Medeniyetlerin doğduğu, tarihin varolduğu Güneydoğu’nun kalbi Mezopotamya. Mardin, Şanlıurfa ve Diyarbakır; sadece birer şehir değil, binlerce yılın tanığı olarak üç kadim hikaye.
MARDİN
Mezopotamya Ovası’na nazır yükselen Mardin, taş işçiliğinin en zarif örnekleriyle sizi büyüler. Arap, Süryani, Kürt, Ermeni ve Türk kültürlerinin yüzyıllardır iç içe yaşadığı bu şehir, çok sesli ama uyumlu bir hikaye gibidir.
Nereleri görmeli?
Zinciriye Medresesi: Gün batımında ovaya bakan manzarasıyla eşsiz.
Deyrulzafaran Manastırı: Süryani Ortodokslarının önemli merkezlerinden.
Mardin Ulu Camii: 12. yüzyıldan kalma görkemli bir İslam yapısı.
Eski Mardin sokakları: Her taş bir anı, her yapı bir şiir.
Sakıp Sabancı Kent Müzesi: Şehrin çok kültürlü yapısını keşfetmek için ideal.
Neler yemeli?
Kaburga dolması, sembusek, ikbebet (içli köfte) ve harire tatlısı.
ŞANLIURFA
Efsanelerle gerçeğin iç içe geçtiği Urfa, tarih boyunca ‘peygamberler şehri’ olarak anılmış. Hz. İbrahim’den başlayan hikayeler, Göbeklitepe ile tarihin sıfır noktasına uzanırken; mistik havası, müziği ve mutfağıyla Urfa tam anlamıyla bir ruh yolculuğuna çıkarıyor.
Nereleri görmeli?
Balıklıgöl ve Halil-ür Rahman Camii: Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak kabul edilir.
Göbeklitepe: İnsanlık tarihini değiştiren 12 bin yıllık tapınak.
Urfa Kalesi ve Aynzeliha Gölü: Efsanelerle örülü bir manzara.
Urfa Müzesi: Bölgenin arkeolojik zenginliğini görmek için.
Gümrük Hanı: Çayınızı yudumlarken sıra gecesi sesleri kulağınıza çalınabilir.
Neler yemeli?
Çiğ köfte (Urfa usulü), lahmacun, borani, lebeniye çorbası ve künefe.
DİYARBAKIR
Zorlu karasal bir coğrafyanın, taşların hikayesi Diyarbakır; sert görünüşünün altında yumuşak bir kalp saklar. Mezopotamya’nın en kadim yerleşimlerinden olan bu şehir, edebiyatın, müziğin ve zanaatın harmanlandığı bir kültür başkentidir.
Nereleri görmeli?
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri (UNESCO): Şehri çevreleyen bu tarihi yapılar binlerce yıllık bir hafızadır.
Ulu Camii: Anadolu’nun en eski camilerinden biri.
Hasan Paşa Hanı: Kahve molası için ideal bir Osmanlı hanı.
Cahit Sıtkı Tarancı Evi: Şairin doğduğu ev, Diyarbakır’ın ruhunu yansıtır.
On Gözlü Köprü: Dicle Nehri üzerindeki tarihi geçit.
Neler yemeli?
Kaburga dolması, ciğer kebabı, meftune, ayran aşı çorbası ve burma kadayıf.
Dar sokaklarında ezanla çan sesinin iç içe geçtiği Mardin’den başlayın, peygamberler şehri Urfa’da soluklanın, surların gölgesindeki Diyarbakır’da vedalaşın. Bu üç şehir, tarih ve gastronomiyi harmanlayan eşsiz bir kültürel yolculuk vadediyor.