tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç; küresel ekonomide pandemi sonrasında adeta bir büyüme yarışı yaşanacağına dikkat çekerek, “Sanayimizin büyüyerek yoluna devam edebilmesi için Sanayileşme İcra Komitesi’nin yerlileşme icraatlarını bekliyoruz” mesajı verdi.

“Özellikle gelişmiş ekonomiler, birbiri ardına devasa altyapı programları açıklıyor. Büyümenin dinamiğini ise altyapı yatırımlarındaki patlama oluşturacak” diyen Avdagiç, bu süreçte yerli üretilenlerin tercih edilmesinin hayati önemde olduğunu vurguladı.

Gelişmiş ekonomilerin üretim yapılarını güçlendirme gayretine dikkat çeken Avdagiç, “Artık bir belediye başkanının, örneğin ‘yurt dışından araç alacağım’ deme lüksü yok. Bizim vergilerimizle yurt dışındaki üretici desteklenmemeli, yurt dışındaki işçinin ücreti ödenmemeli” dedi.

HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın eylül ayı olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada; ülkelerin pandemi sonrası senaryolarına dikkat çekti ve yerli üretime destek talep etti. Başkan Avdagiç, küresel ekonomide pandemi sonrasında adeta bir büyüme yarışı yaşanacağına dikkat çekerek, “Bu süreçten sanayimizin büyüyerek yoluna devam edebilmesi için Sanayileşme İcra Komitesi’nden yerlileşme icraatları bekliyoruz” mesajı verdi.

BEKLENTİMİZ YÜKSEK

Yerli üretimin ve teknolojik kabiliyetlerin geliştirilmesi amacıyla kurulan Sanayileşme İcra Komitesi’nin kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda, yerli üretimin ve teknolojik kabiliyetlerin, kamu alımları dahil farklı yollarla geliştirilmesini sağlamak, üreticilerin yatırım, üretim ve finansman süreçlerini kolaylaştırmak ve rekabetçiliklerini artırmak amacıyla kararlar alabileceğini hatırlatan Avdagiç, “Sanayileşme İcra Komitesi’nden çok yüksek beklentideyiz” diye konuştu.

YATIRIMLARDA PATLAMA

Özellikle gelişmiş ekonomilerin birbiri ardına devasa altyapı programları açıkladığını belirten Avdagiç, “Büyümenin dinamiğini ise altyapı yatırımlarındaki patlama oluşturacak. Gelişmiş ekonomiler eskiyen altyapılarını yenilemek, küresel iklim krizine karşı yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim yapılarını güçlendirmek için ciddi harcamalar planlıyorlar” dedi.

YERLİ ÜRÜN TERCİHİ

Yeni açıklanan Orta Vadeli Plan çerçevesinde başta kamu alımları olmak üzere yerli katkı oranının artırılacağı bilgisini paylaşan Avdagiç, şöyle devam etti: “Yatırımlar için finansman desteği bekliyoruz. Artık bir belediye başkanının, örneğin ‘yurt dışından araç alacağım’ deme lüksü yok. Yerlileşme politikasını önemsiyoruz. Bizim vergilerimizle yurt dışındaki üretici desteklenmemeli, yurt dışındaki işçinin ücreti ödenmemeli.”

TÜRKİYE’NİN SEÇENEKLERİ

Şekib Avdagiç, Türkiye’nin pandemi şartlarındaki bu ekonomik gelişmelerde çeşitli kısıtları ve üstünlükleri olacağını belirtti. Avdagiç, şunları söyledi: “Her şeyden önce, rekabetçi dünyada yeni ve yenilenebilir yatırımların büyük ölçüde karbonsuz ya da kabul edilebilir seviyelerde düşük karbon öngören yatırımlar olacağı kesin. Türkiye’nin iklim krizinin şekillendireceği yeni dünyaya hazırlıktan başka bir seçeneği bulunmuyor. Yine yenilenebilir enerjinin payının artırılması, deniz ve demiryolu ticari ulaşımı, elektrikli araç ve altyapısı, sanayide enerji verimliliği, kentlerin yeşil dönüşümü, IT ve geniş bant altyapısı öne çıkan yatırım alanlarının başlıca başlıklarını oluşturuyor. Türkiye, bu noktada gelişen ve gelişmekte olan dünyadan bir miktar ayrışıyor. Türkiye bakımından madalyonun bir yüzünde yatırım için gerekli kaynaklara erişim için yapılması gerekenler, diğer yüzünde ise daha öncelikli yatırım konuları da var.”

