HABER: ADEM ORHUN

Her sektörde ve pazarda etkileri derinlemesine hissedilen küreselleşme, şirketleri, durumlarını gözden geçirip yeni stratejiler izlemeye zorluyor. İşletmelerdeki her kademeyi ve bütün iş süreçlerini ilgilendiren stratejik planlama da bu noktada kendini gösteriyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO), düzenlediği seminerle, stratejik planlama konusunda üyelerini bilgilendirdi. Yönetim Danışmanları Derneği’nin bu konudaki tecrübelerini şirket yöneticileri ve çalışanlarıyla paylaştığı seminerde, şirketlerin öncelikle durum analizi yapmalarının önemi vurgulandı.

HER ŞİRKET İÇİN

Seminerin açılışında konuşan İTO Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uluç Hacıhasanoğlu, “Stratejik planlamanın daha çok büyük şirketler için olduğu yönünde bir algı var. KOBİ’ler bu konudan biraz uzakta. Bununla birlikte stratejik planlama her çaptaki şirketin gelişmesi için çok önemli” dedi.

İTO İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Dr. Atakan Genç de, “Komite olarak etkin yönetim ve katma değer sağlayacak süreçlerin geliştirilmesi için kendimizi sorumlu hissediyoruz. Fiilen çeşitli sektör geçmişleri olan yönetim danışmanları, işlerinize daha fazla katkı sağlamanız için tecrübelerini paylaşıyor. Bunu seminerler dizisi olarak sürdürmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

Yönetim Danışmanları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sezer Koyun, stratejik planlamanın, işletmelere çok farklı çözümler sunabildiğini kaydetti.

SAVAŞ SANATI

Yönetim danışmanı olarak tecrübelerini paylaşıp uyarılarda bulunan İsmet Esengin ise stratejinin (strategos) aslında bir savaş terimi olduğunu hatırlattı. Şirketler için ‘nerede duruyoruz’ sorusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Esengin, “Şirket için durum tespitinin yanı sıra farklılaşma çok önemli. Sizinle aynı mücadele içinde olanları aşacağınız nokta, fark yaratma denen şeydir” dedi.

Stratejik planlamanın operasyonel etkinliklerle karıştırıldığını belirten Esengin, “Stratejik planlama rakiplerden farklı faaliyet yürütmek veya benzer faaliyet içinde farklı yollardan hayata geçirmektir. Japonlar 80’lerde farklılaşma üzerine yoğunlaştılar. Biz ise operasyonel etkinliğe takıldık” diye konuştu.

RAKİPLER KIYASLIYOR

Rekabet içindeki piyasada kıyaslamalar sonucu rakiplerin stratejilerinin birbirine yakınlaştığına dikkati çeken Esengin, “Sürdürülebilir bir stratejik konum trade-off’lar da gerektirir. Zamanı geldiğinde bazı şeylerden (üretim ve işlemler) vazgeçmeyi bilmeli. Şirketlere en çok kaybettiren konulardan biri bu konudaki takıntıdır” dedi.

DURUM VE FARKLILAŞMA

Stratejinin durumsal olarak değişebileceğini vurgulayan Esengin, şunları söyledi: “Fırsatları hızlı şekilde görmek ve farklılaşmak gerekir. Planlamadan önce konumlama önemli. Farklılaşmayı sağlayacak olan da budur. Ayrıca rakipleri caydıracak hamleleri de hızlı şekilde yapmak kritik önemde. Şirket, sadece raporlar üzerinden yönetilmez. İç dinamikleri de göz önünde bulundurmalı. Hangi pazardasınız, rakipleriniz ne yapıyor, aynı üründe devam etmeli miyiz gibi sorulara cevap verilmeli. Arada bir durup şirketin röntgeni çekilmeli.
Mevcut durum analizi ve öz değerlendirme yapılmalı.”

Esengin, 2017 için önerilerini de şöyle açıkladı: “En az seviyede stok, optimizasyon, en az kaynakla çevrim yapmak, ihracata önem vermek.”

FARKLILAŞTIRMA STRATEJİLERİ

  • Fiyat farklılaştırma
  • İmaj farklılaştırma
  • Destek farklılaştırma
  • Kalite farklılaştırma
  • Tasarım farklılaştırma
  • Farklılaştırmama stratejisi

25 Ocak 2017 Çarşamba

Etiketler : Sektörel