istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Sanayide yeşil dönüşüm başladı: 6 bin tesise çevreci üretim teşviki var

Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği ile sanayide temiz ve çevreci üretim dönemi başladı. Yaklaşık 6 bin tesisi ilgilendiren bu döngüsel dönüşüm süreciyle tesisler çevresel performanslarına göre sınıflandırılacak. A Sınıfı Belge alan sanayiciler, küresel pazarda daha prestijli hale gelip, uluslararası fonlara daha rahat erişebilecek.

Giriş: 07.02.2025 - 10:45
Güncelleme: 07.02.2025 - 10:45

Türkiye’de atık yönetimi ve yeşil dönüşüm için yeni bir dönem başladı. Ocak ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği ile sanayide temiz ve çevreci üretim teşvik ediliyor. Bu yönetmelikle; enerji ve kaynak verimliliğini gözeten, sıfır kirlilik prensibiyle çalışan tesislere ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ verilecek. Türkiye genelinde yaklaşık 6 bin tesisi ilgilendiren bu düzenlemeyle tesisler çevresel performanslarına göre sınıflandırılacak ve A Sınıfı Belge alan sanayiciler uluslararası pazarda daha prestijli hale gelecek.  


2053 HEDEFİNE YAKLAŞACAĞIZ  

Yönetmelikle çevresel performans durumlarına göre belgelendirilen sanayicilerin uluslararası pazarda rekabet gücünün artırılması sağlanacak. Sanayide çevre dostu üretim süreçleri yaygınlaşacak. Yenilikçi ve temiz teknolojilerin kullanımına öncelik verilecek. Yerli teknoloji üretimi desteklenerek istihdama da katkı sağlanacak. Yönetmeliğin getirdiği yeniliklere ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Yeşil kalkınma hamlemizde çok önemli bir adım daha atıyoruz. Cumhurbaşkanımızın dünyaya ilan ettiği 2053 Net Sıfır Emisyon Hedeflerimize yaklaştıracak ‘Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği’ yayımlandı. ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ için çevreci üretimi teşvik edecek düzenlemeyle hem doğamız hem sanayimiz hem ülkemiz kazanacak” açıklamasını yaptı.   


DÖNÜŞÜM FİNANSMANI

Çevreci teknoloji için doğan yatırım ihtiyaçları için de bakanlık yeşil finansman imkanları sağlıyor. Yatırım ihtiyacı olan sanayi tesisleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın girişimleriyle Dünya Bankası’nın yönlendirdiği Türkiye’de Sanayi Emisyonlarının Azaltımı Projesi kapsamında 416.7 milyon dolar finansman kaynağından Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası aracılığıyla yararlanabilecek.


5 MİLYON EURO DESTEK

Türkiye, emisyon azaltımı ve sanayide yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda önemli projeleri de hayata geçiriyor. 1 Ocak 2025’te yürürlüğe giren Yeşil Çimento Tebliği, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile hazırlanan Düşük Karbon Yol Haritaları, Türkiye Endüstriyel Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformu’nun kurulması ve bu platform kapsamında dört öncelikli sektörde 2030 yılına kadar 5 milyar Euro finansman sağlanması, bu sürecin önemli adımları arasında yer alıyor.


TÜRKİYE YEŞİL SANAYİ PROJESİ

Ayrıca Dünya Bankası, Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Projesi kapsamında, OSB’lerin yeşil dönüşüm projeleri için 250 milyon Euro finansman desteği sağlayacağını açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, iki önemli programı devreye aldıklarını belirtti. Kurum, “Dünya Bankası işbirliğiyle geçtiğimiz yıllarda iki önemli programı da devreye aldık. Dünya Bankası finansmanlı sürdürdüğümüz proje kapsamında bu yıl OSB’lerimizin 6 milyar 300 milyon liralık atıksu arıtma tesisi, yenilenebilir enerji ve döngüsel ekonomi yatırımlarında yeşil altyapı yatırımlarını destekleyeceğiz. Dünya Bankası işbirliğinde yürüttüğümüz 450 milyon dolar bütçeye sahip diğer bir program olan Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ile sanayimizin yeşil dönüşümde teknoloji ve kapasite geliştirme sürecini hızlandıracak adımlar atıyoruz” dedi.

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu

SANAYİ VE TÜKETİCİ ETKİSİ

“Türkiye’nin, döngüsel ekonomi hedefleri doğrultusunda geri dönüşüm ve atık yönetimini güçlendirmesi için desteklere ihtiyaç var” diyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, mevcut durumu şöyle anlattı: “Dünyada geri dönüşüm oranlarının artmasında ve atık yönetiminin en verimli hale gelmesindeki kilit alan tüketiciler. Almanya’nın geri dönüşüm oranlarının üst seviyede olmasındaki en önemli etken, mevzuat gereği yerinde ayrıştırılmayan atıkların tüketicilerden toplanmaması veya cezai yaptırım getirilmesi. Yani her malzeme ayrı ayrı toplanıyor. Bu sistem Avrupa’yı, atıklarını yerinde ve temiz şekilde ayrıştırmaya yönlendiriyor. Bu da geri dönüşüm oranlarını oldukça yükseltiyor. Sanayi tarafında ise dünyadaki en büyük şirketlere dahi artık ürünlerinin minimum yüzde 25-30’unda geri dönüşüm hammaddesi kullanma zorunluluğu getirdi. Ancak Türkiye’de bu istenilen seviyede değil. Orijinal kullanım oranları hâlâ üst seviyede ve şirketleri geri dönüşüm kullanmaya iten bir mevzuat yok. Örneğin İngiltere’de eğer ambalajlarda en az yüzde 30 geri dönüşüm kullanılmaz ise minimum 200 Pound / ton vergi ile karşılaşıyorsunuz. Buna benzer uygulama Türkiye’de de yaygınlaşırsa o zaman istenilen döngüsel ekonomi hedeflerine daha rahat ilerleriz.”