TİCARET ÜNİVERSİTEMİZ DOLUYOR

Pandeminin yol açtığı olumsuzluklardan vakıf üniversitelerinin de etkilendiğini belirten Başkan Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi’ndeki durum hakkında da meclis üyelerini bilgilendirdi. Barajı geçemeyen öğrenci sayısının çokluğu sebebiyle hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde doluluk oranlarının düştüğünü kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “Şimdi üniversiteler birinci ve ikinci ek tercihlerle doluluk oranlarını artırmaya çalışıyor. Hamdolsun, İstanbul Ticaret Üniversitemizde doluluk oranı, diğer üniversitelere nazaran çok makul bir seviyede, vakıf üniversitelerinin ortalamasında gerçekleşti. Ticaret Üniversitemizin Hukuk ve Mühendislik Fakülteleri tam doluluk oranına ulaştı. Aynı zamanda bu iki fakültemizin giriş puanları da yükseldi. İşletme, İktisat, İletişim fakültelerimiz ise ilk yerleştirmede, Türkiye genelinde yaşanan doluluk oranlarındaki azalıştan payını aldı. Az önce dediğim gibi bu da sınavda barajı aşan öğrencilerin az olmasından kaynaklandı. Ticaret Üniversitemizin ek tercihler döneminde kalan kontenjanlarının da dolmasını bekliyoruz. Süreç tamamlandığında sizlere kesin bilgiyi yine bu kürsüden sunacağım.”

Ağustos ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul Ticaret Odası’nı (İTO) ziyaret etmişti. İTO eylül ayı meclis toplantısında da Kıbrıs şehitlerine ithafen Kıbrıs gazisi olan Meclis Üyesi Ali Uluoğlu’na plaket takdim edildi.

İDTM İLE FUARCILIKTA YENİ DÖNEM HAYIRLI OLSUN

Türkiye’nin en büyük fuar alanlarından birine sahip olan İDTM’nin, 11 salonunun tamamının en son teknolojiyle yenilendiğini hatırlatan Başkan Avdagiç, İDTM ile başlayan yeni dönemin fuarcılık sektörüne ve iş dünyasına hayırlı olması dileğinde bulundu. Başkan Avdagiç, süreçle ilgili olarak meclis üyelerini şöyle bilgilendirdi: “Bildiğiniz üzere İDTM mülkiyetindeki 8 fuar salonundan 6’sını daha evvel mahkeme kararıyla kiracı firmadan geri almıştık. 14 Eylül günü itibarıyla kiracı firmada kalan son 2 fuar salonunun da tahliye süreci tamamlandı. Böylece İDTM’ye ait Türkiye’nin en modern fuar salonlarının tamamı, bundan böyle yerli ve yabancı tüm fuar organizatörlerine hizmet verecek bir yapıya kavuşmuş oldu.

TÜRKİYE’NİN EN MODERNİ

İDTM’nin sahibi olduğu Türkiye’nin en modern salonlarının işletmesinde yeni bir dönem başlıyor. İDTM, kiracıdan geri aldığı fuar alanlarını da rekabete açarak, herkese eşit şartlarla hizmet edecek, ticaretimizi geliştirecek, fuarcılığımızı yükseltecek şekilde yönetecektir. İDTM’nin son teknoloji ile yenilenen Türkiye’nin en modern fuar merkezinin 11 salonunun tamamı, yerli ve yabancı tüm fuar organizatörlerinin kiralamasına eşit şartlarla sunulacaktır.”

