HABER: SOYHAN ALPASLAN
İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi zümre toplantısı düzenledi. “Sektör Açısından 2015 Yılının Değerlendirilmesi, 2016 Yılının Projeksiyonu” konulu zümrenin açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Adil Coşkun, sektörün ihtiyaçları ve sorunları için İTO’nun yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Coşkun, kârlılıkta yüzde 25’in üzerinde daralma yaşandığı sektörde, teknik adam zorunluluğu nedeniyle İstanbul’da 830 acentenin kapanmış olduğuna dikkat çekti. Coşkun, acente komisyon oranlarının düşürülmesinin bir çözüm olmadığını ve Hazine Müsteşarlığı ile Sigorta Acenteleri İcra Komitesi’nin (SAİK) İstanbul’u ayrıca değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Zümreye başkanlık eden Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Levent Korkut da sektörün tüm kesimlerinin durumundan memnun olmadığını, acentelerin ise giderek önemsizleştirildiğini dile getirdi.
EN ÇOK ACENTEYE GÜVENİYOR
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Şule Avcıoğlu ise sektörün son yıllarda önemli gelişmeler içinde olduğuna dikkat çekti. 2004-2014 yılı arasındaki prim üretiminin yüzde 17 arttığını vurgulayan Avcıoğlu, “Prim üretiminde yüzde 60 ile aracılar en büyük paya sahip. Sektördeki 15 bin 500 acente 32 bin kişi ile istihdama önemli bir katkı sağlıyor. Müsteşarlığımızın çalışmasına göre acenteler müşteri tarafından en fazla güven duyulan kişiler” diye konuştu. Avcıoğlu, müsteşarlığın acentelere destek vermeye devam edeceğini söyledi. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Hazine Uzmanı Pınar Kaman Doğanoğlu da sektörün tartışmalı konularından biri olan eksper ataması ile ilgili bilgi verdi.
Sigorta Eksperleri Dernek Başkanı Ahmet Nedim Erdem, sektörün ancak tam birlik içinde sorunlarına çözüm bulabileceğini vurgulayarak, “Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap var. Samimi, adil ve gerçekçi olmazsak sektörün hiçbir sorununu çözemeyiz” diye konuştu.
PRİM ARTIŞI VERGİ OLARAK GÖRÜLÜYOR
Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Ramazan Ülger, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası ile ilgili herkesin mutsuz olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de yaklaşık 20 milyon kişinin araç sahibi olduğu için bu poliçenin 20 milyon kişinin hayatını ilgilendiren olmazsa olmaz bir sosyal sorumluluk olduğunu belirten Ülger, “Türkiye, 2014 yılında Avrupa’nın üçte biri araç sayısı ile 1 milyon 200 bin kaza yaparak Avrupa’nın iki katı kazaya ulaştı. Bunun sonucunda 3 bin 500 kişi hayatını kaybetti” dedi. Ülger, serbest tarife rejimi ile kötü ve iyi olan sürücünün birbirinden ayrıldığını ve poliçelerin ona göre fiyatlandığını kaydetti. Ülger, sürücülerin bu sistemde daha dikkatli olduklarını beyan ederek, “Herkes aynı fiyatla sigortalanamaz. İyi ile kötüyü birbirinden ayırmak zorundayız. Prim artışlarından dolayı sigortalılık düşüyor. Tüketici bunu vergi olarak görüyor. Bu algıyı doğru yönetmezsek başarılı olamayız” diye konuştu.
SEKTÖR BÖYLE GİDEMEZ!
İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Levent Korkut, sektörün tüm kesimlerinin durumundan memnun olmadığını ve sektörün böyle devam edemeyeceğini dile getirdi. Sigorta şirketlerinin eylül sonu itibariyle bilanço sonuçlarından memnun olmadığını da anlatan Korkut, sözlerine şöyle devam etti: “Sektörde iyi risk ile kötü riski birbirinden ayırmalıyız. Trafik kazalarında cezalar yükseltilmeli. Yönetmeliklerin çok sık değişmesi nedeniyle uyumda zorlanma yaşanıyor.Yasalar ve yönetmelikler sık sık değişmemeli, değişiklik yapılırken tüm taraflar bir araya getirilmeli. Acenteler ekonomik ve sosyal gelişmeler nedeniyle yeni iş bulmakta zorlanıyor. Acentelik sözleşmelerinde sigorta şirketinin hakim durumu acenteyi zora sokuyor. Sigorta şirketlerinin ani reflekslerle komisyonları düşürmesi kayıplara neden oluyor.”