Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra yaralar sarılmaya çalışılırken, bölgede yeni kentsel planlamalar da gündemde. Şehir planlama uzmanları ise yeni kentsel planlamada işgücü piyasasının merkezini sarsmayacak yerleşim haritaları hazırlanmasını öneriyor.

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra bölgede hayatı normale döndürme çalışmaları sürüyor. Bölgenin ekonomik gücü de yeniden canlandırılmaya çalışılırken iş insanları ve çevre planlama uzmanları, afet sonrası yerleşim planında işgücüne dikkat çekiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden çevre planlama ve inşaat mühendisleri, yerleşim planı oluşturulurken, şehirlerin güvenliği ile birlikte ekonomik dinamiğinin de göz önüne alınması gerektiğini ifade ediyor. 


ÜRETEN ŞEHİRLER


Depremlerden etkilenen şehirler, Türkiye GSYH’sinin yaklaşık yüzde 10’unu üretiyordu. Bölge iş insanları, yeniden yerleşimlerde işgücü kaybının ekonomiye olumsuz yansıyacağını ifade ediyor. Konuya akademik pencereden bakan uzmanlar ise afet sonrası şehir planlamada en önemli mottonun ‘güvenli ve üreten’ şehirler olması gerektiğini söylüyor. 


İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hatice Ayataç, Prof. Dr. Fatih Terzi, Doç. Dr. Başak Demireş Özkul, Prof. Dr. Aliye Ahu Akgün, Doç. Dr. Seda Kundak’ın hazırladığı yeniden yerleşim planına ilişkin öneriler şu şekilde: 


ÖNCÜ EKONOMİK SEKTÖRLER


Yeniden yapılandırma projelerindeki en önemli hedef, öncelikle depremzedelerin yaşamlarının hızlı bir biçimde iyileştirilmesidir. Bu süreç, bir yandan barınma sorununa yönelik planlama çalışmaları, diğer yandan ekonomik yapının yeniden canlandırılması faaliyetleri ile eş zamanlı olarak sürdürülmeli. Afetten etkilenen bölgelerde öncü ekonomik sektörlerin yeniden üretime katılmaları sağlanmalı.


TARIM GÖZ ARDI EDİLMESİN


Bölgede tarım arazileri, meralar ve orman alanları önemli. Bu dinamik göz önüne alınarak, duyarlı yörelerin bütüncül olarak korunması ile kültürel mirasın sürekliliği, iyileştirme sürecinin kalıcı ve etkin olmasını sağlayacak.


TARİHİ KÜLTÜREL DOKU


Kentlerin yeniden yapılanma süreci için mekânsal planlama yaklaşımının ‘afet sonrası iyileştirme ve kalkınma planı’ olarak başlatılması gerekiyor. Bu yaklaşım ana hatları; bütünleşik risk değerlendirmesini, sonrasında tarihi ve kültürel doku ile yaşamın korunmasını, ekonomik üretim ve bölgesel işbirliği kurulmasını ve en önemlisi kırsal kalkınmanın sağlanmasını eşgüdümlü bir şekilde içermeli.


ŞEHİRLERARASI İŞBİRLİĞİ 


Bölgede yeni mekânsal yaklaşımın temel olarak; depremden etkilenmeyen diğer yakın illerle işbirliğini artıran bir yapıda olması gerekiyor. Sadece yeni ve depreme dayanıklı geçici ve kalıcı deprem konutlarının inşasından öte düşünen, altyapı ve tüm işlev alanları ile birlikte sürdürülebilir ve dayanıklı yaşam alanlarını tasarlayan, bölgenin özgün ve çok katmanlı demografik, toplumsal ve kültürel yapısının korunabilmesinin yollarını arayan bir mekansal planlama yaklaşımı olmalı.


SANAYİ SEKTÖRÜNE DİKKAT


Özellikle sanayi sektörünün mevcut durumunun tespit edilmesi, gerekli olması halinde yeni yer seçiminin sağlanarak yeniden tedarik zincirine katılmaları hedeflenmeli. Bu hedefe dönük çabalar, afetten etkilenen kentlerin ekonomilerinin iyileştirilmesi ve bu işletmelerin başka kentlere taşınmadan bulundukları kentte faaliyetlerini sürdürmelerinin sağlanması bakımından önemli.

13 Mart 2023 Pazartesi