KONFERANS VE SEMPOZYUMA AÇIK DAVET

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin pandemi döneminde de akademik ve kültürel faaliyetlerini tüm hızıyla devam ettirdiğini anlatan Başkan Avdagiç, önümüzdeki dönemde gerçekleşecek iki etkinliğe açık davet bilgilerini şöyle paylaştı:

* İlk olarak 17-19 Eylül tarihlerinde İslam İktisadı Atölyesi düzenliyoruz. Akademisyenlerimiz burada ‘kalkınma ve az gelişmişlik’ konusunu ele alacaklar.

* Yine ekim ayında bizim coğrafyamızda ticaret anlayışını şekillendiren ve Odamızın da temelini oluşturan ahiliği tüm yönleriyle inceleyen bir sempozyum düzenliyoruz. Ahilik sempozyumu bizler için çok önemli. Çünkü geçmişin deneyimini bugünün ihtiyaçlarına adapte etmekte bize yol göstereceğine inanıyorum. Sizleri de bu iki önemli etkinliğimizi izlemeye davet ediyorum.

Büyüme baz etkisinden değil, Türkiye’nin gücünden

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, “20. Dönem Oda Meclisimizin 45. toplantısına da hibrit sistemle yapıyoruz” dedi. Oda Meclisi’ndeki konuşmasının başında, ikinci çeyreğe ilişkin büyüme verisine dikkat çeken Oran, “Yüzde 21.7. Bu rakamı sadece baz etkisine bağlamak ekonomimize haksızlık olur” dedi. Oran, “Çünkü kabaca bu büyümenin 10.4 puanı geçen yılın baz etkisi dersek, geriye 11.3 puan gibi çift haneli bir büyüme kalıyor. Bu büyümenin yaklaşık üçte biri ihracattan, üçte biri yatırımlardan, kalan kısmı ise iç talepten geliyor. Yani Türkiye ikinci çeyrekte tükettiğinden fazlasını üretmiş, satmış ve yatırım yapmış demek. Cari açık vermeyen, yerli ve milli sermayesiyle, sanayisiyle her durumda büyüyen Türkiye’ye bir adım daha yaklaştık. Ben bu rakamı böyle yorumluyorum” şeklinde konuştu.

Covid-19 salgını ve pandemi şartlarına dikkat çeken Öztürk Oran, şunları söyledi: “İstanbul Ticaret Üniversitemiz de bu sürece çok hızlı cevap verdi. Öğrencilerimizin kaliteli eğitim alma hakkını korona musibetine kurban etmedik. Bugün geldiğimiz noktada eğitimin hiçbir kademesinin pandemi gölgesinde kalmasını istemiyoruz.”

İTO Meclisi’nin eylül ayı toplantısının önemli bir tarihe denk geldiğini belirten Oran, “Bugün 9 Eylül. İzmir’in kurtuluşunun 99. yılı. İzmir’den Ege’nin sularına atılan hürriyet adımları İstiklâl Savaşımızın mihenk taşlarıdır” dedi.

MECLİS’TEN YANSIMALAR

NARGİLE KAFELER İÇİN STK’LAR AÇIKLAMA YAPMALI

Mahmut Özcan-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: İşletmelerimiz bir buçuk senedir kapalı. Neden yasaklı olduğumuza dair bir açıklama yok. Biz bütün STK’lardan bu konuda destek bekliyoruz. Öte yandan enflasyon yüzde 19 olarak açıklandı. Bu veriler nasıl çıkıyor anlayabilmiş değilim. Biz tüccarların cebindeki enflasyon yüzde 19 değil. Geçen yıl 100 TL olan bu sene 120 TL bile değil, 200 TL’yi buluyor.

