tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Türk seramik sektörü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021 Seramik Sektör Raporu’na göre yaklaşık 2 milyar dolarlık işlem hacmi ve 1 milyar doların üzerindeki ihracatı ile önemli endüstriler arasında yer alıyor. Türkiye, bu alanda dünyanın en büyük yedinci üreticisi konumunda. Doğrudan 40 bin, dolaylı olarak 330 bin kişilik istihdam sağlayan bu sektör, Türkiye’ye kültürel anlamda da katkıda bulunuyor. Seramiğin kültürel yüzünü temsil eden usta sanatçıların başında Füreya Koral geliyor. Gelenek ile geleceği kucaklaştıran Koral, geçtiğimiz günlerde bir sergi ile anıldı.

HAFIZALARDA TAZELENDİ

İlk profesyonel kadın seramik sanatçısı olarak kayıtlara geçen Koral’ın değerli eserlerinden oluşan parçaları, Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) himayesinde gerçekleşen sergi vesilesiyle sanatı yeniden gün yüzüne çıkan Koral’ın hafızalardaki yeri de tazelendi.

ÖZGÜNLÜK TERCİHİ

“Teknik açıdan seramiğin bir ustası olarak görmüyorum kendimi” diyecek kadar mütevazı olan Koral’ın bu sanatla tanışması, bir hastalık vesilesi ile olmuştu. Verem olduktan sonra tedavi için İsviçre’ye giden Koral, hastane günlerini renklendirmek için bir arayışa girmişti. Ressam olan teyzesi Fahrünisa Zeyd’in resim yapması yönünde yaptığı ısrarları reddetmiş ve seramik ile uğraşmaya başlamıştı. Bunu yıllar sonra, “Teyzemin resimlerini çok beğeniyordum. Çok sevdiğim bir insandı. Eğer resim yapsa idim; onun tesiri altında kalacaktım. Özgür olmak için bu sanatı seçtim” diye açıklayacaktı.

GELENEK AŞKI

Türkiye’ye döndükten sonra sanat çalışmalarına bir apartman dairesinde devam eden duayen isim, sanatında gelenekten beslenen bir çizgi belirlemişti. Bunu da, “Bütün istediğim, seramikte objeler değil, duvar çinisi yapmaktı. Yüzyılımızda geçerli olan beton binalara bütün dünyada renkli bir eleman ilave ediliyor, vitray konuyor, fresk yapılıyordu. Bunlar bizim geleneğimizde yoktu. Hâlbuki bizim geleneğimizde çini var. Biz bunu çağdaş bir anlayışla niye yeniden kullanmayalım?” şeklinde açıklamıştı.

DUVARLA HEMHAL

Birbirinden değerli seramik sanatçılarının yetişmesine vesile olan Koral, aynı zamanda Türkiye’deki ilk seramik sergisini de açan isimdi. İlk sergi açıldığında takvimler 1951 yılını gösteriyordu. Özellikle duvarlara sanatını icra etmeyi tercih eden Koral, “Pano yapacağım duvarın önüne geçerim. Saatlerce o duvarı izlerim. Günün farklı saatlerinde giderim. Sonra oraya işleyeceğim eser kendiliğinden ortaya çıkıverir” diyordu.

HAYATINI KAZANDI

Koral, seramik sanatı ile tanıştıktan sonra hayatının sonuna kadar geçimini bu sanattan temin etmişti. Kendini tekrarladığını düşündüğünde bu sanatı bırakma kararı alacak kadar da cesurdu. Son eserlerinde insanın yalnızlığını konu alan çalışmalara da imza atmış ve bunu şöyle anlatmıştı: “İnsanların arasında yürüyordum ama sanki canlı tek varlık bendim. Her biri, içleri boş, boşaltılmış ve sokağa salınmış birer robot gibiydiler. Teknoloji insandaki insanı alıp götürdü. Yerine bir şey koymadığı için de insanların içi boşaldı.”

SANATA ADANMIŞ ÖMÜR

Türkiye’nin ilk kadın profesyonel seramik sanatçısı olan Füreya Koral, 1910 yılında dünyaya geldi. Notre Dame de Sion Kız Lisesi’nde öğrenim gördükten sonra İstanbul Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne devam etti.

1947 yılında seramikle tanışan Koral, o tarihten ömrünün sonuna kadar da seramikten ayrılmadı. Sanatçının en bilinen eserleri arasında; İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, İstanbul’da Ziraat Bankası ve Divan Pastanesi panoları sayılabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi için de sehpalar tasarlayan Koral, yurt içi ve yurt dışında 32 sergi açtı, onlarca ödüle layık görüldü.

İLLA GELENEK

Koral’ı özgün kılan unsurlardan biri, Türk kültürünün geleneklerinden besleniyor oluşuydu. Sanatın gelenekten kopamayacağını düşünen Koral, Türkiye’deki ilk sergisinin açılışında bunu şu şekilde ifade etmişti: “Bir millet ki türbesinde, çeşmesinde çiniyi görmüş. Camiinde dua ederken onu görmüş. Nasıl olur da alışık olmaz. Resim ona yabancı. Resimden daha fazla alışık seramiğe. Ve nasıl olur da bu millet anlamaz. Yüzyıllardır yapılagelen şey. Bu gelenek yok olabilir mi? Onun kanında var, toprağında var.”

14 Şubat 2022 Pazartesi

Etiketler : Sektörel