Petrol liderinden lityum atağı

Dünyanın en büyük ham petrol ihracatçısı ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) lideri Suudi Arabistan, lityumda da atağa geçti. Dünyanın ikinci büyük lityum rezervlerine sahip Şili’de yatırım seçenekleri araştırılıyor.

Giriş: 19.08.2024 - 09:07
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35



 

Haber: Şeref KILIÇLI

 

TEMİZ enerji dönüşümüyle kritik minerallerin de önemi artıyor. Lityum, kobalt, nikel ve bakır gibi pek çok kritik mineral rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve bataryalar başta olmak üzere birçok temiz teknoloji ürününde kullanılıyor. Bu teknolojilerin yaygınlaşması ise giderek daha fazla kritik minerale ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. Bataryaların performansı, ömrü ve enerji yoğunluğu açısından kritik önemdeki minerallerden biri olan lityumda, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2040 itibarıyla talebin 2020’ye göre 

40 kat artabileceği öngörüsünde bulunuyor. Lityum talebinin yüzde 30’unu temiz enerji teknolojileri oluşturuyor. Bu oranın 2040’a kadar yüzde 75’e yükseleceği öngörülüyor.

 


REZERV SIRALAMASI

 

Dünyada lityum rezervi açısından 39 milyon tonla Bolivya ilk sırada gelirken, Şili 19.9 milyon tonla ikinci sırada, Arjantin 12 milyon tonla üçüncü sırada yer alıyordu. Mart 2023’te 8.5 milyon ton lityum rezervi keşfettiğini açıklayan İran’ın dördüncü sıraya yükseldiği kaydedilmişti. Bu yılın ocak ayında ise Tayland, 14.8 milyon tonluk lityum rezervi keşfettiğini duyurdu. Lityum rezervlerinde önde gelen diğer ülkeler arasında; 7.7 milyon tonla Avustralya, 

6.7 milyon tonla Çin ve 5.9 milyon tonla Hindistan da bulunuyor. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun araştırma raporunda, İran’ın keşfinden önce bütün dünyada lityum rezervinin yaklaşık 89 milyon ton olduğu açıklanmıştı. 


 

MADEN ÜRETİMİ

 

Stratejik madenler arasında yer alan lityum, elektrikli araçlardan ev aletlerine ve akıllı telefonlara kadar geniş bir ürün yelpazesinin üretiminde kullanılıyor. Lityumun maden olarak üretiminin yüzde 52’sinin Avustralya, yüzde 22’sinin Şili ve yüzde 13’ünün Çin olmak üzere coğrafi olarak dünyanın kısıtlı bölgelerinde gerçekleşmesi tedarik risklerini de beraberinde getiriyor. Lityum madeninin batarya veya benzeri ürünlerde kullanılabilmesi için lityum kimyasalına ve lityum hidroksite dönüşmesi, bunun için de işlenmesi ve rafine edilmesi gerekiyor. Küresel lityum işleme kapasitesinin yüzde 60’ına tek başına Çin sahip. Bu nedenle, Çin’de lityum tedarikini kesintiye uğratabilecek herhangi bir aksaklık 

fiyatlara artış olarak yansıyor.

 


VİZYON 2030 STRATEJİSİ


Ekonomisi çok büyük oranda petrol ihracatına dayalı Suudi Arabistan, Vizyon 2030 stratejisi kapsamında temiz enerji yatırımlarına da yöneldi. Suudi Arabistan yönetimi, batarya ve elektrikli taşıt üretiminde merkez ülke durumuna gelmeyi hedefliyor. Bu amaçla lityum ile diğer minerallere erişimi güvence altına almak için girişimlerde de bulunuyor. Suudi Arabistan Madencilik Bakanı Bandar Alkhorayaf, temmuz sonunda Güney Amerika ülkesi Şili’ye yaptığı ziyarette, Suudi Arabistan’ın Manara Minerals madencilik yatırımları firmasının Şili’de lityum cevheri üretimine yatırım yapma fırsatları aradığını açıkladı. Bakan Alkhorayaf, açıklamasında Suudi Arabistan devletine ait madencilik firması Ma’aden ile Suudi Arabistan Kamu Yatırımları Fonu’nun (PIF) ortak madencilik yatırımı firması olan Manara’nın Şili’de lityum madenciliği sektörüne yatırım 

yapma konusunda farklı seçenekleri analiz ettiğini de dile getirdi.