MERSİS WEBİNARI ÇOK VERİMLİ OLDU

Noman Sağ-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Geçtiğimiz günlerde Orta vadeli Plan (OVP) açıklandı. Komite olarak OVP içerisinde yer alan maliye politikalarının istihdama ve üretime etkisi konusunda en kısa zamanda çalışmaya başlayacağız. OVP, 2022-2023 dönemini kapsayacak. En son OVP, 2020-2021 dönemini kapsıyordu. Bu revize edilmiş programın omurgasını üretim ve istihdam oluşturuyor. Buna bir de dengelenme eklendi. Neden dengelenme ilave edildi? Pandeminin zarar ve etkilerinin giderilmesi için. Sicil işlemlerinde Hamiline Pay Kayıt Sistemi’ne (HPKS) ilişkin düzenleme nisan ayında yürürlüğe girdi. Türkiye’de toplam 2 milyon 47 bin 98 ticari işletmenin bilgisine MERSİS projesi ile ulaşmak mümkün. Geçtiğimiz günlerde bu konuda çok güzel bir webinar gerçekleştirdik. Bununla ilgili herkese teşekkür ederim.

ARAÇTA ÖTV’YE ÇÖZÜM BULUNMALI

Ziya Alp Gülan-Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi: Sektörün yaşadığı en büyük belirsizlik ÖTV konusunda yaşanıyor. Otomobil sektörü, Türkiye ihracatının lokomotifi. Umarım bu yıl da sektör 30 milyar dolar ihracat gerçekleştirecek. Fakat son dönemde iki büyük kurumun çekilmesiyle birlikte artık yatırım gelmiyor. İç pazarın büyüklüğünden bahsediyoruz. Ancak 1 milyonluk pazar, 2018-2019’dan sonra döviz kurunun oynaması ile birlikte düşüşe geçti. Kötü geçen senenin sonrasındaki yükselişi baz almamalıyız. Sektör, 10 senelik ortalamayı alır. 1 milyona ne zaman geleceğimizi merak ediyoruz. Son dönemde de çip kriziyle ilgili problem yaşıyoruz. Fabrikalar kapanmaya geçerse ikinci el pazarı değer kazanacak. ÖTV baremi çok yükseldi. Araç fiyatlarına indirim gelmesi gerekiyordu ama 150 bin TL’nin altındaki araçlara 149 bin TL olsa bile yüzde 50 ÖTV uygulanırken, 150 bin TL’nin üstüne yüzde 80 ÖTV uygulanıyor. Yüzde 50’den yüzde 80’e barem artması çok büyük yanlış. Bu ÖTV sorununa acil çözüm bulunmalı.

BUGÜNÜ ANLARSAK YARINI KURGULARIZ

Orhan Albayrak-Eğitim Meslek Komitesi: Servisler eğitimin bir ayağı ve ciddi bir konu. Bugün yaşanan servis sorunlarının plaka kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Komite toplantımızda bir üyemiz, ‘Biz servis talebinin ve bugün yaşanan sorunun olacağını hiç öngöremedik’ dedi. Covid-19 süreci başlamadan önce dijital dönüşümün öneminden sıklıkla bahsediliyordu. Ama kimse önlem almadı. Bugün bu yüzden birçok firma zor durumda. Eğer bugünü iyi anlayamazsak yarını iyi kurgulayamayız.

YEŞİL PLANDA YOL GÖSTERİLSİN

Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Ertelenmiş taleplerin devreye girmesiyle sektörlerimiz şu anda çok iyi durumda. Bunun sürdürülebilir olması için neler yapmalıyız, onları düşünmemiz lazım. Küresel olarak iklimin değiştiğini görüyoruz. Yeşile dönüşüm için bugüne kadar birçok uluslararası sözleşme imzalansa da pratikte bir değişim olmadı. Avrupa Birliği’nin açıkladığı Yeşil Mutabakat bir dönüm noktası olacak. Böyle bir değişim ister istemez ekonomimizi de etkileyecek. Türkiye, ihracatının yüzde 50’sini AB ülkeleriyle gerçekleştiriyor. Firmalarımız ihracatını sürdürmek ve artırmak için AB ülke firmalarıyla ticaretine devam etmek zorunda. Belirlenen Yeşil Mutabakat sonrasında Ticaret Bakanlığı da bir eylem planı oluşturdu. Bu planda firmaların neler yapması gerektiği de belirlendi. Burada en önemli konu ise kurallara uymayan firmaların ek vergilerle karşı karşıya kalacak olması. Bu vergiler firmaları hem gelirlerinden ederken hem de uluslararası rekabetini azaltacak. Bu yüzden İTO’nun üyelerine yeşil dönüşüm için bir yol haritası belirlemesi gerekiyor.

