HABER:OSMAN KUVVET
TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu, bugünkü savunma sanayi şirketlerinin temelinin atılmasına vesile oldu. Bu dönemde uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gösterdi.
Yapılan bağışlar ve kampanyalarla Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları kuruldu. Bu kuruluşların tamamı, günümüzde Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) adı altında birleşti. Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla 28 Haziran 1973 tarihinde Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 14 Kasım 1975’te ASELSAN, 21 Mayıs 1981 tarihinde ASPİLSAN, 1982 yılında HAVELSAN ve 14 Haziran 1988 tarihinde ROKETSAN kuruldu. Ayrıca yine 1981 yılında TSKGV, İŞBİR’in hisselerinin büyük çoğunluğunu satın aldı.
SAVUNMA SANAYİİ BAŞKANLIĞI
1985 yılında ise savunma sanayinin geliştirilmesi ve TSK’nın modernizasyonu amacıyla Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (SAGEB) kuruldu. Başkanlık, 1989 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ve 2018 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olarak yeniden yapılandırıldı. Amborgoların savunma sanayinin gelişimine olan etkisini değerlendiren SSB Başkanı Haluk Görgün, “Kıbrıs Barış Harekatı, ülkemizde milli bir savunma sanayinin gelişmesi gerektiği kanaatinin mutlaklaşması ve bazı kritik adımların atılması anlamında bir dönüm noktası oldu. Bu dönüm noktalarından biri de SAGEB’in kurulmasıdır” dedi.
YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM
SSB, 2007-2011 Stratejik Planı ile Türkiye’nin savunma ve güvenliğine yönelik olarak TSK ve kamu kurumlarının sistem ihtiyaçlarını karşılamak, savunma sanayinin geliştirilmesine yönelik strateji ve yöntemleri belirlemek ve uygulamak misyonu doğrultusunda çalışmalarına yön verdi. SSB, bu kapsamda özgün, yerli ve milli çözümler sunan, uluslararası pazara entegre ve rekabetçi bir sanayi olma doğrultusunda çalışıyor.
ÜRETİMDE SÜREKLİLİK
Son yıllarda kritik teknolojilerin ve tasarım kabiliyetlerinin azami ölçüde yurt içinden karşılanması amacıyla yurt içindeki ana yüklenicilerin sorumluluğunda özgün tasarım programlarına ağırlık verildi. SSB’nin 2012-2016 Stratejik Planı’nda da yer aldığı şekliyle; savunma ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye’yi üstün kılma ve ülkenin savunma ve güvenlik yeteneklerinin gelişimini sürekli kılacak sanayileşme, teknoloji ve tedarik programları yönetme vizyonu doğrultusunda çalışmalar yürütülüyor.
İHRACAT REKORU
Bu arada sayısı artan Türk firmaları savunma alanında ihracatçı konumuna geldi.
2022 yılında 4.4 milyar dolar olan savunma sanayi ihracatı, 2023 yılında yeni bir rekor kırarak, yüzde 27’lik artışla 5.5 milyar dolar oldu.
FİRMA SAYISI 2 BİNİ AŞTI
Savunma sanayinde 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 750’nin üzerine çıktı. Yaklaşık 5.5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, bugün gelinen noktada yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, bu rakam 75 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Aynı yıllarda firma sayısı 56 iken, bugün 2 binin üzerinde firma sektörde faaliyette bulunuyor. Yürütülen çalışmalar sonucunda savunma sanayinde büyük oranda dışa bağımlı olunan helikopter, insansız hava aracı, füze gibi birçok ürün yerli ve milli çözümlerle üretiliyor.
DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTAN PROJELER
MİLGEM Korveti, Altay Tankı, Atak Taarruz Helikopteri, Anka ve Bayraktar İnsansız Hava Araçları, Hürkuş Eğitim Uçağı, Göktürk-1 Gözetleme Uydusu, Yeni Tip Karakol Botları, Süratli Müdahale Botları, Milli Piyade Tüfeği, Mayına Karşı Korumalı Araçlar, Hava Savunma ve Füze Sistemleri başta olmak üzere birçok sistem, alt sistem ve silah sistemi savunma sanayinde bağımlılığı azaltan projelerle geliştirildi.