Pazar, 24 Kasım, 2024
İstanbul Ticaret Üniversitesi akademisyenleri tarafından hazırlanan Covid-19 raporlarına bir yenisi daha eklendi. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü akademisyenleri tarafından kaleme alınan ‘Covid-19 İle Birlikte Uluslararası İlişkilerde Değişim ve Süreklilikler’ raporu, salgını, uluslararası ilişkiler perspektifinden tarihsel, ekonomik, siyasal ve toplumsal boyutlarıyla ele alırken, kriz süresince konuşulan komplo teorilerinin genel bir değerlendirmesini de yapıyor.
TABİATA MÜDAHALE
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Oya Dağlar Macar, Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Dr. Öğr. Üyesi Uğur Yasin Asal, Dr. Öğr. Üyesi Ayfer Genç Yılmaz, Dr. Öğr. Üyesi Başak Özoral ve Dr. Kamala Valiyeva tarafından yazılan raporda, ilk olarak salgın hastalıklarının tarihine yer veriliyor; siyasi ve toplumsal sonuçları inceleniyor. Ardından küreselleşme ve iklim değişikliklerinin salgın hastalıklarla yakın ilişkisinden hareketle Covid-19’un da bu sorunlarla ilgisi sorgulanıyor.
Doğaya yapılan müdahalelerin ve ekosistemin bozulmasının, dolaylı olarak hastalıkların yayılmasına etki edebildiğinin vurgulandığı raporda, “Özellikle ormansızlaşma ile doğrudan vahşi hayvanların yaşam alanlarına girilmesi, insan türünden uzak yaşayan çok sayıda bitki ve hayvan türünün yok olmasına neden oldu” deniliyor.
KÜRESELLEŞME FAKTÖRÜ
Raporda, şu ifadelere yer veriliyor: “İklim değişikliğinin neden olduğu/olacağı kuraklık, sel ve taşkınlar, sıcak hava dalgaları, gıda üretimindeki azalış gibi etkiler, salgınların daha hızlı yayılmasına ve uzamasına, alınan önlemlerin etkisiz kalmasına ve toplumun salgınları daha şiddetli hissetmesine yol açabilir. Örneğin Covid-19 salgınında alınacak en önemli kişisel önlem, ellerin yıkanması. Ancak dünyada 785 milyon kişinin temiz suya erişimden yoksun olduğu gözden kaçırılmamalı. Öte yandan küreselleşme, salgın hastalıkların yayılmasını hızlandırmadaki en büyük faktör. İnsanların ve malların dolaşımı salgın hastalıkların yayılmasını kolaylaştırarak kısa sürede pandemiye dönüşmesine neden oluyor.”
Raporda, önümüzdeki dönemde küresel salgın tehdidi oluşturabilecek bulaşıcı hastalık ajanlarının iklim değişikliği gibi faktörlerle daha sık ortaya çıkmasının ve küreselleşmenin etkisiyle de daha hızlı yayılmasının beklendiği belirtiliyor.
GÜVENLİĞİN DÖNÜŞÜMÜ
Covid-19’un güvenliği dönüştürmeye başladığına dair iddiaları da odağına alan raporda, BM Genel Sekreteri’nin ‘Covid-19’un küresel barış ve güvenliği tehdit ettiği’ yönündeki açıklaması, İsrail ve Fransa gibi ülkelerin liderlerinin virüsle mücadele yerine ‘virüse karşı savaş’ tabirini kullanmasının terörle mücadele gibi bir sürece tekabül ettiği öne sürülüyor.
EKONOMİDE 4 TEMEL STRES TESTİ OLUŞTURACAK
Raporda, Covid-19 krizi ile birlikte ülkelerin sadece sağlık alt yapısı ve sosyal güvenlik uygulamalarının değil, devlet, toplum ve ekonomi ilişkilerinin de yeniden düşünülmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı vurgulanıyor. Piyasa ekonomileri ile devletçi uygulamalar arasında başarı ve başarısızlıkların ortaya çıktığı bu sürecin, küresel sorunlarla mücadelede mevcut mekanizmaların etkinliğini sorgulattığı ve yeni arayışları hızlandırdığı belirtiliyor. Raporda, şu ifadelere yer veriliyor: “Covid-19’un küresel ekonomi üzerinde dört temel stres testi oluşturacağı öngörülüyor. Söz konusu stres testlerinden ilkinin zayıflayan ihracat talebi, tedarik zincirinin dağılması, turizm harcamalarında radikal düşüş ile birlikte piyasaların durgunluğu üzerine olacağı tahmin ediliyor. İkinci olarak, Covid-19’un ekonomi ve finans dünyasındaki uyumu bozması ve bunun sonucunda iş bırakma ve seyahat kısıtlamalarının ortaya çıkması ile tüketimde düşüş, zayıflayan gelir ve sermaye giderlerinde daralma bekleniyor. Üçüncü olarak, gelişmekte olan ülke para birimlerinin kademeli olarak dolar karşısında zayıflayacağı öngörülüyor. Son olarak, jeopolitik gelişmelerin Covid-19 ile birlikte yeni bir görünüm kazanabileceği ve özellikle Çin’in yakın bölgesi (Güney Çin Denizi) ve küresel güç dengesinde yeni bir aşama oluşturabileceği öne sürülüyor.”
GÜÇLÜ DEVLET ARAYIŞI
Devletler bu süreçte sınırları kapatarak, tıbbi malzeme ihracatını yasaklayarak, anayasal normları kişisel hakları sınırlayacak şekilde gözden geçirerek kamu sağlığı ve güvenliği adına sert önlemler aracılığıyla salgına müdahale etti. Raporda, bu önlemlerin, egemen ulus devletleri aşındıran bir ulusüstü bütünleşme projesi olan Avrupa Birliği içinde bile geçerli olduğuna dikkat çekiliyor. Dolayısıyla salgına karşı kolektif savunmanın sağlanması ve ekonomide oluşan sıkıntılı dönemin atlatılması için liberal piyasa ekonomisinin ulus devlete karşı en güçlü olduğu ülkelerde bile toplumun yeniden güçlü bir devlete yönelmeye başladığı ifade ediliyor.
23 Temmuz 2020 Perşembe
24 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi