Artan startup sayısı, yatırımcıları cezbetmeye devam ediyor. Startupların başarısını desteklemek amacıyla gerçekleştirilen birleşme ve devralma işlemleri pazardaki dengeleri değiştiriyor. Rekabet Kurumu ise öldürücü devralmalar konusunda önemli düzenlemeler yapıyor.


HABER: BARIŞ CABACI 

 

Türkiye’deki startup sayısı, son yıllarda büyük bir ivme kazandı. Bu durum hem yerli hem de yabancı yatırımcı ve firmaların dikkatini çekiyor. Yoğun ilgiyle birlikte birleşme ve devralma işlemleri de son 5 yılda önemli ölçüde arttı. Yatırımcılar ve büyük şirketler ise başarılı startupları satın alarak, inovasyonu ve büyümeyi desteklemek için stratejik ortaklıklar kuruyor. Bu birleşme ve devralma işlemleri, startupların sermayeye ve daha geniş pazarlara ulaşmasını sağladı. Rekabet Kurumundan alınan bilgilere göre, pazardaki dengeleri değiştirebilecek ve rekabeti olumsuz etkileyebilecek devralmaların denetim altına alınması için önemli bir adım atılıyor. Özellikle, hâlihazırda pazar hâkimiyetine sahip olan yerleşik şirketlerin gelecek vadeden startupları devralarak potansiyel rakiplerini etkisiz hale getirme pratiği olan öldürücü devralmalar, rekabet otoritelerinin odak noktasında. Rekabet Kurumu, geçen yıl adil rekabet için 2010 yılında yürürlüğe giren Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de revizyona gitti.

 

Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, devralma ve birleşmeleri hakkındaki sorularımızı yanıtladı: 

 

BİLDİRİLMESİ ŞART 

 

KOBİ birleşmelerine kıyasla startup birleşmelerindeki son durum nedir? Startup birleşmeleri, girişimcilerin büyüme stratejilerinde nasıl bir rol oynuyor?

 

Birleşme ve devralma sayılan haller, 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’in 5. maddesinde düzenleniyor. Buna göre kontrolde kalıcı değişiklik meydana getirecek şekilde iki ya da daha fazla teşebbüsün birleşmesi ya da bir veya daha fazla teşebbüsün tamamının ya da bir kısmının doğrudan veya dolaylı kontrolünün hisse ya da mal varlığının satın alınmasıyla, sözleşmeyle veya diğer bir yolla bir ya da daha fazla teşebbüs veya hâlihazırda en az bir teşebbüsü kontrol eden bir ya da daha fazla kişi tarafından devralınması 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında birleşme veya devralma işlemi sayılıyor. Burada esas unsur olarak kontrolde kalıcı değişikliğin meydana gelip gelmediği dikkate alınıyor. Faaliyet gösterdikleri pazarın daha rekabetçi olmasında itici bir güç olabilecek startupların hâkim durumdaki teşebbüsün dışlayıcı davranışları karşısında tehdit altına girmeden büyüyebileceği bir ortamı tesis etmek rekabet otoriteleri açısından önem arz ediyor. Günümüzde ana kriterin inovasyon olduğu, bilişim teknolojilerinin startupların ölçeklenmesinde kilit rol oynadığı rekabet hukuku tartışmaları çerçevesinde öldürücü devralmalar kritik bir konu. Öldürücü devralmalar pazar hakimiyetine sahip yerleşik şirketin, gelecek vadeden startupları devralarak gelecekte rekabetçi baskı yaratabilecek bir rakibini ortadan kaldırmak amacı ile birleşme-devralma işlemini gerçekleştirdiği durum. Bu itibarla pazardaki dengeleri değiştirebilecek, rekabeti önemli ölçüde bozabilecek devralmaların kontrolü amacı ile belirli ciro eşiklerini aşan birleşme-devralma işlemlerinin Rekabet Kurumuna (Kurum) bildirilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra 2022 yılında ek bir hüküm ile teknoloji teşebbüslerinin devralınmasının ciro eşikleri aranmadan Kuruma bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin temel amaçlarından biri yüksek miktarlarda yatırım alan teknoloji alanında faaliyet gösteren startupların kontrolsüzce devralınmasını engelliyor. Soruya tam anlamıyla bir cevap verilmesi adına öncelikle startuplarla doğrudan ilgisi bulunan yenilik kavramının birleşme ve devralmalar çerçevesinde rekabet hukukunda nasıl yer aldığına değinmenin yerinde olacağı düşünüyoruz. Startupların hem devralan hem de devre konu konumunda bulunduğu birleşme-devralma işlemlerinin dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de gerçekleşiyor. Buna karşın, KOBİ’ler çalışan sayısı ya da duran varlıkların değeri gibi faktörlere göre kategorize edilirken startupların kategorize edilmesinde belli unsurlar yok. Yenilik ve inovasyon çabaları, proje, belirsizlik, girişimin yaşı ve büyüme durumu gibi faktörlerin tamamı bir girişimin startup sayılıp sayılmadığında belirleyici olabilir. Bu konu hakkında düzenlemelerimiz bulunuyor. Güncel duruma göre revize ediyoruz.

