Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından hazırlanan Merkezi Takas Kuruluşlarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Buna göre, Merkezi Karşı Taraf olarak hizmet veren Merkezi Takas Kuruluşlarının nakit kaynakları, kendi nakit kaynakları ile topladığı nakit teminatlar ve nakit garanti fonu katkı paylarından oluşacak.
Yapılan değişiklikle, Merkezi Takas Kuruluşları kendi nakit kaynaklarını, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında (TCMB), Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar nezdinde, Borsa İstanbul Anonim Şirketi (BİAŞ) Para Piyasasında, BİAŞ Swap Piyasasında veya BİAŞ Borçlanma Araçları Piyasasında değerlendirecek.
Değişiklik kapsamımda Merkezi Takas Kuruluşları topladığı nakit teminatlar ile nakit garanti fonu katkı paylarını da TCMB’de, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar nezdinde, BİAŞ Para Piyasasında veya BİAŞ Borçlanma Araçları Piyasası altında yer alan Repo-Ters Repo Pazarı ve Taahhütlü İşlemler Pazarında üçüncü fıkrada belirtilen özellikleri taşıyan borçlanma senetleri ile teminatlandırılmasını sağlayacak şekilde değerlendirecek.
Bu alanlarda değerlendirilemeyen nakit işlem teminatı ve nakit garanti fonu katkı paylarının asgari yüzde 95’inin ise yine yönetmeliğin 34/A maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen özellikleri taşıyan borçlanma senetleri ile teminatlandırılmasını sağlayacak şekilde ters repo işlemlerinde değerlendirilmesi esas olacak.
Bu özelliklere göre, Merkezi Karşı Taraf olarak hizmet veren Merkezi Takas Kuruluşları ilgili finansal kaynaklarını nakit, mevduat veya yatırım fonu katılma payı olarak veyahut düşük piyasa ve kredi riski taşıyan, yüksek likiditeye sahip menkul kıymetlerde değerlendirecek. Merkezi Karşı Taraf olarak hizmet veren Merkezi Takas Kuruluşları ancak temerrüt yönetim sürecinde gerektiği takdirde türev finansal araçlara yatırım yapabilir. Merkezi Karşı Taraf olarak hizmet veren Merkezi Takas Kuruluşlarının yatırım yapacağı borçlanma senetlerinin devlet veya merkez bankalarınca ihraç edilmiş veya ödemesi garanti edilmiş olması, serbestçe transfer edilebilir olması, çok sayıda alıcı ve satıcıdan oluşan aktif bir piyasaya ve düzenli olarak açıklanan fiyat bilgisine sahip olması ve yapılacak borçlanma senedi yatırımlarında portföy ortalama kalan vadesinin gözetilmesi gerekiyor.