İKİ ÖNEMLİ BAŞLIKTA DÖNÜŞÜM

Geri dönüşümün tüketiciden sanayi bölgelerine kadar Türkiye’deki herkes için başladığını belirten Eroğlu, şunları söyledi: 


“Tüketici açısından bakıldığında konuyu iki farklı açıdan anlatmak gerekir. Birinci açı bilinçlendirme olsun: Türkiye’de gerek kamu spotları gerek sivil toplum örgütlerinin gerekse okul ve eğitim kurumlarının yaptıkları bilinçlendirme çalışmalarıyla tüketiciler hızlı şekilde geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi alanında farkındalık kazanıyor. Belediye toplama kumbaralarından elde edilen ürünler, tüketicilerin hangi ürünü nereye atması gerektiğiyle ilgili bilincin giderek artması gibi etkenler, atık yönetimini ve sonrasında elde edilen geri dönüşüm oranını artıracak. Bugüne kadar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın desteğiyle 21 milyon kişiye Sıfır Atık Eğitimi verilmiş olması da farkındalığı artıran önemli bir konu. İkinci başlık ise tüketiciyi, geri dönüşüme yönlendirmek ve altyapı. Türkiye’deki geri dönüşüm oranları maalesef henüz istenen seviyede değil. Bunun en önemli sebebi, gecikmeli olarak devreye alınan Depozito Yönetim Sistemi’dir. Avrupa'da, depozitosuz içecek ambalajlarını toplama oranı yüzde 47, depozito olan alanlarda toplama oranı yüzde 94. Bu olmadığı taktirde geri dönüşüm oranımız yüzde 35’ler seviyesinde kalmaya devam edecek. Dolayısıyla ocak itibariyle başlatılan Depozito Yönetim Sistemi ile geri dönüştürülmüş içecek ambalaj atıklarında oran artacak.” 


YARIŞ BAŞLAYACAK

Geri dönüşüm için düzenlenen fuarlar, çıkarılan yönetmelikler ve uygulanan politikaların geliştirmesiyle yakın zamanda Türkiye’nin küresel geri dönüşüm sektörünün merkezi olacağını belirten Eroğlu, “Türkiye, geri dönüşüm sektörünü güçlendirdiği oranda cari açığını azaltma ve yeşil dönüşüme entegre olma şansını yakalayacak. Geri dönüşüm çağının başladığı önümüzdeki dönemde atıkların, petrol gibi değerli hale geleceği süreci birlikte yaşayacağız. Tüm sektörler, geri dönüştürülmüş hammaddeye ulaşmak için birbirleriyle rekabete girecek” diye konuştu.


SANAYİDE 28 MİLYON TON ATIK OLUŞTU

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) atıkla ilgili son verilerine göre, Türkiye’de imalat sanayi işyerlerinde toplam 28 milyon ton atık oluştu. Bu atıkların 5.4 milyon tonu tehlikeli atık kategorisinde olup geri dönüşümü daha zor oran ürünler kapsamındaydı. Oluşan toplam atığın yüzde 63.2’si satılmış veya lisanslı atık işleme tesislerine gönderildi. Ayrıca, yüzde 14.5’i tesis bünyesinde geri kazanılmış, yüzde 13.5’i düzenli depolama tesislerine gönderildi, yüzde 3.3’ü işyeri sahasında depolandı. TÜİK’e göre dönüşüm sağlanan alanlar şöyle:


MADEN SAHALARI

Maden işletmelerinde dekapaj malzemesi ve pasa hariç 26.3 milyon ton atık oluştu. Dekapaj malzemesi ve pasa dahil edildiğinde, toplam atık miktarı 860.6 milyon tona ulaşıyor. Bu atıkların yüzde 99.99’u mineral atıklardan oluşuyor. Toplam atığın yüzde 76.1’i maden atık sahalarında, atık barajlarında veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edildi. Yüzde 20.9’u ocak içine geri doldurulurken, yüzde 3’ü diğer yöntemlerle geri kazanıldı veya bertaraf edildi.  


TERMİK SANTRALLER

Termik santrallerde ise 10.5 bin tonu tehlikeli olmak üzere toplam 27.8 milyon ton atık oluştu. Bu atıkların yüzde 82.6’sı kül ve cüruf atıkları, yüzde 17.4’ü diğer atıklar. Toplam atığın yüzde 87.9’u bertaraf edilirken, yüzde 11.4’ü lisanslı tesislere gönderildi. 


OSB’LERDE DURUM 

Organize sanayi bölgesi müdürlüklerinin altyapı hizmetleri, atık su arıtımı ve benzeri idari faaliyetleri sonucu 127 bin tonu tehlikeli olmak üzere toplam 323 bin ton atık oluştu. Bu atıkların 8 bin tonu OSB bünyesinde geri kazanıldı veya geçici olarak depolandı. 243 bin tonu ise OSB dışında geri kazanılırken, 72 bin tonu OSB bünyesinde veya dışında bertaraf edildi. Bertaraf edilen atıkların yüzde 63.4’ü düzenli depolama tesislerinde, yüzde 21.1’i belediye/OSB çöplüklerinde ve yüzde 15.5’i diğer yöntemlerle dönüştürüldü.