 

DENGELİ OLMALI

 

Bir startup için birleşme veya ortaklık ne gibi avantajlar sağlayabilir? Hangi faktörler birleşme sürecini başarılı kılar? Birleşme sürecinde dikkate alınması gereken önemli adımlar nelerdir?

 

Startuplar, henüz yeni kurulmuş olması dolayısıyla faaliyetlerini finanse edebilmek ve sürdürebilmek için sermayeye ihtiyaç duyabilir. Bunun yanında pek çok startup, faaliyetlerini sürdürebilmek için üretim tesisi, pazarlama ve dağıtım ağı, müşteri kitlesi gibi temel araçlara sahip olmadığından faaliyetlerini yürütmekte zorlanabilir. Buna karşı, piyasada faaliyet gösteren yerleşik firmaların yahut yatırım şirketlerinin, piyasaya etkili bir şekilde giriş yapmakta zorlanan girişimleri kendi bünyesine katarak veya bu şirketlere yatırım yaparak girişimin pazara girmesine katkı da sunulabilir. Söz konusu birleşme veya ortaklık sonucunda startup faaliyetlerini daha etkili bir şekilde sürdürebilme imkânına sahip olması bizler için önem arz ediyor. Bunun yanında, piyasada faaliyet gösteren yerleşik şirketler ise yenilikçi yapıya sahip bir startupı bünyesine katarak veya ortaklık sağlayarak rakipleri önünde avantaj sağlama imkânına kavuşacaktır. Ancak her ne kadar söz konusu birleşme veya ortaklık sonucunda her iki tarafın da bu durumdan fayda sağlayacağı düşünülse de startupın birleşme veya ortaklık anlaşması sonucunda yakın gelecekte rekabet etme imkanı ortadan kalkabilir veya startup pazarda büyümesine engel olacak dezavantajlı hüküm ve şartlar ile karşı karşıya kalabilir. Dolayısıyla startupın yapacağı birleşme veya ortaklık anlaşmalarında faaliyetlerinin engellenmesine yol açacak veya rekabet etmesine engel teşkil edecek hüküm ve şartların rekabet hukuku kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin, anlaşma sonucunda startupa getirilecek olan rekabet etmeme veya rakiplere mal sağlamama yükümlülüğü gibi münhasırlık hükümleri startupın pazarda tutunamamasına yol açabilecek bir husus olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle birleşme veya ortaklık işlemleri için yapılacak olan anlaşmaların rekabet hukukuna uygun olarak hazırlanması ve rekabeti ortadan kaldıran veya önemli ölçüde sınırlayan anlaşmalar yapılmaması hem startupın faaliyetlerini sürdürebilmesine imkân sağlayacağı hem de pazardaki rekabetin tesisini sağlayacağını öngörüyoruz.

23 Temmuz 2023 Pazar