KIDEM TAZMİNATI FONU GETİRİLMELİ

Abdulkadir Turan-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi üyeleri, pandemide kesintisiz çalıştı. Komitemize bağlı 10 bin firma var. 500 binin üzerinde istihdam sağlıyoruz. Sektörümüzün en büyük sorunu da kıdem tazminatlarına bir düzenleme getirilmemesi. Pandemi öncesinde kıdem fonunda önemli gelişmeler olmuştu fakat pandeminin başlamasıyla bu süreç askıya alındı. Kıdem tazminatları, firmalarımızın geleceğini tehdit ediyor. İşveren ve işçi barışının olması için bir kıdem fonu sisteminin acilen getirilmesi gerekiyor. Büyük firmalar dışında diğer firmalar çalışanlarının kıdem tazminatı için bir bütçe ayırmıyor. Çünkü kıdeme yönelik ücretler büyük sermayelere tekabül ediyor. Bizler aynı KDV, stopaj öder gibi çalışanlarımızın kıdem ücretlerini ödeyerek önümüzü görmek istiyoruz. Bizler gelecek nesillerimize borç bırakmak istemiyoruz.

ARAÇ VE KALİTELİ İŞGÜCÜ SORUNU VAR

Turgay Gül-Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi: İstanbul Ticaret Odası’nı temsilen UKOME toplantılarına katılıyorum. Orada daha önceki bir toplantıda okullar açılınca servisler konusunda araç ve kaliteli işgücü sorunu bekliyor demiştim. Bugün ise okullar açıldı, araç ve kaliteli işgücü sorunu var. Sorun, velilerin servis hizmeti alamamasına kadar gitti. Bu sorunun gelişini aylardır anlattık. Bu mesele hemen halledilebilecek bir süreç değil. Çünkü araç üretiminde sorun var, çip krizi var. Kaldı ki, pandemi sebebiyle sektörün araç yatırımı yapacak gücü de yok. Araç fiyatları 400 bin liranın üstüne çıktı. Yıllardır mesai saatleri için kademeli saat önerimizi dile getiriyoruz. İstanbul’da herkes işe gitmek için saat 8-9 arası sokağa çıkıyor. Böyle bir yoğunluğu toplu ulaşım da kaldıramaz. Avrupa’da kademeli saat uygulamasında başarılı örnekler var. Mesai saatlerini sektörlere göre farklı ayarlıyorlar. Bu sorunu el birliği ile tüm İstanbullular çözmeli. Haberlerde de çıktı, İstanbul’da şu anda 10 bin okul servis aracı boşta bekliyor. Sebebi şu; geçen yıl ekonomik sıkıntıdan dolayı birçok servisçi aracını satmak zorunda kaldı, plakasını bekletiyor. Bu arada sadece bireysel servisçiler değil şirketler de araçlarını ekonomik sıkıntılar sebebiyle sattı. Bu plakaların araçla buluşması lazım. Sektörümüzde kaliteli işgücünü kaybettik diyoruz. Mesela motorlu kurye olmak için bir yönelim var. Bizim sektörden şoförler de o sektöre geçti. Çünkü oradaki maaşları maalesef bizim sektörümüz veremiyor. Servisçiler, maliyetlerin yüksekliği sebebiyle asgari ücret verebiliyor.

ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İHTİYACIMIZ VAR

Ahmet Güleç-Mobilya Meslek Komitesi: Sektörümüz son 20 yılda yaptığı atakla dünya sıralamasında 23’üncülükten 8’inci sıraya geldi. Covid-19 salgınına rağmen 2020’de ihracatımız azalmadı. Dünya 8’inciliğini koruduk. 2021 yılının ilk 8 ayında ihracatımız 2 milyar 684 milyon dolar oldu. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artış demek. Türkiye mobilya sektörü ile hem yerel kalkınmasını hem istihdamını artırabilir. Katma değerle ihracatçı sektörler arasında akıncı rolü üstleniyoruz. Küresel mobilya sektörünün 2030 yılında dünya ticaretinden yüzde 5 pay alma hedefi var. Ülkemizin etkinliğini artırması için yan sanayinin daha fazla desteklenmesi ve tedarikçi altyapısının gelişmesi lazım. Hammaddeyle ilgili de ciddi sıkıntılarımız var. İstanbul’un iki yakasında da organize sanayi bölgelerine ihtiyacımız var. Buna öyle bir çözüm bulunmalı ki organize sanayi bölgeleri rant olarak görülmemeli. Hakem heyetleriyle ilgili sıkıntımız var. Tüm dosyalarda hep mobilyacı suçlu görülüyor. İş davalarında işveren haklı da olsa hep suçlu görülüyor. Bu sorunlara da çözüm istiyoruz.

2023 DÜNYA AYAKKABI KONGRESİNİ İSTANBUL’A KAZANDIRALIM

Berke İçten-Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi Meslek Komitesi: Ayakkabı sektörümüz, yıllık yaklaşık 550 milyon çift üretim ile Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 6’ıncı büyük üretim merkezi. Yıllık yaklaşık 280 milyon çift ayakkabı ihraç ediyor. İhracatta da dünya 5’incisi bir sektörümüz var. Geçtiğimiz ağustos ayında 90 milyon dolarla sektörümüz tüm zamanların ihracat rekorunu kırdı. 2021 Ocak-Ağustos döneminde ise pandemi öncesi dönemleri de geçtik. Bu tabi sürpriz değildi, 2014 yılında yaptığımız çalışmalar bu projeksiyonu sağladı. O dönemdeki adıyla Ekonomi Bakanlığı ithal ayakkabıya ek vergi getirdi, ayakkabı sektörü adeta uçurumun kenarından döndü. O dönem 1 milyar dolar ithalata karşılık 550-600 milyon dolar ihracat yapan bir sektör vardı. Bugün ise 1 milyar dolar ihracata karşılık 500 milyon dolar ithalatı olan bir sektör var. Yani artık 500 milyon dolar dış ticaret fazlası veren bir sektörümüz var. Ülkemizden uçakla 3-4 saatlik uçuşla 65 milyar dolarlık bir ayakkabı ticaret hacmi söz konusu. Dolayısıyla sektörümüzün alacağı daha çok yol var. Ayakkabı sektörünün dünyadaki en önemli organizasyonu kabul edilen Dünya Ayakkabı Kongresi’ni 2023 yılında İstanbul’da yapmak için girişimlerimiz var. İTO’nun da destekleriyle bu organizasyonu ülkemize kazandırmak istiyoruz. Ayrıca tüm meclisimizi bu ay sonunda yapılacak 65. AYMOD Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarımıza davet ediyor, verdikleri destek için İTO Yönetim Kuruluna teşekkür ediyoruz.

KDV MATRAH ARTIRIMINDA FATURA KRİTERİ SORUNU VAR

Serkan Bilir-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda sektörümüzden şikayet var. Bazı işletmeler matrah artırımı olmazsa inceleme yapılacağı gerekçesiyle aranıyormuş. Son yeniden yapılandırma düzenlemesine göre, KDV’den matrah artırımı yapılması için her ay faturanın olması isteniyor. Sektörde her firma büyük değil, her firma bu kriteri karşılayamıyor. Bu kriter özellikle küçük ölçekli firmaları zora sokuyor. Kurumlar vergisinin matrah artırımında da sorun var, ‘şu miktarın altında yapamazsın’ diye kriter var. Kamudan alacaklar konusunda mahsuplaşma olursa sektörümüzde bir rahatlama olacaktır. Mahsuplaşma konusunda da talebimiz var. Okul servisleri sıkıntısı gündeme getirildi. Bu sorun hepimizin sorunu. Hepimizin veya yakınlarımızın çocukları var. Meclis üyesi arkadaşımız Turgay Gül Bey’in çözüm için gündeme getirdiği kademeli saat önerisi desteklenmeli. Orman yangınları hepimizi üzdü, İstanbul’da bir hatıra ormanı oluşturulması önerimiz var.

13 Eylül 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem