

2021’in, İTO’nun kuruluşunun 139’uncu yıl dönümü olduğunu hatırlatan Şekib Avdagiç, “İstanbul Ticaret Odası, Sultan 2. Abdülhamid’in iradesiyle 1882 yılında fiilen göreve başladı. O dönemde İTO, sadece İstanbul’un odası değildi. Dersaadet Ticaret Odası olarak imparatorluğun tamamına hizmet veren bir yapıdaydı. İTO, kuruluşundan sadece 3 yıl sonra kendi matbaasını kurdu, ilk kitabını ve dergisini neşretti. Dolayısıyla İTO, yayımcılıkta 136’ncı yılını kutluyor. Aralıksız yayıncılık faaliyetinde bulunmamız sebebiyle Resmi Gazete’yi bir kenara bırakacak olursak Türkiye’nin en eski yayımcısı İTO” diye konuştu.

BU ŞEHRİN ÖZÜ TARİHİ YARIMADA’DIR, SURİÇİ BÖLGESİDİR

Milletleri ve medeniyetleri kalıcı yapanın, mekanlara sinmiş kalıcı hafızalar olduğuna dikkat çeken Avdagiç, şöyle konuştu: “Mekanlar çok boyutlu pencereler gibidir.
Ait olduğu medeniyetin siyasetten tarihe, edebiyattan müziğe kadar birçok değerini temsil eder. Bir anlamda o kültürel kimliğin dışavurum alanları gibidir. İstanbul da böyledir. Bu niteliğiyle İstanbul, Türk tarihinin 1453’te İstanbul’un fethi ile başlayan görkemli yükselişinin özetidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun üç kıta yedi iklime etki eden yükselişinin sırrı İstanbul’da saklıdır.”

Köprübaşı’ndan Cağaloğlu’na, Sultanahmet’ten Beyazıt’a kadar geniş bir alanın İstanbul’un karakteri ve hafızası olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Nasıl İstanbul geniş bir coğrafyanın düğümlendiği şehir ise bu şehrin özeti de, eskilerin deyimiyle özünün özü de Tarihi Yarımada’dır, Suriçi bölgesidir. Çünkü Köprübaşı’ndan Cağaloğlu’na, Sultanahmet’ten Beyazıt’a kadar geniş bir alan İstanbul’un karakteri ve hafızasıdır” dedi.

26 Ocak 2021 Salı

Etiketler : Gündem