Sağlık profesyonellerinin günlük iş akışına entegre olan çözümler sunan MediTecLabs, çalışanlara zamandan kazandırıp, hizmet kalitesini artırıyor, hastanelerin de personel maliyetlerini azaltıyor.
HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ
Geçtiğimiz haftalarda dünyanın en büyük girişimcilik topluluğu Entrepreneur Organization’ın her yıl düzenlediği Global Student Entrepreneur Awards 2024-2025’te, Türkiye birincisi olan MediTechLabs kurucu ortağı Doğa Özdengülsün, girişimin serüvenini ve çalışmalarını, İstanbul Ticaret Gazetesi’ne anlattı.
Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?
MediTechLabs’ın kurucu ortaklarından biriyim. MediTechLabs’te sağlık sektörü için dokümantasyon otomasyonu sağlayan yapay zeka çözümleri geliştiriyoruz. Aynı zamanda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 4. sınıf öğrencisiyim. Bölümümü seçmeden önce de hayalim girişimcilikti. Sağlık alanındaki problemlere ölçeklenebilir çözümler üretmeyi gerçekten çok seviyorum.
İŞ YÜKÜ AZALIYOR KALİTE ARTIYOR
MediTechLabs hangi çözümleri sunuyor?
Sağlık sistemlerini sürdürülebilir kılmak, onları yaşlanan nüfus ve artan talebi karşılayabilir hale getirmek dünyada en önemli konulardan biri. Sistemlerin üzerindeki bu yoğunluk hastanelerin üzerinde işlem ve mali yük oluyor. Aynı zamanda sağlık profesyoneli üzerinde de yüksek iş yükü ve zaman kısıtlılığı olarak kendini gösteriyor. Sağlık profesyonellerinin günlük iş akışına sorunsuz şekilde entegre olan çözümlerimiz ile iş yüklerini hafifletiyor, onlara zaman kazandırıyoruz. Zamanını ve enerjisini daha iyi yöneten sağlık profesyonelleri hastalara daha kaliteli hizmet verebiliyor. Aynı zamanda hastanelerin personel maliyetini düşürmesini de sağlıyoruz. Ürünümüz ‘AutoNote’ muayene esnasında hasta-doktor diyaloglarını ses kaydetmeden dinliyor. Daha sonra geliştirdiğimiz yapay zeka modeli, konuşmayı analiz edip otomatik hasta raporu oluşturuyor. Doktor, bu rapora muayeneyi bitirdikten saniyeler sonra kendi ekranından ulaşabiliyor.
YAPAY ZEKA UZMANLARI
Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?
Toplam 4 kurucu ortağız. 7 kişilik bir ekibimiz var. Ekibimiz 2’si yapay zeka alanında yüksek lisanslı olmak üzere 4 mühendis ve benimle beraber 3 sağlıkçıdan oluşuyor. Çözümlerimizde kullanılan yapay zeka teknolojilerini de kendimiz geliştiriyoruz. Yani popüler AI modellerinin API’lerini kullanmıyoruz. Geliştirdiğimiz modeller literatürde bile benzerini bulmakta zorlandığımız kompleks teknik yapılar.
Bu, bizi rakiplerimize karşı epey avantajlı konuma getiren noktalardan. Kendimize ait yöntemlerle verimli ve sağlık alanında iyi performans gösteren sistemler kuruyoruz. Teknik ve sağlık alanından bilgi birikimini birleştirebiliyor olmak bu konuda en kilit nokta.
HEDEF ABD PAZARI
Hedef kitleniz nedir?
İlk hedefimiz büyük özel sağlık grupları, devlet ve şehir hastaneleri ile bu kurumlarda hizmet veren doktorlar. Hedef kitlemizi seçerken belli bir dijital olgunluğa ulaşmış sağlık kurumları öncelikli oluyor. Planımız Türkiye’deki ilk uygulamalardan sonra çözümlerimizi Körfez ülkelerine taşımak. Nihai hedefimiz ise ABD pazarına ulaşıp orada ölçeklenmek.
Kendinizi nerede konumlandırmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye’den çıkan bir girişimin bu denli rekabetçi bir ortamda bile en iyi ürünü sunmasını, alanında lider olmasını sağlamak en büyük motivasyonlarımızdan biri. Türkiye sağlık hizmeti konusunda bir dünya lideri. Bunu dijital sağlık teknolojileri alanına da taşımak ve Türkiye’yi bu alanda daha ileri seviyeye çıkarmak ana hedefimiz. Bu yolculuğa dijital sağlık ve yapay zekada Türkiye’den bir dünya markası çıkarma vizyonuyla çıktık.
İş modeliniz nedir?
İş modelimiz B2B Enterprise SaaS. Bu modelde akla cloud (bulut) tabanlı sistemler gelse de biz kurumların ihtiyaçlarına ve ülkelerin regülasyonlarına göre çözümlerimizi kurum içi sistemlere entegre biçimde de sunabiliyoruz.
ÖZGÜVEN VE MOTİVASYON
Girişimciliğin doğasında olan belirsizliklerle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Belirsizliği yönetmedeki en önemli kaynak, bence ekibe ve kendine olan güven. Şartların değişeceği, hesapta olmayan şeylerin yaşanacağı konusu kesin. Herkeste değişen durumlara ayak uydurma ve hatta değişimlere öncülük etme konusunda özgüven ve motivasyon olduktan sonra bu durum bence girişimciliğin en keyifli yanlarından biri haline geliyor. Bu özgüven başarısız olmayacağına dair bir inançtan öte, ters giden durumlarda bile pes etmeme de dayanıklılıkla alakalı diye düşünüyorum.
Benzer girişimlerden farkınız nedir?
Rakiplerimizden ayrıldığımız en önemli noktalar optimize, kullanıcıya düşük teknik yükle yüksek doğruluk sağlayan modeller geliştirebiliyor olmamız. Bu sayede rakiplerimizin aksine veri güvenliğini de en üst seviyeye çıkartabiliyoruz.
SAHNE XL İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile bağlantımız, şirket kurulduktan 3 ay kadar sonra oldu. O yüzden BTM ilk aşamadan beri yanımızdaydı diyebilirim. Bu durum, BTM ile edindiğimiz tecrübe ve network sayesinde daha sağlam ilerlememize imkan sağlıyor. Bunun yanı sıra Sahne XL için çok heyecanlıyız. Türkiye girişimcilik ekosisteminin en büyük ve etkili etkinliklerinden biri. Bir önceki Sahne XL’de tanıştığımız kişilerle networkümüz ve ortak çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki Sahne XL’de çözümümüzü sahnede anlatmak ve etki alanımızı artırmak için sabırsızlanıyoruz.
RİSK İŞTAHI YÜKSEK YATIRIMCILARIMIZ AZ
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki girişimcilik ekosistemi gerçekten çok iyi girişimciler çıkartıyor. Ancak, erken aşama bir girişimci olarak baktığımda, bu girişimleri ve ekosistemi besleyecek risk iştahı yüksek yatırımcıların eksikliğini görüyorum. Benzer girişimlerin yurt dışında çok daha hızlı ilerlemesinin en önemli sebeplerinden biri bu konu.
BTM DAHA SAĞLAM İLERLEMEMİZE YARDIMCI OLDU
Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile tanışmam aslında bir önceki girişimim vesilesiyle gerçekleşti. 2022’de Türkiye’nin ilk sağlık girişimciliği ekosistemini, Medipreneurs’ü kurduğumuzda BTM Kamp’ta yer alıyorduk. Birçok çalışmamızı, etkinliğimizi burada düzenledik. MediTechLabs kurulduğunda da önceki deneyimim sayesinde BTM’nin girişimimizi ileriye taşımada önemli bir destekçi olacağını biliyordum. ‘Ön Kuluçka’ programı ile başladık, şu an ‘Kuluçka’ programında çalışmalarımıza devam ediyoruz.
ERKEN AŞAMA GİRİŞİMLER YATIRIM ARIYOR
Potansiyel yatırımcılara bir tavsiyeniz var mı?
Türkiye’de erken aşama bir girişimin yatırım bulması gerçekten hiç kolay değil. Bunun, girişimlerin potansiyelinden veya gelecek vaat etmesinden ziyade, o aşama da çok riskli bulunmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu da Türkiye’deki ekosistemin önündeki büyük engellerden. Bence erken aşama yatırımcısı, küresel seviyede daha çok girişim çıkarmak için içeriyi iyi beslemeli ve gereken durumlarda risk alabilmeli. Ayrıca, iki tarafın da trendleri iyi öngörebilmesi, sektörel gelişmeleri yakından takip etmesi iyi girişimci-yatırımcı eşleşmesi için önemli noktalar.
