tatil-sepeti

HABER: HAMİT KARDAŞ

Covid-19 pandemi sürecine ilişkin makroekonomik etkilerin ekonomilere faturasının yıllara yayılarak çıkacağını belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Torlak, “Mikro ölçekte ise işletmeler krizle birlikte kendi faturalarıyla yüzleşmek durumunda” dedi.

Hayatın öncelikleri değiştiği için lokanta, kafeterya, kıraathane, çay ocağı, berber, terzi, çiçekçi, kırtasiye gibi çok sayıda küçük esnafın doğrudan müşterisiz kaldığını belirten Prof. Dr. Torlak, serbest çalışan mühendis, mimar, muhasebeci, avukat ve doktor gibi profesyonel mesleklerin de talep düşüşüyle muhtemelen kısa sürede yüzleşeceğini dile getirdi.

Pandeminin turizm sektörünün bir dönemlik talebini ortadan kaldırdığı konusunda da herkesin hemfikir olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Torlak, şöyle konuştu: “Turizm sezonunda dolaylı talebin etkisiyle ayakta duran çok sayıda esnaf ve tüccar da bu sezonu kapatmış durumda. Kira geliri ile geçim temin eden ya da yatırımlarını planlayanlar da hesaplarını yeniden gözden geçirmek zorunda. 2020 yılı başında yapılan tüm hesapların şimdi işletmeler ve ekonomiler açısından hemen hemen hiçbir hükmü yok.”

EVDEN ÇALIŞMAYA UYUM

İş modellerini kısmen esnetmiş sınırlı sayıdaki işletmenin evden çalışma modelini hızla öğrenmeye çalıştığını belirten Torlak, çalışanların da buna adapte olmaya uğraştığını söyledi. Torlak, “Eğitim ve öğretim kurumlarından serbest meslek çalışanlarına, finans ve bankacılıktan sağlık sektörünün bazı alanlarına, tedarik ve lojistiğin belli konularından tarımla ilgili belli alanlara kadar evden ya da uzaktan çalışma iş modellerine uyum çabaları hızla sürüyor. Süreç içinde bu yeni iş modellerinin bir kısmı performansa bağlı olarak belki de kalıcı hale gelecek. Dolayısıyla hem makroekonomi hem de işletmeler açısından verimlilik ve etkinlik hesaplamaları neticesinde gelişen yeni iş modelleri her yönüyle analiz edilecek gibi duruyor” dedi.

MALİYETİ AZALTMAK İÇİN

“Gerek KOBİ’lerin gerekse büyük ölçekli işletmelerin böylesi bir dönemden ders alıp, stratejik işbirliklerine gitmeleri artık kaçınılmaz” diyen Prof. Dr. Ömer Torlak, taşıma, depolama, stok yönetimi gibi faaliyetlerde yapılacak ortaklıklar ile maliyetleri azaltma, kapasiteleri daha etkin kullanma gibi makro ve mikro açıdan verimlilik ve etkinliği artıracak işbirliklerinin çok önemli hale geldiğini vurguladı.

TEDARİK ZİNCİRİ GÜÇLENDİRİLMELİ

Makroekonomik dengeler açısından tedarik zinciri ve lojistik sektörlerinin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Ömer Torlak, “Günlük hayatın sürdürülmesi bakımından olmazsa olmaz ürünlerin tedarik zincirine sunulabilmesi çok önemli. Acil sağlık malzemeleri, ilaç, temel gıda, su, temizlik ürünleri gibi pek çok ürün makroekonomilerde önümüzdeki günlerde stratejik ürünler sınıfına girecek. Ülkemizde bu konularda bazı önlemler alınmaya başlandı” diye konuştu.

Prof. Dr. Torlak, evde kalınan dönemde elektronik ticarete rağbetin arttığını da dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Platform ekonomileri olarak isimlendirilen bu sistemin sürdürülebilirliği de güçlü bir tedarik zinciri ile lojistiğe muhtaç. Çok sayıda KOBİ’nin pazara ve müşterilerine erişimi için elektronik ticaret platformlarının tedarik ve lojistiğinin desteklenmesi gerekir.”

FIRSATÇILIK MI AHLAKİ DEĞERLER Mİ?

Salgınla ilgili gelişmelerin sonucunun tahmin edilmesinin kolay olmadığını belirten Prof. Dr. Ömer Torlak, “Ancak girişimci ferasetini dikkate aldığımızda her işletme kendince bir öngörü içinde olmalı ve oluşabilecek fırsatları gözetmeli” dedi.
Benzer şekilde ülke yönetimlerinin de böylesi bir hazırlığı makro ölçekte yapacağının öngörüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Torlak, bunun doğal bir durum olduğunu söyledi. Doğal olmayan şeyin, ahlaki hiçbir değeri gözetmeyen fırsatçılık anlayışı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Torlak, “Böylesi anlayışların küreselleşme ile insanlığı getirdiği nokta da ortada” dedi.

Prof. Dr. Torlak, sürecin sonunda daha ahlaki, adil ve dürüst bir iş dünyası ile tanışacağımız beklentisi içerisinde olduğunu ve bunun insanlık için büyük bir kazanç olacağını vurgulayarak, şöyle konuştu: “İnsanların günlük meşguliyetleri dışında hemen hemen başka bir konuya yoğunlaşamadıkları böylesi bir ortamda sanırım vicdani ve ahlaki sorgulama da yoğun bir şekilde yaşanıyor. Bu varsayıma dayalı olarak, salgın sürecinde hem makro ölçekte ekonomide hem de mikro ölçekte ticaret ve iş dünyasında ticaret ve iş ahlakına ilişkin değerlerin sorgulandığını söyleyebiliriz.”

24 Nisan 2020 Cuma

Etiketler : Üniversitemiz