Son dakika haberleri: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ekonomi gündemine dair açıklamalarda bulunurken, Trump tarifeleri olarak bilenen ek vergi kararlarını değerlendirdi. Katıldığı bir TV programında ekonomi gündemine yönelik soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
Ekonomide önemli olan temellerdir. Bütçe açığınız hangi noktada, rezervler güçlü mü, bütün bunlara baktığımızda cari açığımız makul seviyelerde. Bütçemiz deprem harcamalarına rağmen kontrol altında. Rezervimiz yeterli yerinde.
Kısa vadeli etkilerin abartılmaması gerektiğine inanıyorum. Kısa vadeli bu etkiyi bir yıla yararak abartı hesaplar yapılıyor. Bir miktar kurda hareketlilik oldu. Dış ticaret bakımından götürüsü kadar getirisi de var.
"PROGRAMA SONUNA KADAR BAĞLIYIZ"
Programlar her zaman olumlu veya olumsuz. Petrol fiyatları düştü. Bu bizim planlarımızı olumlu etkileyecek. Doğru bir programınız varsa istikameti doğru ise böyle durumlar her zaman olur.
Programımıza sonuna kadar bağlıyız. Kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Ana hedeflerimizde farklılık yok. Gerektiğinde ilave adımlar her zaman düşünülebilir. Yaşanan hadiseler iç gelişmelerle açıklanmamalı, dış gelişmeler de var.
"AVRUPA İÇİN TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ ARTTI"
Avrupa şu anda iki büyük meydan okuma ile karşı karşıya. Birincisi Ukrayna savaşı ile oluşan güvenlik. ABD'nin hamleleri ve Çin'den gelen rekabet AB ekonomisi üzerinde bir baskı oluşturuyor. Hem güvenlik, hem de ekonomik tartışmalar var. Her iki açıdan Türkiye'nin önemi artmış durumda. Daha güvenli bir Avrupa Türkiye'nin lehine. Daha güvenli, daha demokratik bir Türkiye Avrupa'nın lehine. Bu toplantılar uzun süredir olmuyordu. 2019'dan bu yana ilk toplantı. Avrupa ile diyaloğun yeniden başlaması sevindirici. Bizim doğal pazarımız Avrupa.
Avrupa ile bu dönem her alanda ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım. Parlamentodan farklı sesler çıkabilir. Fransa'da da ana muhalefet ile gelişmeleri biliyorsunuz. Ana muhalefet partisi suçlu bulundu biliyorsunuz.
"VİZE VE GÜMRÜK BİRLİĞİ SÜREÇLERİ DEVAM ETMELİ"
AB ile ortak menfaatlerimiz var. Bu başlayan diyalog süreci devam etmeli. Sadece güvenlik değil vize ve gümrük birliği süreçleri de devam etmeli.
ABD'nin Ukrayna çabasının yanındayız. Ukrayna'da ateşkes için tüm çabamızı gösteriyoruz. Ancak henüz bir anlaşma yok. Ukrayna'nın bir taraftan toprak bütünlüğünü savunduk. Bir taraftan da Putin ile diyaloğu devam ettirdik.
"TRUMP DA MÜZAKERE EDEBİLİRİZ" DEDİ
Bu yaşananlar ekonomik düzenin dönüştüğünü görüyoruz. Eski biçimi ile küresel ekonomiden bahsedemeyiz. ABD şimdi çok farklı bir tavır sergiliyor. Herkes ulusal menfaati için adım adıyor. Bu ortamlar geçiş süreçleri. Herkesin dikkat etmesi gereken risklerin yükseldiği dönemler. Kendimizi güçlü tutmak zorundayız. Sayın Trump'ın aldığı kararlar çok önemli. Başka ülkelerin aldığı kararları iyi takip etmemiz geriyor. Sayın Trump da 'müzakere edebiliriz' dedi, bunu takip etmek gerekiyor.
İlk olarak Türkiye'ye yüzde 10 vergi açıklandı. Şu an için bizim avantajımıza. Yükselen tarifeler ABD pazarına mal satan ülkelerin başka pazarlara agresif şekilde girmesine neden olur, bizim dikkat etmemiz gerekir. Bir yandan da emtia fiyatları düştü o anlamda da bir olumlu etkiden bahsedebiliriz.
"100 MİLYAR DOLARA TAŞIMAK İSTİYORUZ"
Olumlu olumsuz takip etmek durumdayız. Biz de bu müzakereleri yapacağız 100 milyar dolar ticaret hedefimiz var. Ticaret Bakanımız ABD'ye gidecek yakında. ABD önemli bir ticaret partnerimiz. 32 milyar doları aştı ticaret hacmimiz. 100 milyar dolara taşımak istiyoruz.
Trump'ın açıkladığı tarifeler nispi olarak Türkiye'nin yararına. Artık korumacı bir dünyaya gittiğimiz çok açık. Her ülkenin kendi menfaatini ortaya koyduğu bir döneme doğru gidiyoruz.
"YENİ SOSYAL KONUT SEFERBERLİĞİ OLACAK"
Yeni sosyal konut seferberliği olacak. Ciddi bir konut seferberliğine hazırlık yapıyoruz. Sosyal konut anlamında yeni bir anlayışla afete dayanıklı, sosyolojiye uygun yeni tasarruflarımız var. Arz yönlü politikalarla da gerek gıdada, gerek konutta bu iki alanı çözdüğünüz zaman vatandaşın ihtiyaçlarını çözmüş oluyorsunuz.
MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ KARARI
Merkez Bankası'nın nitelikli yönetimi var. Bir araç bağımsızlığı var kanunlarımızda. Ekonomide temel çerçeveyi hükümet belirler. Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığı var. Kararı hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Geçmişte staj yaparken sağlık güvencesi de yapılıyor. Bunun emekliliğe de etki etmesi isteniyor. Orda farklı bir düzenleme söz konusu.
Kısa vadede insanları memnun edip hemen sonrasında daha büyük zararlar oluşturucu durumlara prim vermedik. Esas olan sağlıklı ekonomik politikalarla gerçek kalıcı kazançlar sağlamak topluma. Bu kalıcı adımlarla olur. Kısa vadeli söylemlerle bir ülkeyi geleceğe taşıyamazsınız. Bizim muhalefet son 5-10 yılda iyi bir sınav vermedi.
DOĞUM YARDIMLARININ ARTIRILMASI
Ekonomik gücümüz arttıkça deprem yükümüz azaldıkça çeşitli taleplere elbette cevap vereceğiz. Diğer taraftan nüfus politikalarına gelecek olursak planlamadan beri takip ettiğim bir konu. Türkiye kritik bir noktaya geldi. Doğurganlık oranı yüzde 2.1'in altına düşünce nüfusumuz bir süre sonra azalacaktır. Şu anda bu oran 1.5. Bir süre sonra yaşlı nüfusumuz artacak demek. Cumhuriyetin ilk yıllarında da nüfusu genişletici politikalar izlenmiş. 60 ve 80 darbelerinden sonra nüfusu azaltıcı politikaları izlenmiş. Son 20 yılda nüfusu artırıcı politikalara geri dönüldü. İlk aldığımız kararlardan biri de doğum yardımı. İlk çocukta 5 bin TL, ikinci çocukta bin 500 TL, üçüncü çocukta 5 bin TL yardım kararı aldık. Genç evlilere 150 bin lira 2 yıl geri ödemesiz faizsiz kredi sunuyoruz.
Doğurganlık hızı düşüyor. Kreş hizmetleri çok boyutlu bir mesele. Önümüzdeki dönemlerde yeni kararlar alacağız mutlaka.