Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, 22-24 Nisan'da Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyareti kapsamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Türkiye'de iş yapan Alman şirketlerinin temsilcileriyle de görüşmüştü.
AHK Türkiye Başkanı Pınar Ersoy, bu görüşmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, bu ziyaretin iki ülke arasında kültürel ve ekonomik ilişkilerin pekiştirilmesi için güzel bir fırsat olduğunu söyledi.
Ziyaretin İstanbul ayağında ekonomik ve ticari ilişkileri istişare etmek amacıyla Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Maliye Bakanı Christian Lindner ile bir araya geldiklerini aktaran Ersoy, bu görüşmede Türkiye'de yatırımı bulunan özel sektör temsilcilerinin de yer aldığına işaret etti.
Ersoy, burada Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik alınacak önlemlerin değerlendirildiğini bildirerek, "Vize hususunda Türk vatandaşlarının yaşadığı sıkıntılar, mesleki eğitim, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ve sınırda karbon vergisi düzenlemesi gibi Avrupa Birliği ile ticaretimizi etkileyen konular da ele alındı." dedi.
AHK Türkiye'nin, 30 yıldır iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinde köprü vazifesi gördüğünü aktaran Ersoy, "Özellikle teknoloji ve yenilik odaklı sektörlerdeki ortaklıklar ve sanayinin yeşil dönüşümünün desteklenmesi çok önemli. Ülkelerimiz arasında karşılıklı teknoloji transferi ve bilgi paylaşımı, ekonomilerimizin el ele büyüyerek gerçek potansiyelinin ortaya çıkarılmasını ve uluslararası arenada daha rekabetçi olmamızı sağlayacak. Sayın Cumhurbaşkanı Steinmeier'in da ifade ettiği gibi, iki ülke olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz ve birbirimize ihtiyacımız var." diye konuştu.
Ersoy, son dönemde Almanya ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin önemli bir ivmelenme gösterdiğine ve Türkiye'de 8 bin 125 Alman sermayeli firmanın faaliyette bulunduğuna dikkati çekti.
Kovid-19 salgını sonrasında ortaya çıkan "nearshoring" (tedarik ve yatırımın yakın coğrafyadan yapılması) kavramıyla Türkiye'nin Almanya için her zamankinden daha cazip olduğunun altını çizen Ersoy, "Türkiye'de genç ve iyi eğitimli bir nüfus var. Bu nüfus, stratejik olarak iyi bir konumda ve Alman sermayeli üyelerimiz arasında gerçekleştirdiğimiz anketlerde görüyoruz ki yatırım yapan firmalar Türkiye'de olmaktan memnun, istikrarlı bir ekonomik düzen ve politik iletişim sürdürüldüğü sürece yatırımların gelmeye devam edeceğine inanıyoruz. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı Steinmeier'in ziyareti ayrı bir önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ersoy, geçen yıl Almanya'dan Türkiye'ye 687 milyon dolar yatırım yapıldığını, bu miktarın artırılması için Alman firmalarına Türkiye'nin potansiyelinin doğru anlatılması gerektiğini belirtti.
Daha önce Türkiye ile ticari ilişkisi olan firmaların yatırım kararı almasının ve mevcut yatırımcıların yatırım miktarlarını artırmasının daha kolay olduğuna işaret eden Ersoy, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Ancak ilk defa Türkiye pazarına girmeyi planlayan firmalar, bazen Alman basınında yer alan Türkiye imajından etkilenebiliyor. Bizim de Oda olarak en çok üzerinde durduğumuz konulardan birisi bu. Türkiye'nin potansiyelinin Almanya'da tanıtılmasına büyük önem veriyoruz ve buna yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bunun yanı sıra sadece Alman yatırımcılar değil genel olarak yabancı yatırımcıların Türkiye'ye daha çok yatırım yapmasının sağlanması için ülkedeki yapısal reformların da hızlandırılması gerekiyor. Yatırım kararları, her iki ülkeyi de bağlayan birçok parametre barındırıyor."
Ersoy, Türkiye'nin özellikle yenilenebilir enerji konusunda büyük potansiyel barındırdığını belirterek, "Almanya'nın Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımları, ikili ticari ilişkilerin derinliğini ve önemini vurguluyor. Bu yatırımlar, her iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendiriyor ve gelecekteki işbirliği potansiyelini artırıyor. Bu ziyaretin Alman firmalarının yatırım kararlarını olumlu yönde etkileyeceğini umuyorum." dedi.
İki ülke arasındaki ticaret ve yatırım potansiyelinin artırılması için çeşitli önlem ve teşviklerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Ersoy, şunları kaydetti: "Yatırım teşviklerinin ve desteklerinin artırılması, hukuki çerçevenin güçlendirilmesi, bürokratik engellerin azaltılması, ayrıca sektörel işbirliği ve ortak projelerin teşvik edilmesi ile iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesi sağlanabilir. Bu tür ziyaretlerin ve görüşmelerin uzun vadeli sonuçları için zamanın ve sürecin önemini unutmamak gerekiyor. AHK Türkiye olarak iş dünyası aktörleri arasında iletişimi ve işbirliğini teşvik ederek, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesini ve genişlemesini hedefliyoruz."