Rusya tarımdaki hamleleriyle küresel gıda ticaretinde önemli konuma yükseldi

Dünyanın en büyük tahıl ihracatçısı Rusya, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 2000'li yıllarda attığı adımlarla tarım üretiminde tekrar önemli bir ülke konumuna yükseldi.

Giriş: 12.09.2024 - 11:37
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35



"Tarımda Yeni Dönem Stratejileri" başlıklı haber paketinin 4'üncü bölümünde, Rusya'daki tarımsal politikalar mercek altına alındı.

 

  • AB, bütçesinin üçte biriyle tarımı destekliyor
  • ABD'de "Çiftlik Yasası" ile ülke tarımı güçlendiriliyor
  • "Gıda arz güvenliği" krizlerin gölgesinde tüm dünyanın önceliği

 

Rus ekonomisinde en önemli sektörlerden biri olarak görülen tarım, ülke yetkilileri tarafından da ekonomik büyümenin itici güçleri arasında değerlendiriliyor.

 

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, ülkedeki çoğu alanda olduğu gibi önemli oranda gerilemenin yaşandığı tarım sektörü, 2000'li yıllarda toparlanma sürecine girdi.

 

Devletin tarıma yönelik attığı teşvik adımlarının yanına, 2014'te Batılı ülkelere uygulanmaya başlayan karşı yaptırımlar da eklenince, Rus tarım sektörü ülkenin bazı bölgelerinde "petrolden bile daha karlı" olarak nitelendirilen bir konuma ulaştı.

 

Tarım sektörü son 15 yılda istikrarlı bir büyüme gösterirken, devletin verdiği teşviklerin de etkisiyle Rusya'nın tarım ürünleri ihracatı geçen yıl 43,5 milyar dolara ulaşarak, ülke ihracatında enerji ürünlerinden sonra en çok paya sahip oldu.

 

RUSYA'NIN YERLİ TARIM SEFERBERLİĞİ

 

Rus hükümeti, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra geniş tarım arazilerinin nasıl değerlendirileceğine dair somut adımları ancak 2000'li yıllarda atabildi.

 

Bu dönemde gıda ithalatının azaltılmasına yönelik en önemli hamle ise Batılı ülkelerdekine benzer özel tarlalar kurulmasına olanak sağlayan ve 2001'de kanunlaşan "Yeni Arazi Yasası" olarak gösteriliyor.

 

Fakat ülkenin tarım alanındaki gelişmeler beklenen seviyede ilerlemediği için Rus hükümeti 2012'de yeni bir tarım programı açıklayarak, çiftçilere düşük kredi, taban fiyattan gübre, yerli tarım makinesi üreticilerine destek ve tarım altyapısının geliştirilmesinde devlete ait mali kaynakların aktarılması gibi olanaklar sunmaya başladı.

 

Rusya Tarım Bakanlığı verilerine göre, ülkenin toplam tarım üretimi 2000'den bu yana yüzde 87 artış gösterdi, söz konusu dönemde tahıl ve et üretimi de iki kat arttı.

 

Ülke, en önemli ihracat ürünlerinden biri olan tahılda bu yıl 132 milyon ton hasat ve 60 milyon ton ihracat gerçekleştirmeyi planlıyor.

 

TARIMDA DÖRT DEVLET PROGRAMI ÖNE PLANA ÇIKIYOR

 

Rus hükümeti, tarımsal üretimin geliştirilmesi ve tarım sanayisinin regülasyonu, balıkçılık sanayisi, kırsal alanların düzenlenmesinin yanı sıra tarım arazilerinin cirosuna ve arazi ıslahının geliştirilmesine etkin katılımı içeren dört program yürütüyor.

 

Rusya Tarım Bakanlığı da “Uluslararası İşbirliği ve İhracat” ve "Küçük ve Orta Ölçekli Girişimcilik ve Bireysel Girişimciliğe Destek” adlı iki ulusal projede yer alıyor.

 

Devletin tarım sektörüne yönelik sağladığı finansman 2000'de 18 milyar ruble (yaklaşık 197 milyon dolar) seviyesindeyken, bunun 2024'te yaklaşık 558 milyar ruble (yaklaşık 6,1 milyar dolar) olması planlanıyor.

 

TARIMIN MERKEZİNDE DEVLET YER ALIYOR

 

Rusya'nın tarımsal kalkınmasında devlet merkezde yer alırken, büyük çiftlikler ve tarımsal işletmeler ise özel sektör tarafından işletiliyor.

 

Ülkenin tarım bankası Rosselhozbank da finansal müdahalelerle sektörü destekliyor. 2000'de kurulan bankanın 2020'ye kadar tarım sektörüne yönelik yatırımları 9,4 trilyon rubleye (yaklaşık 102 milyar dolar) ulaştı.

 

Rusya'nın 2014'ten bu yana Batılı ülkelere yönelik uygulamaya başladığı gıda yaptırımları özellikle ülkedeki et, süt ve sebze ürünü üreticilerine yaradı.

 

Yaptırımlar kapsamında Avrupa Birliği, ABD, Avusturalya, Kanada ve Norveç'ten tarım ve gıda ürünleri ithalatı önemli oranda yasaklanırken, Rusya'nın söz konusu ülkelerden tarıma yönelik ham madde bağımlığı da azaldı.

 

Ancak bazı Rus uzmanlar, tarım sektörünün gelişmesi adına yaptırımların kullanılarak, halkın kaliteli ürünlere erişiminin engellemesinin uzun vadeli bir strateji olamayacağı görüşünü paylaşıyor.

 

Aynı zamanda söz konusu ürünlerin yerlerinin her zaman doldurulamadığı ve bunun da gıda enflasyonuna olumsuz bir etki yaptığı belirtiliyor.

 

Yaptırımların kalkması ve pazarın herkese açılması halinde, Rus hükümetinin nasıl bir strateji benimseyeceği ve ülkedeki çiftçilere verilen desteğin uzun soluklu olup olmayacağı sorularına cevabın henüz net olmadığı vurgulanıyor.

 

"GIDA GÜVENLİĞİ DOKTRİNİ"

 

Rus hükümetinin gıdada kendine yeterlilik için uyguladığı "Gıda Güvenliği Doktrini" kapsamında tahıl üretimi 2022'de gereken düzeyin yüzde 159 seviyesinde gerçekleşti.

 

Patates üretimi yüzde 95, meyve üretimi yüzde 60, et üretimi yüzde 100, süt üretimi yüzde 84,3, tohum üretimi yüzde 63,4 seviyesinde oldu.

 

Uzmanlara göre, Rusya gıda güvenliğini önemli oranda sağlarken, tarım sektörünün önündeki çeşitli engeller ülkenin bu alanda daha fazla gelişmesini engelliyor.

 

Bunların başında yaptırımlar nedeniyle Batılı ülkelerin ürettiği teknolojik ürünlere erişim sorunu gelirken, Ukrayna Savaşı sebebiyle yaşanan işçi kıtlığı da bir başka zorluk olarak öne çıkıyor.

 

Coğrafi açıdan dünyanın en büyük ülkesi Rusya'nın tarıma elverişli çok sayıda bölgesinde nüfusun az olması ve zorlu iklim şartları da Rus tarım sektörünün ilerleyişindeki sorunlar arasında yer alıyor.