Sosyal konutla bir taşla iki kuş

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye tarihinin en büyük sosyal konut projesi ile 81 ilde evi olmayan vatandaşların ev sahibi yapılacağını açıkladı. Kampanyada evi olmayan gençlere ve emeklilere öncelik verilecek. Dev sosyal konut projesi ile bir taşla iki kuş vurulacak. Kampanyayla sektörler ve piyasa canlanacak. Öte yandan konut arzı artırılarak, kiraların enflasyon üzerindeki yapışkanlığı giderilecek.

Giriş: 02.05.2025 - 09:41
Güncelleme: 02.05.2025 - 09:42
Sosyal konutla bir taşla iki kuş

İstanbul’da 23 Nisan’da yaşanan depremler, kentsel dönüşümün ‘acil’ bir sorumluluk olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu bağlamda hükümet, bir yandan kentsel dönüşümü hızlandıracak destek paketlerini yürütürken bir yandan da evi olmayan vatandaşları uygun fiyatlı ‘güvenli’ konutlara kavuşturacak yeni projeleri hazırlıyor. 


GENÇLERE VE EMEKLİLERE ÖNCELİK

81 ilde geçerli olacak ve detayları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulacak kampanya ile hem konut arzı artırılarak kalıcı enflasyon düşüşü için zemin hazırlanacak hem de vatandaşlar uygun koşullarda depreme dayanıklı ‘güvenli’ konut sahibi olacak. Tarihi sosyal konut projesi için çalışmalar sürdürülüyor. Yıl başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müjdesini verdiği proje kapsamında; 2025’in ikinci yarısında 81 ili kapsayan, bugüne kadar hayata geçirilmiş en büyük kampanyanın başlatılacağı duyuruldu.


Yürütülen çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte özellikle gençler ve emeklilere yönelik özel kontenjanlar ayrılacak. 11 ili kapsayan deprem konutlarının tamamının yıl sonuna kadar teslim edilmesiyle sosyal konut projesinde adımlar hızlanacak.


AÇIKLAMA BAKAN KURUM’DAN 

Sosyal konut projesiyle ilgili ilk bilgileri, 23 Nisan depreminin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum verdi. Bakan Kurum, deprem bölgesiyle birlikte bu yıl sonu tüm Türkiye’de yeniden sosyal konutla ilgili büyük bir kampanya başlatılacağını açıkladı. 

Bakan Kurum, 6.2 büyüklüğündeki depremin, “Büyük depremin habercisi veya değildir” yorumlarının çok faydası olmadığını, İstanbul’un depreme hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.


1.5 milyon binanın riskli olduğunu ve acil dönüşmesi gereken 600 bin bağımsız bölüm bulunduğunu aktaran Kurum, 2025 yılı itibarıyla İstanbul’da 


8 milyon 70 bin bağımsız bölüm olduğunu aktardı. Bu konutların ne kadar sürede dönüşeceğine ilişkin Kurum, “Hep birlikte bu mücadeleyi vermek durumundayız. Bu, sadece Bakanlığın yapacağı bir iş değil, bir tarafı Bakanlıksa, bir tarafı yerel yönetim, bir tarafı da vatandaşımız. Hep birlikte el ele vereceğiz. Devletimiz tüm imkanlarını vatandaşımız için seferber etmiş durumda” dedi.

KİRANIN ENFLASYONA ETKİSİ

Sosyal konut arzının artırılmasının enflasyon üzerine de olumlu etkileri olacak. Uzun vadede kalıcı enflasyon düşüşü için kira fiyatlarının yapışkanlığının giderilmesi adına sosyal konut projeleri anahtar olacak. 


Konut sayısının artırılması arz-talep dengesini optimal seviyeye çekerek uzun vadede yüzde 5 enflasyon hedefine katkı sağlayacak. 


Sosyal konut projesinin enflasyona etkisini değerlendiren İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, konut harcamalarının enflasyon sepeti içerisindeki ağırlığının yüksek olmasının kiraların önemini artırdığına dikkat çekerek, “Sosyal konut projeleri ile ev arzının artırılması, öncelikle konut fiyatlarının ve kiraların düşmesine neden olacaktır. Ayrıca sosyal konut projeleriyle ev sahipliği oranının artırılması, uzun dönemde kiraların enflasyon sepeti içerisindeki ağırlığını da düşürücü etkisiyle kalıcı bir etki oluşturacaktır” dedi.


PLANLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ARZ

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Genel Başkanı Serkan Şahin, kampanyayla konut arzının artmasının kiraları ve dolayısıyla enflasyonu aşağı çekeceğini söyledi. 


Kiranın, TÜFE içinde önemli bir kalem olduğunu ve arz artışıyla birlikte bu alandaki baskının da hafifleyebileceğini belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı: “Konut arzını artırmak için yapılan inşaat faaliyetleri, kısa vadede demir, çimento, işçilik gibi kalemlerde talep artışı yaratır. Bu da maliyet enflasyonunu tetikleyebilir. O nedenle arz planlı ve sürdürülebilir şekilde  artırılmalı.”


FİYATLAR ENFLASYONUN GERİSİNDE

2025’in ilk çeyreğinde Türkiye genelinde konut fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 45 olmuş, aynı dönemde TÜFE ise 54.8 olarak açıklanmıştı. Böylece konut fiyat artışı, enflasyonun yaklaşık 10 puan gerisinde kaldı. Serkan Şahin, bu durumun nedenlerini şöyle anlattı: “Talep düşüşü, arz artışı ve reel fiyat etkisi. Konut alım gücünün düşmesi, yüksek faizler, gelir artışının sınırlı kalması gibi etkenler talebi azaltıyor. Talep düşük kaldığında fiyat artışı da yavaşlıyor. 2018–2019 yıllarında da konut fiyat artışları enflasyonun altında kalmıştı. Bugün de benzer bir süreç yaşıyoruz. Konut arzındaki artış, bu durumu daha da olumlu etkileyecek.”


Projeden yararlanabilmek için aynı ikamette oturanların hane gelirinin belli bir limiti aşmaması gerekiyor. Ayrıca başvuru yapanlarda daha önce başka bir ev sahibi olmamış olması şartı aranacak. ‘Aile Yılı’na özel olarak tasarlanacak konutların 2+1 ve 3+1 daire tiplerinde inşa edilmesi planlanıyor. Dar gelirli aileler, yeni evlenecek çiftler için umut vaat eden bu proje, toplumun konut ihtiyacını karşılamayı ve aileleri desteklemeyi amaçlıyor.

ERTELENEN TALEP SÖZ KONUSU  

 Başlatılacak sosyal konut kampanyası, Türkiye’de konut sahipliği oranının da yükselmesi açısından önem taşıyor. Nitekim İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayben Koy, “Türkiye’de konut sahipliği oranı halen yüzde 60’ın altında” diyerek, şunları söyledi: “Uzun vadede konut talebi sürekli artarken, arzın yetersiz kalması fiyatları yukarı çekmeye devam edecek. Ancak kısa vadede yüksek faiz oranları ve gelir dağılımındaki bozulma, dar gelirli kesimin konut talebini öteliyor.”


ÖZEL SEKTÖR DE ROL OYNAYABİLİR

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Genel Başkanı Serkan Şahin, yeni dönemde sosyal konut projelerinde hazine arazisi ve özel sektör işbirliği modellerinin öne çıkabileceğini söyledi. 


Şahin, “Devletin finansmanla sınırlı kalmayıp, altyapı ve planlama desteği de vermesi gerekir. Kamunun üretici pozisyonunda değil, düzenleyici ve destekleyici konumda olması gerektiği görüşü giderek yaygınlaşıyor. Özellikle büyük şehirlerde kira krizinin derinleşmesi, kamunun daha agresif adımlar atmasına neden olacak” dedi.


Projenin 4 özelliği

Sosyal konut projesinin 4 madde üzerinde şekillenmesi bekleniyor. Nihai detaylar çalışma sona erince belli olacak.


* Daha önce ev sahibi olmayanlar başvurabilecek.


* 240 ay vade


* Yüzde 10 peşinat 


* Taksitlere yapılan zam oranı memur maaş artışlarıyla belirlenecek.