tatil-sepeti

Pazarlama yönetimi, şirketlerin krizlere karşı bağışıklık sistemini güçlendirirken, risk yönetimi yapılmasını da sağlıyor. Pazarlamayı doğru bir strateji, üretim ve finansmanla kontrol altında tutmak ise talebin dalgalanmasını engelleyebiliyor.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Dünya, pandemiyle başlayan süreçte tedarik krizi, ekonomik dalgalanmalar, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel enflasyon, enerji krizleri gibi önemli küresel sorunlarla karşılaştı. Kriz boyutuna geçen küresel sorunlar, iş dünyasıyla beraber genel olarak toplumun da gündemindeydi. Bu süreçte, işletmelerin markalarını ve finansal güçlerini doğru analiz etmeleri, kriz planlamalarını önceden çalışmaları, sorunla karşı karşıya kaldıkları zaman hazırladıkları planı devreye alarak dönemi en az hasarla atlatmaları gibi parametreler de öne çıktı.

 

MARKA İLETİŞİMİ

 

Markalaşmayı tüm yönleriyle üyelerinin gündemine getiren İstanbul Ticaret Odası, ‘Kriz Ortamlarında Marka İletişimi ve Finans Yönetimi’ konulu webinar gerçekleştirdi. Oda’nın youtube kanalından canlı yayınlanan webinarın açılış konuşmasını, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün yaptı. Sunumlarda ise İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Figen Yıldırım’ın moderatörlüğünde, Global Magic Brand Kurucusu Ömer Şengüler ve Denon Partners Kurucu Ortağı Bertan Yördem tecrübelerini paylaştı.

 

FİNANS YÖNETİMİ

 

Açılış konuşmasında, marka iletişimi ve finans yönetiminin şirketlerin devamlılığını sağlamadaki önemine dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, şunları söyledi: “Krizin iyi yönetilmediği durumlarda markaya ilişkin olumsuz bir algı oluşuyor ve kurumun itibarı sarsılabiliyor. Dolayısıyla krizlerin kurumsal markaya en az zarar verecek şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor. Tıpkı marka gibi finans yönetimi de önemli bir konu. Şirketlerin özellikle kriz dönemlerinde uzun vadede devamlılıklarını sağlayacak, kendilerini güvence altına alacak doğru bir nakit akışı yönetimine de ihtiyaçları bulunuyor.”

 

PAZARLAMA YÖNETİMİ 

 

Markaların da insanlar gibi bir canlı olduğunun düşünülmesi gerektiğini belirten Ömer Şengüler ise “Marka da hata yaparsa özür dilemek zorundadır, iyilik yapıldığında ise teşekkür eder” dedi. Şirketin pazarlama yönetimi kültürüyle yönetilmesinin bağışıklık sistemini güçlendireceğini vurgulayan Şengüler, şöyle konuştu: “Pazarlama reklam veya satış değildir. Pazarlama, stratejidir, veri okumaktır, hesap kitap yapmaktır. Pazarlama, hedef kitle ve pazar analizidir. Yöneticilerin kaliteli zaman ve bütçe ayırarak pazarlamayı iyi günde mutlaka önemsemeleri gerekir. Pazarlama yönetimi, risk yönetimi yapılmasını da sağlar. Risk yönetimi, kriz öncesinden hazır olmaktır. Risk yönetimi yapan bir şirket, krizde çok fazla zorlanmaz.” 

 

İHTİYAÇ DEĞERİ KRİTERİ

 

Kriz dönemlerinde tüketicinin iki şekilde davrandığını ifade eden Bertan Yördem de bu iki eğilimi şöyle anlattı: “Birincisi, öne alınan taleplerle karşılaşılabiliyor. İkincisi ise var olan talebin ertelenmesi veya iptal edilmesi durumu olabiliyor. Müşteri, krizin getirdiği belirsizlik ve endişe nedeniyle tüketimi kısmak yoluna gidebiliyor. Talebin dalgalanmasını engelleyebilecek en sağlıklı yöntem; pazarlamayı doğru bir strateji, üretim ve finansmanla kontrol altında tutmak. Müşteri sizin ürününüze her zaman ihtiyacı olduğunu düşünüyorsa o zaman tüketmeye devam ediyor. Herhangi bir ürün ya da hizmete kendi maddi değerinin ötesinde eğer manevi bir değer de katabiliyorsanız o zaman finansal yönetimi yapmaya başlıyorsunuz. Çünkü o zaman ürünün sadece parasal değeri değil, ihtiyaç değeri de ortaya çıkmaya başlıyor.”

 

YAPILMAYACAKLAR LİSTESİ, SİZİ MARKA YAPAN LİSTEDİR

 

Ömer Şengüler’in markalaşma konusundaki tavsiyelerinin bazıları ise şu şekilde:

 

 Yalnızca satışa odaklanırsanız paralı olursunuz, pazarlama stratejisi geliştirirseniz zengin olursunuz, marka yaratırsanız varlıklı olursunuz. 

 

 Marka yaratmak için şirketlerin mutlaka bir plan ve strateji dahilinde hareket etmesi gerekiyor. Markalar yaratmalıyız ki, krizlerde de daha dik ayakta durabilelim.

 

 Markasını koruyan işletmeler kriz anında daha az etkilenir. Kriz odasında işletmenin her departmanından bir temsilci olmalı.

 

 Yapılacaklar listesi, sizi bir iş sahibi yapabilir. Ancak yapılamayacaklar listesi daha önemli. Mutlaka yapılmayacaklar listesi de çıkarmak gerekir. 

 

 Yapılmayacaklar listesi, aslında sizi marka yapan listedir. Krizlerde, kriz odasında, yapılmayacaklar listesi de mutlaka çıkarılmalı.

 

 Türkiye’nin ihracat kilogram değerinin düşük olmasının sebebi, sadece satışa odaklanmak. Markaya ve pazarlamaya odaklanmak, ihracatın kilogram değerini de yükseltir.

03 Nisan 2023 Pazartesi