 

ARAMCO DA DEVREDE


Dünyanın en büyük ham petrol ihracatçısı ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) lideri Suudi Arabistan, petrole bağımlılığını azaltmayı ve alternatif gelir kaynakları geliştirmeyi amaçlayan çeşitlendirme stratejisini uygularken önde gelen şirketleri de sahada aktif çalışma yürütüyor. Suudi Arabistan’ın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Aramco, geçtiğimiz aylarda artık petrol dışında kendi ülkesinde lityum yataklarını da araştırmaya başladığını duyurdu. Deniz suyundan lityum ve Suudi Krallığı’nın petrol yataklarından çıkan atık sularda lityum arayan şirket, aynı zamanda yurt dışındaki başka işbirliklerini de değerlendirdiğini açıkladı. 

 

YERLİ ELEKTRİKLİ OTOMOBİL

 

Suudi Arabistan, ülkede yerli ilk ticari elektrikli otomobil markası Ceer’i ise 

2022 yılında duyurmuştu. Veliaht Prens Bin Selman, Ceer adını verdikleri otomobil markasının bir elektrikli otomobilden öte Suudi Arabistan’da ulusal sanayi sistemini geliştirme stratejisini destekleyen bir adım olacağını söylemişti. Suudi Arabistan 

Kamu Yatırım Fonu ile Foxconn firmasının ortaklığında kurulan Ceer şirketinin 

2034 yılına kadar gayri safi yurtiçi hasılaya doğrudan 30 milyar riyal (yaklaşık 8 milyar dolar) katkı sunması ve yılda yaklaşık 328 bin adet elektrikli araç üretmesi hedefleniyor. Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid 

Al-Falih, ülkesinin Ortadoğu’da otomobil üretimi için bir bağlantı noktası oluşturma planlarının bir sonraki adımının elektrikli araç bataryalarının üretimine yatırım yapmak ve hidrojenle çalışan araçlar üretmek olduğunu kaydetmişti. Vizyon 2030 reform planı kapsamında 2030 yılına kadar Riyad’daki tüm araçların yüzde 30’unun elektrikli hale getirilmesi de planlanıyor.

 


LATİN AMERİKA REZERVLERİ AB’NİN DE MERCEĞİNDE

 

Lityum rezervlerinin yüzde 60’ına sahip olan Latin Amerika, Avrupa Birliği’nin (AB) de öncelikli gündemleri arasında. AB ile Şili, lityum tedarik zincirlerini güçlendirmek amacıyla stratejik ortaklık geliştirmek üzere geçtiğimiz yıl anlaşmaya varmıştı. Taraflar, elektrikli araç bataryalarının üretiminde kullanılan önemli bir girdi olan lityum projeleri için mutabakat zaptı imzalayacaklarını da duyurmuştu. Devam eden süreçte AB, Arjantin ile odağında lityumun olduğu sürdürülebilir hammaddeler konusunda işbirliğini artırmak amacıyla mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşmanın ayrıca ülke yönetimlerinin tedarikini güvence altına almak istedikleri ultra hafif elektrikli araç bataryası metali olan lityum da dahil hammaddeler üzerindeki yeni araştırmaları genişletmek amacıyla oluşturulduğu kaydedildi.

 

 

AB-SIRBİSTAN LİTYUM ANLAŞMASI

 

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun 1.2 milyon ton lityum rezervine sahip olduğunu tahmin ettiği Sırbistan da bu alanda AB’nin özel önem verdiği ülkeler arasında. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, geçtiğimiz ay elektrikli araç endüstrisinde kullanılan lityum hammaddesi kaynaklarına erişmek için stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Belgrad’da gerçekleştirilen ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un da katıldığı zirvede imzalanan anlaşma, batarya ve elektrikli araç tedarik zincirleri oluşturmaya yönelik hazırlandı. Anlaşmanın, AB ile Sırp sanayi paydaşları arasında yakın işbirliğini kolaylaştırması bekleniyor. Anlaşmanın yeşil dönüşümü ilerletmek için ortak bir kararlılığın kanıtı olduğunu belirten Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, “Bu kilit sektörlerdeki stratejik işbirliği sayesinde, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon için yüksek bir potansiyel ortaya çıkarırken, aynı zamanda Sırbistan’ın AB ile ekonomik, sosyal ve çevresel yakınlaşmasını daha da artırıyoruz” dedi. 


 

LİTYUM OPEC’İ KURMA HEDEFİ


‘Geleceğin enerji kaynağı’, ‘geleceğin petrolü’ ve ‘beyaz altın’ olarak da tabir edilen lityumda zengin kaynaklara sahip ülkeler arasında birlik oluşturma projeleri de dile getiriliyor. 2022 yılının mayıs ayında Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, Arjantin, Bolivya ve Şili’yle birlikte Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) benzer bir organizasyon teşkil etmeye çalıştıklarını dünya kamuoyuna duyurmuştu. Obrador, geçtiğimiz yıl ülkesindeki tüm lityum rezervlerinin imtiyazını Meksika Enerji Bakanlığı’na devreden bir kararnameyi de imzalamıştı.